14 Kasım 2015 Cumartesi

NİĞDE HALK SAĞLIĞI MÜDÜR V. ABDULLAH BİRCAN AÇIKLAMA YAPTI
14 Kasım Dünya Diyabet Günü

    Kronik hastalıklar (kalp damar hastalıkları, diyabet, yüksek tansiyon, kanserler) tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Kronik hastalıklar içinde diyabet, her yaş grubu için tehdit oluşturan bir klinik tablo olarak öne çıkmaktadır. Özellikle hızlı sosyal ve kültürel değişimler, nüfusun yaşlanması, kentleşme oranında artış, fiziksel aktivitede azalma, sağlıksız yaşam tarzı ve davranış biçimleri gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan diyabetli birey sayısı her geçen gün artmaktadır.
    Halk arasında “Şeker hastalığı” olarak bilinen “Diabetes Mellitus” pankreastaki insülin  salınımının yetersizliği veya  insülin etkisizliği sonucu kan şekerinin yükselmesi ile oluşan kronik, ilerleyici bir hastalıktır. Vücudun tüm sistem ve organlarında hasarlara neden olan diyabet hastalığına zemin hazırlayan faktörlerin başında yağlı ve karbonhidratlı besinlerin sık tüketilmesi, obezite, yaş ve stres,  azalmış fiziksel aktivite yer almaktadır. Şeker  hastalarının çoğunda erişkin tipi diyabet (tip 2 diyabet) görülür. Bu nedenle şeker hastalığı derken genellikle bunu kastediyoruz. Bu hastalığa yakalanmada ailesinde şeker hastası olanlar, fazla kilolu insanlar ve yağları vücudun bel bölgesinde toplananlar (şişman olmasalar bile) bel çevresi erkekte 102 cm.yi kadında 88 cm.yi geçenler, hızlı yemek yiyenler,  çabuk  acıkanlar, yüksek  tansiyonu olanlar,  kandaki    yağ  miktarı  fazla olanlar,  hareketsiz  bir yaşam  tarzı  sürenler  daha  fazla risk  altındadır.Hastalığın başlıca belirtileri arasında çok fazla su içmek,çok sık idrara çıkmak ve geceleri bunun için sık sık uyanmak, iştah artışı, ciltte kuruma, ürekli halsizlik ve yorgunluk, çabuk yorulmak, yaraların geç iyileşmesi ve bazen bulanık görmek yer almaktadır.
    Görme kaybı, körlük, parmak veya bacak kesilmesi, kalp infarktüsü, felçler, böbrek hastalıkları, sinir sisteminde bozukluklar gibi çok önemli problemler kontrol altına alınmayan yüksek kan şekerinin olumsuz etkilerindendir. Hastalık tanısı alan bireylerin olayı ciddiye alarak tedaviye yönelik önerilere uygun yaşam tarzı değişiklikleri yapması hastalığa ilişkin olumsuzlukların önüne geçmelerinde en önemli basamaktır.
Diyabetin hayatı tehdit eden ve uzun dönemde gelişen kronik problemleri azaltmak için sürekli tıbbi takip ve hasta eğitimi şarttır.
    Uluslararası Diyabet Federasyonu verilerine göre dünya nüfusunun %8.3’ünde diyabet mevcuttur. 2035 yılı tahminlerine göre diyabetli nüfus itibarı ile Türkiye diyabetin dünyada en yüksek olacağı ilk 10 ülke arasına girecektir.
    14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle kendilerinde yukarıda saydığımız belirtileri gören vatandaşlarımızı  Diyabet Salgınını Durdurmak için sağlık kuruluşlarımızda kontrole davet ediyorum.
                                                                                                 
                                                                                               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder