MİLLETVEKİLİ GÜRER
“DEMİRYOLLARINDA
YÜKSEK HIZLI TRENDEN GAYRISI YOK GİBİ ”
Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili ve KİT Komisyon
Üyesi Ömer Fethi Gürer DDY’nin geçmişe göre önemli ölçüde daralmaya gittiğini,
Yüksek Hızlı tren projeleri dışında
dünden geride olduğunu belirtti.
TCDD’de amaçlananın yaygın ve ucuz ulaşımdan çok
özelleştirmeye zemin yaratıcı uygulamalar olduğuna vurgu yapan CHP Milletvekili
Gürer konunun araştırılması için de Meclis araştırması istedi. Ömer Fethi Gürer şöyle dedi: “TCDD'nin demiryolu
endüstrisinde faaliyet gösteren TÜLOMSAŞ, TÜVASAŞ TÜDEMSAŞ olmak üzere üç bağlı
ortaklığı ve SİTAŞ, VADEMSAŞ, İZBAN ve EUROTEM olmak üzere dört adet de
iştiraki bulunmaktadır. Mevcut 12.532 kilometrelik demir yolu ağının 3.938
kilometresi elektrikli, 4.822 kilometresi ise sinyallidir. YHT işletmeciliğinin
Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Konya-Eskişehir-İstanbul hatlarında yolcu
taşımacılığı başlamıştır. 1 Mayıs 2013 tarihinde 6461 sayılı Türkiye Demiryolu
Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Süreç, Yüksek Hızlı Tren işletmeciliğinin kamuoyunda
oluşturduğu olumlu görünüm dışında TCDD’nin
yapısal dönüşümüne ve değerlerinin tüketilmesine doğru gitmektedir.
İhalelerin iptali, değişen projeleri, uygulamadan kaldırılan trenleri ile durum
her yönü ile ele alınmalıdır” .
TCDD için Meclis araştırması isteyen Niğde Milletvekili
Ömer Fethi Gürer sözlerine şöyle devam etti:
“TCDD yaklaşım ve
düşünce olarak varlıkları elden çıkarılan, özelleştirmeye doğru taşınan , yükü,
külfeti kuruma bırakılan ve içi adeta boşaltılan bir duruma taşınmaktadır. TCDD, meslek liseleri, basım ve dikim evleri,
çamaşırhaneleri, kurum eczaneleri kapatılan, hastaneleri Sağlık Bakanlığına
devredilen, Haydarpaşa dışında bütün limanları özelleştirilen bir kurum
olmuştur -ki Mersin Limanı özelleştirme kapsamına alındıktan sonra -acı bir
durum tabii Singapur’dan bir kamu kuruluşu geliyor, bizim Mersin Limanı’mızı
alıyor ve fiyatları artırarak kendini kârlı bir yapıya taşıyor. Eleman
yetersizliği nedeniyle istasyonları kapatılan veya günün belirli saatleri
hizmet verir duruma getirilen, atölyeleri kapatılan, işlevsizleştirilen, kuruma
yeni personel alınmamasıyla personel sayısı düşen, kamusal nitelik taşıyan
hizmetleri önemli ölçüde taşeron ve hizmet alımıyla yapılan, ana hatların yüzde
20’lik kesiminde yolcu treni çalıştırılmaz duruma gelmiş, arazileri ihtiyaçları
dikkate alınmadan elden çıkarılan, bir kısmı belediyelere devredilerek
özelleştirilen, çalışan sayısı 66 binlerden 25 binlere düşürülen, ana hatların
yüzde 94’ü tek yollu vaziyette çalışan, hızlı tren hatları dışında bir açılım
gösteremeyen, ekspres yolcu treni, mavi tren seferlerini bazı hatlarda
kaldıran, birkaç prestij tren dışında arazi ve binaları elden çıkarılan,
istihdamın daraltıldığı bir yapıya doğru Devlet Demiryolları getirilmiş durumdadır.
Kamulaştırma sorunları, yatırım projelerinde yapılan
kapsamlı değişiklik, maliyet artışları, dava sayılarının artışlarıyla kurum
oldukça sorunlu bir dokuya ermiştir. 2
bin konutluk boş lojmanı olan bir durumda. Devlet Demiryollarında boşalan
istasyonlardaki görevlendirmeler nedeniyle artık o konutları kullananlar
kalmamış. Yıllardır halka ucuz ulaşım hizmeti veren mevcut tren seferleri kaldırılmakta. Kamusal alan tasfiyesi ve
özelleştirme hedefi demir yolu için ana düşünce yapısına dönüşmüş durumda.
Altyapı işletmesinin taşerona verilmesi, kopuk işleticiler ve şirketler
tarafından verilecek hizmetlerin gelecekte bir kaosa ve kazaların artmasına
neden olabilmesi de olası.
TCDD’nin bir bütün olarak ele alınarak YHK dışında durumun tetkiki, sorunların ve
durumun incelenmesi adına Meclis araştırması açılması ve her yönü ile durumun
ele alınması gerektiğini düşünüyorum”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder