9 Ocak 2015 Cuma

NİĞDE EMNİYETİ BARONUN İDDİASINA YANIT VERDİ

GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE NİĞDE BAROSU EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE GÖREVLİ POLİS MEMURLARINI KINAYAN AÇIKLAMASI YEREL BASINDA YER ALINCA ,  NİĞDE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ DE  BİR AÇIKLAMA YAPTI.

"Niğde Barosu, Yılbaşı gecesi Niğde İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosu'nca yapılan müdafi talebiyle birlikte, baro tarafından görevlendirilen avukatın büroda görevli polis memurlarınca hakarete uğradığını, darp edilmek istendiğini iddia etti.
Konu ile ilgili Niğde Adliyesi binasında baro yönetimi ile birlikte basın açıklaması yapan Niğde Baro Başkanı Avukat Hüseyin Demirbilek, Niğde Barosu tarafından görevlendirilen avukata uygulanan davranışı kınadığını belirten uzun bir  açıklama yapmıştı."
NİĞDE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDEN YAPILAN YAZILI AÇIKLAMA:
     İlimizde yayımlanmakta olan 06.01.2015 tarihli yerel basın kuruluşlarında; Niğde Barosuna kayıtlı bir avukata 31.12.2014 günü Emniyet Müdürlüğümüz Asayiş Şube Müdürlüğünde kötü davranıldığı şeklinde basın açıklaması yer almıştır.
     Bu konuyla ilgili yapılan araştırmada, 31.12.2014 günü M.E.A. isimli şahıs hakkında,Yakalama Emri olduğunun anlaşılması üzerine gözaltı işleminin uygulandığı, şahsın talebi üzerine Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 147/1c maddesi gereğince kendisine Niğde Barosunun internet sayfası üzerinden Saat:23.45 sıralarında avukat talep edildiği, bunun üzerine Niğde Barosu tarafından yetkilendirilen Avukat H. A.nın Asayiş Şube Müdürlüğümüze geldiği, avukata niçin çağrıldığı konusunda bilgi verildiği, Avukat H.A.nın  yakalama ve gözaltına alma durumlarında ifade alınmayacaksa kendisinin boş yere çağrıldığı, kendisinin ifade işlemlerinde hazır bulunmaması durumunda herhangi bir ücret alamayacağını, bu durumda gece vakti boş yere zaman kaybettiğini ve rahatsız edildiğini, hiç olmazsa Bilgi Sahibi olarak yakalanan şahsın  bir ifadesinin alınarak kendisine verilmesini talep ettiği, bu ifadenin kendisine verilmemesi halinde ücret alamayacağını belirttiği, avukata, Cumhuriyet Savcısının, şahsın adli raporlarının alınıp nezarethaneye konulması talimatının olduğunun söylendiği, avukatın ısrarı üzerine Nöbetçi Cumhuriyet Savcısının tekrar aranıp,yakalanan şahsın bilgi sahibi olarak ifadesinin alınıp alınamayacağının sorulduğu, Nöbetçi Cumhuriyet Savcısından ifade alınmadan şahsın ertesi gün adliyede hazır bulundurulması talimatı alındığı ve alınan talimatın Avukat H.A’ya iletildiği anlaşılmıştır.
     Bunun üzerine avukat H.A’nın sinirlenerek asabi tavırlar içerisine girdiği, görevli personelimize “Siz iş bilmiyorsunuz, sizlere işlerinizi ben mi öğreteceğim, beni hangi kanuna göre buraya çağırdınız, sizi şikâyet edecek olsam meslekten ihraç olursunuz. Zaten polisleri ihraç etmek için can atıyorlar” tarzda tehdit, hakaret ve polislere talimat verir tarzda konuşmalar yapmıştır.
     Buna rağmen sağduyulu ve hoşgörülü bir şekilde görev yapmaya çalışan görevli polis memurlarımızın, avukatın kazanç yönünden mağdur olmaması için Avukatlık Kanunu’nun 53. Maddesi gereği uygulanan, müvekkiline hukuki yardımda bulunduğuna dair Avukat Görüşme Tutanağı vermeyi teklif ettikleri, ancak avukatın görevlilerimize “Bana siz isimlerinizi sicillerinizi verin yeter, ben görüşme tutanağı istemiyorum. Lüzumsuzlar, gereksizler,ş..ler” diyerek hakaret edip bulunduğu odayı terk ederek koridora çıkarken, görevli memurlarımızın da “sen ne demek istiyorsun?” diyerek peşinden gittikleri ve çıkış kapısında avukata “sen bize neden hakaret ediyorsun” diyerek avukata tepki gösterdikleri, bu sırada tartışmaları duyan Asayiş Şube Müdürümüzün odasında çıkarak olaya vakıf olduğu, adı geçen avukata gerekli açıklamaları yaparak yalnızca görüşme tutanağı tanzim edeceklerini ifade ederek tutanağın düzenlendiği ve bir suretinin avukata verildiği ve olayın bu şekilde çözülerek avukatın ayrıldığı anlaşılmıştır.
    Bilindiği gibi polis; adli görevlerini yasalar çerçevesinde ve Cumhuriyet Başsavcılığının talimatlarına göre yerine getirmektedir. Hakkında yakalama kararı olan şahıslar hakkında yürütülen adli sürecin tamamen polisin yetki ve inisiyatifinde olmadığı ve sürecin nasıl işlendiğini en iyi bilen kuruluş olan Baromuzun bu konuda gerekli incelemeyi yapmadan, sadece bir üyesinin söylediği şeyleri mutlak doğru imiş gibi kabul edip polisi suçlaması, “Adalet mülkün temelidir” şiarına gönülden inanan ve bunun en önemli öğelerinden birisi olan çok değerli avukatlarımıza her zaman destek ve yardımcı olan Emniyet Teşkilatını üzmüştür.
     Kaldı ki avukatların sadece şüphelilerin ifadesi için değil, şüpheli ile görüşmesi, her türlü hukuki yardımı sağlaması, sorguda bulunması gibi sorumlulukları olduğu gibi, yasal olarak Emniyette ifadesi alınamayacak veya ifade vermeyecek durumlar da bulunmaktadır.
     Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi 05.01.2014 günü yapılan basın açıklaması gerçekleri yansıtmamakta ve yaşanan bu olaylar sesli ve görüntülü olarak Güvenlik Kameraları ile kayıt altına alınmış olup, diğer yasal haklarımız saklı tutulmaktadır.
      Kamuoyuna saygıyla duyurulur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder