8 Ekim 2016 Cumartesi

1-7 Ekim Emzirme Haftasıydı

 NİĞDE HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜNÜN YAPTIĞI AÇIKLAMAYA GÖRE;
Anne Sütü Yeni doğan Bebek için tek besin kaynağıdır. Anne sütü, bebeklere gereksinimi olan tüm besin öğelerini tek başına 6 ay sağlayabilen en iyi besindir. Anne sütü bebek ve küçük çocuk açısından en iyi besin olduğundan, emzirme bir insan hakkı olarak kabul görmüştür.
    Her bebek için en iyi besin, kendi annesinin sütüdür. Çünkü anne sütü yalnız bebeği en iyi şekilde beslemekle kalmaz, anne ile bebek arasında yaşam boyu süren ruhsal bir bağlantı kurulmasını sağlar. Kısaca anne sütü bebeğin hem vücudunu, hem de ruhunu besler.
    Anne sütünün birçok faydası olduğu çok eski çağlardan beri bilinmektedir. Ancak tüm bunlara rağmen çeşitli toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenlerden dünyanın birçok kesiminde emzirme uygulamaları azalmış, emzirme süresi kısalmıştır. Yeni teknolojilerin hizmete girmesi ve yeni yaşam biçimlerinin benimsenmesiyle, bu geleneksel uygulamaya verilen önem, birçok toplumda belirgin bir şekilde azalmıştır.
    Başarılı bir emzirmenin başlatılması ve sürdürülmesi için, annelerin doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrasında sadece aileleri ve toplum tarafından değil, bütün sağlık sistemi tarafından etkin olarak desteklenmesi gerekir.
    Dünyanın pek çok bölgesinde gözlenen emzirme oranlarının azalmasına bağlı olarak meydana gelen bebek ölümlerindeki büyük artışlar nedeniyle, 1991 yılında WHO  ve  UNICEF  tarafından "Bebek Dostu Hastaneler Girişimi" başlatılmıştır. Bu tarihten beri 130'dan fazla ülkede 20.000'e yakın doğum hizmeti veren sağlık kuruluşu "Bebek Dostu" ünvanı almıştır. Türkiye'de 1991 yılından bu yana programı başarıyla yürüten ülkeler içinde bulunmaktadır.
Programın başından bugüne yürütülen başarılı çalışmalar sonucunda sadece anne sütü ile beslenen bebek oranında çok ciddi artış sağlanmıştır. İlimiz de 88 Aile Hekimliği Birimi, 5 İlçe Hastanesi ve 1 Merkez olmak üzere 6 Devlet Hastanemiz Bebek Dostu Sağlık Kuruluşu olarak görev yapmaktadır. İlimiz Altın Bebek Dostu İl Ünvanı almıştır.

   

ÖMER HALİSDEMİR HAKKINDA AÇIKLAMA

Ak Parti Niğde İl Başkanı Emrah Özdemir, Niğde’nin kahraman şehidi Ömer Halisdemir’in babasını ziyaret ederek gündemdeki konu hakkında bilgilendirme yaptı.
Dün ulusal medyanın gündemine düşen ve Barolar Birliği Başkanının yaptığı açıklamanın yanlış bir anlaşılmadan kaynaklandığını Hasan Hüseyin Halisdemir’e beraberindeki avukatlarla birlikte açıkladı.
Barolar birliği başkanı Feyzioğlu’nun yaptığı açıklamada; 'Hasan Hüseyin amca ile telefonda görüştük. Ömer Halisdemir'e dava açıldığını söyledi. Bizde barolar birliği bünyesinde oluşturulan 'Memedim' Projesi kapsamında 30'un üzerinde avukatla davayı üstleneceğiz. Çünkü Ömer Halisdemir hukuka uygun bir emri yerine getirdi. Ömer'i vuranlar adam öldürme suçu işlediler. Henüz davayla ilgili tebligat gelmedi. Davayı açanlara bizde tazminat davası açacağız davayı kazandığımız ise Hasan Hüseyin Amca'nın isteği üzerine şehit ailelerine vereceğiz.'' İfadelerini kullanmıştı.
Emrah Özdemir bu konunun ulusal medyaya düşmesinin hemen ardından Ak Partili yetkililer ve Adalet Bakanlığının araştırma yaptığını, araştırma sonucunda "Ömer Halisdemir'in mirasçıları eşi ve çocukları aleyhine açılmış bir tazminat davası yoktur. Sosyal medyada yer alan haberler asılsızdır. Darbeci Semih Terzi'nin mirasçısı eşi ve çocukları ile ilgili dava da 'çocuk mallarının korunması' davasıdır. Darbeci Terzi'nin mirasçılarıyla ilgili davanın, merhum şehit Ömer Halisdemir'in mirasçılarıyla ilgisi yoktur.’’ bilgisini ulaştırdılar.
Hasan Hüseyin Halisdemir’in bu olaydan büyük üzüntü  duyduğunu, izlediği bir kanalda alt yazı geçerken böyle bir ifadeye rastladığını belirtti. Konunun takip edilmesi için Metin Feyzioğlu’nu aradığını ve medyaya düşmesinin ardından olayın farklı olduğunu akşam Adalet Bakanının telefonla aramasından sonra öğrendiğini belirtti.

Emrah Özdemir’’ Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Başbakanımız ve Ak Parti olarak şehidimizin her türlü hakkını savunuyoruz. Ülkemizin geleceğinin 15 Temmuz’da seyrini değiştiren kahraman şehidimizi incitecek her tülü olumsuz gelişmeinin karşısındayız. Bu yüzden Hasan Hüseyin amcamızın içi rahat olsun. Onları üzecek en ufak bir şeye bile izin vermeyiz’’ dedi.

MİLLETVEKİLİ GÜRER “EMEKLİLERİN SORUNLARI BİR AN ÖNCE ÇÖZÜMLENMELİDİR”



CHP Niğde Milletvekili, KİT Komisyonu ve CHP Emek Büroları Üyesi Ömer Fethi Gürer emeklilerin geçim sıkıntısından öte açlık noktasında yaşam sürdürdüklerini ve sorunlarının hızla çözülmesi gerektiğini söyledi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer Ankara’da Türkiye Emekliler Derneği Genel Merkezi’ni ziyaret etti. İstanbul’da DİSK Emekli- Sen Kartal Şubesi dayanışma yemeğine katıldı. 
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, DİSK Emekli Sen Kartal Şubesi gecesinde yaptığı konuşmada, “Örgütlü toplum olmanın gereğini yerine getirmezseniz, hep birilerinden bir şey beklerseniz sonuç alamazsınız. Sorunlarınızı aşmak için örgütlülüğün gereğine inanmalı ”dedi. DİSK Emekli- Sen Genel Başkanı Veli Beysülen ve Şube Başkanı Süleyman Şahin İle emeklilerin sorunlarını görüştü.Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Av. Hüsnü Yeşilyurt ve Kartal Belediyesi İştirak Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Zorgül’ün katıldığı gecede  konuşan  DİSK Emekli- Sen Başkanı Veli Beysülen de  emeklilerin yaşamlarının iyileştirilmesini istediklerini,zor koşullarda yaşam mücadelesi verdiklerini söyledi.
Merkezi Ankara’da bulunan Türkiye Emekliler Derneği Genel Merkezi’ni ziyaret eden Gürer, Genel Başkan  Kazım Ergün, Genel Başkan Yardımcısı  Gazi Aykırı, Mali Sekreter Ömer Kurnaz,  Genel Sekreter  Recep Orhan, Teşkilatlanma Sekreteri Arif Yıldız’la görüştü. Ziyarete CHP Zonguldak Senatörlüğü yapmış olan Behiç Sonbay,  Bartın DSP Eski Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu  ve Vekil  Danışmanları  Hamdi Fidan ve  Mustafa Hacı Çopur da yer aldı. Türkiye  Emekliler  Derneği Genel  Başkanı Kazım Ergün çalışmaları hakkında bilgi verdi.  Dernek hakkında kapsamlı açıklamalarda bulundu. En çok emekli üyesine sahip dernek olduklarını söyledi.  
Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım  Ergün, “Emekliler ile ilgili verilecek ve alınacak kararlarda  masada olmak istiyoruz”dedi. Emeklilerin çözüm bekleyen sorunları hakkında açıklamalarda bulundu.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer de ülke sorunlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Gürer şöyle konuştu:“ Ülkemizde işçisi,çiftçisi,köylüsü,emeklisi,engellisi, kadını, çocuğu kısacası her kesim sorunlar içinde. Bunun çözümü için muhalefet olarak sürekli sorunları da çözümünü de gündeme taşıyoruz. Ülke gündemi yoğun. Başta terör olmak üzere  Suriye’de devam eden savaş, artan ekonomik sorunlar, işsizlik, 15 Temmuz darbe kalkışması ve ardından oluşan durum ,ayrı ayrı çok önemli sorunlar. Artan sorunlar yanında hızla giderek yoksullaşan toplum.. Bunların çözümü için yapıcı bir muhalefet anlayışı ile çalışıyoruz. Ülkemiz iyi yönetilmiyor. Ülke hepimizin. Sorunların aşılmasını  istiyoruz. İktidar yanlışlarını çoğaltıp, adeta  yaşanan süreçlerden ders almadan yönetmek istiyor. Gidiş yeni sıkıntıların oluşmasına yol açar. Muhalefeti dinleyen, söylediğini anlayan  bir yaklaşım ile sorunlara bakmak doğru olanı. Ötekileştirmeden, ayrıştırmadan çözüm üretilmeli”.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer,  emekli sorunlarını da yakından izlediklerini belirtti ve şunları söyledi: “ Emekliler için  bayramda iki ikramiye sözümüz  CHP olarak var. Geçen bayram öncesi hükümete çağrı yaptık. Emeklinin geçim sıkıntısı had safhada. Bir bayram ikramiyesi verin dedik, yanaşmadı. İnsanca bir yaşam için gerekli gelirden mahrum olan emeklilerin  İntibak Yasasından doğan sorunlarının giderilmesini siz söylüyorsunuz, biz söylüyoruz, daha çözülmedi. Muayene ücreti, ilaç katkı bedeli ve ilave ücret adı altında emeklilerden alınan sağlık   ödemelerinden emeklilerin muaf tutulması  daha gerçekleşmedi. Banka promosyonları üç ay, beş ay derken yıl sonuna kaydı.Söylediyseniz yerine getirin. Seçim  beyannamesine yazıp  sonra da seçimden bir yıl sonra hala bu sorunu aşmadıysanız   emekli, haklı olarak tepki göstecektir. Bir de Bakan, “Acele etmeyin” diyor. Seçim geçeli bir yıl oldu. Sosyal Güvenlik Kurumu  ile  bankalar arasında emeklilere aylıkları karşılığında belli bir miktar promosyon  verilmesi işi bu kadar uzayacak bir iş mi?  Konut konusunda verilen sözler tutulmalıdır. Emekli gelirlerinin artırılmasını sağlayacak önlemler  alınmalı, 2017 bütçesi emekli, işçi, memur, dar gelirlilerin durumlarını iyileştirecek bir yaklaşımla hazırlanmalıdır.Emeklilere, yaşamlarını rahat geçirmelerini sağlayacak sosyal tesisler dahil, yaşamlarını her türlü iyileştirici olanaklar sağlanmalıdır.”dedi.


6 Ekim 2016 Perşembe

Başkan Akdoğan’ın Kızılca Deresi Serzenişi

Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda, Devlet Su İşleri’nin (DSİ), Kızılca Deresi Islah Projesi’ne bir türlü başlayamamasından dolayı sorun yaşandığını bildirdi.
DSİ 4. Bölge Müdürü Birol Çınar da müdürlüklerinin Niğde’de sürdürdüğü projelerle ilgili bilgi verdi. Toplantıya katılan Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, DSİ 4. Bölge Müdürü Birol Çınar’a, DSİ’nin yaklaşık 3 yıl önce projelendirdiği ancak bir türlü ihalesini yapamadığı Kızılca Deresi Islah Projesi’yle ilgili sorular yöneltti. Kızılca Deresi’nin şehri ortadan ikiye bölen bir dere olduğunu vurgulayan Başkan Akdoğan,  ‘’ Biz bu dereyle ilgili üç sene önce projeye başladık. Orman ve Su İşleri Bakanımızın Niğde’yi ziyaretinde de dile gelmiş bir proje olmasına rağmen hala sonuçlanmadığını görüyoruz. Bu da bizim işimizi engelliyor. Çünkü derenin yanında hem gidiş hem dönüş yolumuz var. Dere ıslahı esnasında yapılan yollar bozulacağı için yol çalışması da yapamıyoruz. Biz ümidimizi kaybetmeye başladık. DSİ burayı bir sene daha yapamaz. 15 gün içinde yapılmayacaksa biz orada yol çalışmasına başlayalım” ifadelerini kullandı.
EN ÖNEMLİ İŞİMİZ EN ZORA GİDEN İŞİMİZ’’
 Başkan Akdoğan, Kızılca Deresi ıslahıyla ilgili oluşan sorundan vatandaşın DSİ’yi değil Niğde Belediyesi’ni suçlu bildiğini dile getirdi. Dere ıslahının yüksek maliyetli olduğunu fakat sağlam bir firmaya verilirse bu işin yapılacağını söyleyen Akdoğan Kızılca Deresi’nin Niğde’nin en büyük ve en önemli deresi olduğuna da vurgu yaptı.’’ Yukardaki köylerden gelen küçük derelerin kesişim noktası burası. Nedense üç yıldır dereyle ilgili tüm uğraşlarımıza rağmen bir sonuca varılmadı. En önemli işimiz en zora giden işimiz oldu’’ diyen Başkan Akdoğan konuyla ilgili şikayetini bildirdi.
ECEMİŞ SUYU’NUN GÜZERGAHI DEĞİŞİYOR
Ecemiş Suyu’nun Niğde için çok önemli olduğuna her fırsatta değinen Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, suyun güzergahının değiştiği hakkında da bilgi verdi. Önceki çalışmalarda suyun; Değirmenli, Ovacık üzerinden Niğde’ye gelmesi planlanırken şimdi Bor Kızılkapı tarafından geleceğini söyledi. Aksaray faktörünün araya girmesinden dolayı Bahçeli ya da Karamahmut Köyü’ne arıtma tesisi planlanması durumuna da ‘’ Nİğdemize hayırlı olmasını diliyorum’’ dedi.

İşgücü İstatistikleri, Mart 2016

TÜİK Nevşehir Bölge Müdürü Yunus ÖZ tarafından yapılan açıklamaya göre,
İşsizlik oranı %10,1 seviyesinde gerçekleşti,
Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2016 yılı Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 46 bin kişi azalarak 3 milyon 23 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,5 puanlık azalış ile  %10,1 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 0,7 puanlık azalış ile %11,9 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 1,6 puanlık azalış ile %17 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 0,5 puanlık azalış ile %10,3 olarak gerçekleşti. 
İstihdam oranı %46,1 oldu,
İstihdam edilenlerin sayısı 2016 yılı Mart döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 40 bin kişi artarak 26 milyon 993 bin kişi, istihdam oranı ise 1,1 puanlık artış ile %46,1 oldu. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 100 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 1 milyon 141 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin %18,9’u tarım, %19,6’sı sanayi, %7,1’i inşaat, %54,4’ü ise hizmetler sektöründe yer aldı. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında hizmet sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 1,8 puan, inşaat sektörünün payı 0,2 puan artarken, tarım sektörünün payı 1,1 puan, sanayi sektörünün payı 0,9 puan azaldı.
İşgücüne katılma oranı %51,3 olarak gerçekleşti,
İşgücü 2016 yılı Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 994 bin kişi artarak 30 milyon 16 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,9 puan artarak %51,3 olarak gerçekleşti. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre; erkeklerde işgücüne katılma oranı 0,9 puanlık artışla %71,5, kadınlarda da yine    0,9 puanlık artışla %31,6 olarak gerçekleşti.
Kayıt dışı çalışanların oranı %32,9 olarak gerçekleşti,
Mart 2016 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,2 puan artarak %32,9 olarak gerçekleşti.
Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam arttı, işsizlik azaldı,
Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 180 bin kişi artarak 27 milyon 358 bin kişi olarak gerçekleşti. İstihdam oranı 0,3 puanlık artış ile  %46,8 oldu.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işsiz sayısı bir önceki döneme göre 60 bin kişi azalarak 2 milyon 923 bin kişi olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı 0,2 puanlık azalış ile %9,7 oldu. 
Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma oranı bir önceki döneme göre 0,2 puan artarak %51,8 olarak gerçekleşti. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, hizmet sektöründe 140 bin,  inşaat sektöründe 42 bin, sanayi sektöründe 19 bin kişi artarken, tarım sektöründe 21 bin kişi azaldı.


Belediye Meclisi Ekim Ayı Toplantısını Yaptı

Niğde Belediye Meclisi'nin 2016 yılı Ekim ayı Meclis Toplantısı Belediye Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi. Belediye Başkanı Faruk Akdoğan başkanlığında yapılan toplantıda gündemle ilgili maddeler karara bağlandı.
Yoklama ve bir önceki döneme ait toplantının tasvibinin ardından Şehir İmar Planı 'yla ilgili İmar Komisyonu'ndan gelen 22 konu müzakere edilerek karara bağlandı. Şehir İmar Planı'nda tadilat, talep ve teklifleri İmar Komisyonuna sevk edildi. Kadın- Erkek Eşitlik Komisyonu'na geçen ay istifa eden Fatma Gülümser Taşkın’ın yerine Suat Başkal seçildi.
Niğde Belediye Meclisi ayrıca Niğde Kalesi ve Eski Saray Mahallesi Kentsel Sit alanı Revizyon işinin yapılması konusunda Emlak İstimlak Müdürlüğü’ne yetki verdi. Emlak İstimlak Müdürlüğü ayrıca Şehir İçi Tünel Projesi’yle ilgili de Belediye Meclisi’nden yetki aldı.
35 NOLU KOOPERATİFE YENİ GÜZERGAH
Şehir içi trafiğinin rahatlatılması için geçtiğimiz aylarda Bor istikametinden Niğde şehir merkezine giriş yapan 51 Nolu kooperatife ait araçlar için belirlenen yeni güzergahı onaylayan Niğde Belediye Meclisi, Ankara istikametinden şehir merkezine giriş yapan 35 Nolu kooperatif araçları için belirlenen yeni güzergahı da onayladı. Buna göre, yolcu taşımacılığı yapan kooperatiflere bağlı araçlar Ankara istikametinden şehre girerken, Şehitler Mezarlığı Kavşağı'ndan Alpat Sokağa geçecek. Buradan Elmacı Sokak, Gök Sokak, Selçuklu Caddesi ve  Eski Adana Caddesi'nden  geçecek olan kooperatif araçları  daha önce belirlenmiş olan  güzergahta giriş yapacak.

GÜRER REKOR KIRDI


KÜLTÜR BAKANINA SORULAN 31 SORUNUN 22 Nİ CHP Lİ GÜRER SORDU
TBMM’DE BİR SAAT NİĞDE TURİZMİ İLE İLGİLİ SORULARA BAKAN YANIT VERDİ.
 Cumhuriyet  Halk  Partisi Niğde Milletvekili ve KİT komisyon üyesi  Ömer Fethi Gürer  Niğde ili ilgili turizm ve Kültür Bakanlığına sorduğu  22 soru  Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı tarafından TBMM kürsüsünden yanıtlandı. Oturumu yöneten TBMM Başkanı Ayşe Nur Bahçekapılı-Bugün, soru sorma rekoru Sayın Gürer'de, 31 sorunun 22'si Sayın Gürer'e aitti.  Sözleri CHP sıralarından alkışlarla karşılandı. Başkan Bahçekapılı-“Bir nevi, Bakanla sohbet etmiş oldunuz. İlk denetim sürecimizi de böyle yaşamış olduk. Dilerim bundan sonraki sözlü sorulara cevap işlemi de bugünkü bağlamda devam eder.” Dedi.  
GÜRER  NİĞDE KAYIP BİR ŞEHİR SAHİPSİZ BİR ŞEHİR
CHP Niğde Milletvekili  Ömer  Fethi Gürer  bir saate yakın Bakan Nabi Avcı tarafından yanıtlardan sonra söz alarak Bakan Avcı’ya teşekkür etti ve Niğde için değerlendirdiği konularda olumlu sonuç beklediğini ifade etti.Gürer şöyle konuştu-“Sayın Bakanım, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum. Ben, soruların tamamını kendim köylere giderek bizzat hazırlıyorum çünkü "Niğde Kapadokya'nın Başkenti" diye benim 850 sayfalık bir kitabım var. Her sene gittiğimde gördüklerimi, burada, milletvekili olunca da gündeme getiriyorum.
    Niğde kayıp bir şehir, sahipsiz bir şehir. Şu anda Niğde'deki konaklar, yok olan konaklar gibi konaklar başka kentlerde onarılıp parayla gezdirilen yerler hâline getiriliyor. Niğde'ye bu anlamda bugüne kadar yeterli destek sağlanamadı ve alamadı. Örneğin, Tyana antik kentinin olduğu yer antik Kapadokya'nın güney başkenti. Bu kentte yapılan kazıyı bizim yapmamız gerektiğini düşünüyorum Türkiye Cumhuriyeti üniversiteleri eliyle çünkü burada, Tyanalı Apollon yaşamış. Tyanalı Apollon'la ilgili, bildiğiniz gibi, yurt dışında 200 tane kitap var ve bunun bir peygamberle eşleştirilmesi nedeniyle, İtalyanlar tarafından değil, özellikle Türkiye üniversiteleri tarafından yapılması gerekir. Orada Efes'e eş değer bir antik kent açığa çıkacak. Şimdi, Niğde'de 5 tane bilimsel kazı yapılıyor, bu kazıların son dönemde 2'si bitti. Bu anlamda Niğde, Nevşehir kadar ve daha fazla derinliğe sahip. 10 bin yıllık bir tarih var, bu tarihe sahip çıkılmasını diliyorum. 3,5 milyon turist Nevşehir'e geliyorsa 1 milyon turistin de Niğde'ye geleceği zenginlik var. Özellikle Ömer Halisdemir'in memleketi Çukurkuyu'nun da bulunduğu bölge Bizans, Roma kalıntılarıyla dolu.
    Acı bir şey söyleyeyim, bunların çoğuna ilk giden benim, bulanım, belgeleyenim, daha sonra başkalarının adına tescillendi”dedi.
Ufuk Projesi’nde İlk Kuralar Çekildi
Niğde Belediyesi’nin Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı ile birlikte sürdürdüğü Efendibey Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yapımı tamamlanan konutlar için ilk kura çekimi 5 Şubat Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Noter huzurunda düzenlenen kura çekiminde 235 konutun hak sahibi belirlendi.
Heyecanlı anların yaşandığı konut belirleme programında ilk çekilişi yapan Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan Ufuk Projesi olarak adlandırılan Kentsel Dönüşüm Projesi’nin tamamlandığında, bölgenin Niğde’deki en modern yerleşim alanlarından biri olacağını söyledi.
İLK KURA İLK HEYECAN….
Niğde Belediyesi ile TOKİ Başkanlığı’nın, Efendibey, Şahinali ve Şehitler mahallelerindeki 121 hektar alanda sürdürdüğü Kentsel Dönüşüm Projesi’nin 6. alanında yapımı tamamlanan 235 konut için 5 Şubat Spor Salonu’nda kura çekimi gerçekleştirildi. 443 başvurunun yapıldığı kura çekiminde 75 metrekarelik 28 konut, 90 metrekarelik 180 konut ve 110 metrekarelik 27 konutun sahipleri belli oldu. Yapımı tamamlanan inşaatların ilk ve son katlarındaki konutlar, noter huzurunda gerçekleştirilen kura çekimine dahil edilmedi. Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında gerçekleştirilen ilk kura çekimine Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, TOKİ Başkanlığı Kentsel Dönüşüm Şube Müdürü Mustafa Bakır, Niğde Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Yiğit ve 235 konut için başvuru yapan vatandaşlar katıldı.
İlk çekilişi yapan Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, kurada adı çıkan hak sahibi vatandaşlarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Başkan Akdoğan, Efendibey Kentsel Dönüşüm Projesi’nin, Niğde’nin ufuk projesi olduğuna değindi. Eski yapıların yıkılarak yerine modern inşaatların yapıldığını, çevre düzenlemesi, bulvarları, sosyal donatı alanları ve modern konutları ile Efendibey Kentsel Dönüşüm Alanı’nın, şehrin ortasında ve kentin en modern yerleşim alanlarından biri olacağını vurguladı.



NİĞDE’DE CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI ETKİNLİKLERİ 
                Camiler ve Din Görevlileri Haftası, Niğde Kültür Merkezi Salonunda Vali Ertan Peynircioğlu’nun katılımı ile gerçekleştirilen törenle başladı.
                Düzenlenen etkinliğe Niğde Valisi Ertan Peynircioğlu, Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, Cumhuriyet Başsavcısı Seyfullah Öselmiş, Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Görür, Vali Yardımcısı Kerem Süleyman Yüksel, İl Müftüsü Alaaddin Gürpınar, Kurum Müdürleri, Diyanet Görevlileri ve Vatandaşlar katıldı.
                Açılış konuşmasını İl Müftüsü Alaaddin Gürpınar’ın yaptığı program, Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve cami ve kitap temalı sinevizyon gösterisi ile devam etti.        
                Programda konuşmasına Camiler ve Din Görevlileri Haftasının hayırlara vesile olması temennisi ile başlayan Vali Ertan Peynircioğlu, “Camiler, inancımız açısından büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda Camiler ve Din Görevlileri Haftasının ayrı bir hafta olarak kutlanması bir farkındalık yaratılması açısından önemlidir. Camiler, bilindiği üzere zaman içerisinde bazı fonksiyonlarını yitirmiştir. Asr-ı Saadette Camiler sosyal hayatın tam merkezindeydi. İstişarelerin, toplantıların ve çeşitli etkinliklerin yapıldığı mekânlardı. Şimdiki gibi yalnızca namaz kılınan mekânlar değillerdi. O dönemlerde camilerimiz çok daha etkin bir şekilde kullanılmaktaydı. Bu gün biraz daha fonksiyonlarını yitirmiş durumdadır. İnşallah yitirilmiş olan bu fonksiyonlar Asr-ı Saadetteki gibi tekrar camilerimize kazandırılması için bu tür toplantıların ve etkinliklerin vesile olacağına inanıyorum. Çünkü gerçekten İslam da Camilerin yeri çok önemlidir.” dedi.
                Camilerde verilen eğitimin önemine de değinen Vali Peynircioğlu; “Camilerde verilen eğitim konusunda Diyanet Personellerine oldukça önemli görevler düşmektedir. Öncellikle gençlerimizi ve çocuklarımızı Camilere daha çok çekmeliyiz. Gençlerimizi ve çocuklarımızı Camilerimizden uzaklaştırmak için çaba harcayan şer odakları var. Bu nedenle Diyanet Personelimizin bu konuda çalışmaları sürekli şekilde artırarak devam ettirmesi gerekmektedir.” dedi.
                Konuşmasında 15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe teşebbüsü ve bağlantılı terör olaylarına da değinen Vali Ertan Peynircioğlu; “Milletimiz tarihinde gördüğü en acı olaylardan birisini yaşadı. Asker üniforması içerisindeki FETÖ/ PDY mensubu vatan hainlerinin bu Milletin bağımsızlığına, varlığına, birliğine, dirliğine, Cumhurbaşkanımıza ve seçilmiş Hükümete karşı darbe girişimiydi.  Allah’a şükürler olsun ki başarılı olamadılar ve başarılı olamayacaklar. Milletimiz bu yapılan hain darbe girişimine karşı durdu. Bu anlamda Din Görevlilerimizin de önemli katkıları oldu. Okunan ezanlar ve salâlar gerçekten vatandaşlarımızı meydanlara çağırma açısından çok önemli bir görevi icra ettiler. Eskiden darbeler ezanları susturmak için yapılırdı, fakat 15 Temmuz gecesi ezanlar darbeyi durdurmak için okundu.

                Ben tekrar bu Milletin bağımsızlığı uğrunda can veren, kan veren, Şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet diliyorum.  Camiler ve Din Görevlileri Haftasını kutluyorum. Cami ve Kuran Kurslarının yapımında emeği geçen Hayırseverlerimize teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

İL KOORDİNASYON KURULU VALİ PEYNİRCİOĞLU BAŞKANLIĞINDA TOPLANDI

Niğde İl Koordinasyon Kurulu 2016 yılı dördüncü dönem toplantısı Niğde Valisi Ertan Peynircioğlu Başkanlığında, Niğde Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonunda gerçekleştirildi.
Toplantıya, Niğde Valisi Ertan Peynircioğlu’nun yanı sıra Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Şener, Vali Yardımcısı Kerem Süleyman Yüksel, İl Genel Meclis Başkanı Bülent Küçüktuna, İlçe Kaymakamları, Yatırımcı Bölge ve İl Müdürleri, İlçe ve Belde Belediye Başkanları ile İl Genel Meclis Üyeleri katıldı.
Toplantıda Niğde ile ilgili yılsonuna kadar tamamlanması planlanan projeler konuşulurken, kamu ve kurum temsilcileri devam eden projeleri hakkında sunum gerçekleştirdi.
Niğde Valisi Ertan Peynircioğlu toplantıda yaptığı açılış konuşmasında; “İl Koordinasyon Kurulunun Değerli Üyeleri,   Niğde İl Koordinasyon Kurulunun 2016 yılı Dördüncü Toplantısını yapmak üzere toplanmış bulunuyoruz.  
            İl Koordinasyon Kurulumuzun 2016 yılının bu dördüncü toplantısında, 2016 Yılı Yatırım Programında yer alan yatırımların 19 Eylül 2016 tarihi itibariyle gerçekleşme durumunun değerlendirilmesi, önceki toplantıda alınan kararlarla ilgili yapılan çalışmaların değerlendirilmesi ile İlimizin sosyo-ekonomik sorun ve ihtiyaçlarının görüşülerek çözümlenmesine çalışılacaktır. 
            Toplantı öncesinde yatırımcı bölge ve il kuruluşlarının İKİS Programına girdiği verilerden elde edilen raporlara göre 19 Eylül 2016 itibariyle İlimizde; İl Özel İdaresi ve Genel Bütçeye dâhil kuruluşlara ait toplam 495 proje bulunmakta olup, bu projelerin; 83’ü Tarım-Ormancılık, 6’sı Madencilik, 199’u Ulaştırma, 10’u Kültür-Turizm, 52’si Eğitim, 18’i Sağlık, 3’ü Enerji 121’i Diğer Kamu Hizmetleri ve 3’ü İmalat sektörlerinde bulunmaktadır.
İlimizde yürütülmekte olan 495 projenin toplam değeri 6.682.449.605 TL’dir. Geçmiş yıllar dâhil bu projelere 2015 yılı sonuna kadar toplam 5.186.957.446 TL harcama yapılmış, 2016 yılı dönem sonu harcaması 236.665.122 TL olup, toplam harcama tutarı 5.421.025.607 TL’dir. Proje tutarına göre dönem içerisinde nakdi gerçekleşme oranı (toplam harcamanın proje tutarına oranı) % 60,46’dır. 
            Bu projelere toplamda 391.423.070 TL ödenek ayrılmış olup, ayrılan bu ödeneklerin dönem sonu itibariyle 236.665.122 TL’si harcanmıştır. Dönemin nakdi gerçekleşme oranı  (yılı ödeneğinin yılı harcamasına oranı)  % 81,16’dır. 
            Ayrıca ilimizde Belediye Başkanlıklarınca 23 projenin toplam değeri 42.264.628 TL olup, 2016 yılında 17.317.239 TL ödenek ayrılmış, dönem sonuna kadar 8.991.268 TL’si harcanarak % 60,87 nakdi gerçekleşme sağlanmıştır.
            Böylece İlimizde gerek İl Özel İdaresi ve Genel bütçeli kuruluşlar ve gerekse Belediyeler tarafından toplam 518 proje için 408.740.309 TL ödenek ayrıldığı ve dönem sonuna kadar bu ödeneğin 245.656.390 TL.’sinin harcanarak  % 81,03 nakdi gerçekleşme sağlandığı tespit edilmiştir.  "

5 Ekim 2016 Çarşamba

 MİLLETVEKİLİ  GÜRER “KENT MERKEZLERİNDE TARIM ALANLARI YOK EDİLİYOR”

Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili ve KİT Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, “Kentlerde modernleşme adına yapısal dönüşüm, tarım arazilerinin de önemli ölçüde yitirilmesine neden olmaktadır” dedi.
 Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer konuyla ilgili Meclis araştırması açılmasını da istedi. Gürer şöyle konuştu: “ Ülkemizde çarpık kentleşme,  kent dokusu içinde ekilebilir alanları  hızla tüketmektedir. Kenti bir  rant alanı olarak görenlerin, kent değerleri gibi toprağının da korunması yönünde bir bakışı yoktur. Kentlerin gelişimi, yaygınlaşması ile ekonomik değere dönüşen araziler tarım alanı olmaktan çıkmakta ve çok katlı beton yapılarının işgal alanlarına dönüşmektedir. Verimli arazilerin yok edilmesi kentlerin çevrelerini de bağ ve bahçe alanlarını da önemli ölçüde tüketmektedir. Ülkemizin bu bağlamda yitirdiği verimli alanları, yapılan yanlış uygulamaları da ele alarak en azından kalanların korunması adına bir Meclis araştırması ile ülke genelinde uygulamalar ele alınmalıdır” dedi.
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,  sorunun önemine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde  toprak politikasının doğru uygulandığını söylemek olası değildir. Yanlış tarım  uygulamaları ile yok edilen alanlar gibi kentlerin de çevrelerindeki yeşil doku,  yaygın olarak yerini beton yığınlarına bırakmıştır. Kentlerin  topraklarının nasıl kullanılması gerektiği, kurum, kuruluş ve belediyelerin dışında halkın çok da düşüncesi alınarak tasarlanmamaktadır. Ekonomik faaliyetler, oluşan rant  kentsel doku kadar çevresel yeşil alanların da korunmasını olanaklı kılmamaktadır. Kentlerin büyümesinin başlıca nedeni köylerden göçtür. Köylerden göç ile oluşan konut talebi geçmişte gecekondular olarak şekillenirken günümüzün de  çok katlı beton yapıları olarak varlığını göstermektedir. Doğal  alanların  ve tarım topraklarının kent çevresinde korunması  önemli ölçüde zorlaşmış görünüyor. Hatta büyük bölümünün yok edildiğini ifade etmek de yanlış olmaz. Ülkemizde  belediyelerin, kentleri , ekolojik  varlığını gözeterek planlandığından söz etmek olası değildir. Daha çok  elde edilmesi düşünülen rant ile  kentli yurttaşın talebine göre bir yaklaşımın belediyelerce daha öncelikli olduğu onlarca örnekte görülmektedir. Bir kent çevresinde ekilebilir alanın  konuta dönüşmesi ile sağlanacak rant, doğal olarak o arazinin sahibinin  konut talebinin güçlenmesini yaratmaktadır. Kent çevresinde verimli alanların miras yoluyla el değiştirmesi ve o kentten  farklı kentlere gidenlerin varlığı ile de  kullanılmaz duruma düşen verimli alanların kolayca konut alanı olmasına seyirci kalınmaktadır.
Kamu arazilerinin de son yıllarda yalnızca getireceği ranta göre ele alındığı da bir gerçektir. Belediyelerin de  yanlış uygulamalar ile oluşan borçlanmalarından arınma yolları ellerindeki arazileri satarak bir gelir sağlama yoluna gittikleridir. Bu yolla satılan arazilerin imara açılması ile de  topraklar  beton yığınlarına dönüşmektedir.
 Toprağın rant aracı olarak görülmesi, tarımsal sorunlar ve başta sulama suyu, üretilen ürünün pazarlanma sorunları ve çoğaltılacak örnek nedenlerle oluşan dönüşüm ne yazık ki verimli binlerce dönüm alanın yok olmasına neden olmuştur.

Sürecin devam ettiği bir gerçektir. Bu bağlamda ülke genelinde yiten tarım alanları, imara açılan bölgeler  ve mevcut durumun araştırılması ve en azından bundan sonrası için kapsamlı bir inceleme araştırma sağlanarak yasal düzenlemelere gidilmesi için Meclis araştırması yapılmalıdır” .
 MİLLETVEKİLİ  GÜRER  “TOPLU İŞ CİNAYETLERİNE DE DÖNÜŞEN İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI ARTMAKTADIR.”


CHP Niğde Milletvekili, KİT Komisyon Üyesi, Emek Büroları üyesi Ömer Fethi Gürer –“Toplu iş cinayetlerine de dönüşen iş kazaları ve meslek hastalıkları artmaktadır. Neoliberal serbestleştirme, özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, esnek, güvencesiz istihdam politikaları, çalışma koşullarının ağır oluşu, kadın, genç, çocuk emeği sömürüsü ile kayıt dışı istihdam, iş kazaları ve meslek hastalıklarının artmasına neden olan önemli etkenlerdir. Dedi.
CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer-“ 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Yasası dahi değişikliklere uğratılmasına rağmen sorunlar artarak devam etmektedir. Ülkemizde genel durumun irdelenip incelenmesi ve alınacak önlemlerinde saptanmalıdır. Dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Meclis  Araştırması da istediği konu ile ilgili şöyle konuştu-“ Ülkemizde iş kazaları sürekli artmaktadır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSG) mevzuatı, uygulama sorunları ile iş kazaları ve meslek hastalıkları verileri, kaza ve hastalıkların nedenleri, iş güvenliği, iş sağlığı ve güvenliği kurulları, iş güvenliği mühendisliği, işyeri hekimliği uygulamalarını da içeren kapsamlı bir araştırma ve çalışma yapılması ve mevzuat düzenlemeleri ile konunun ciddi biçimde ele alınması gereklidir.
Toplu iş cinayetlerine de dönüşen iş kazaları ve meslek hastalıkları, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, esnek, güvencesiz istihdam politikaları, çalışma koşullarının ağır oluşu, kadın, genç, çocuk emeği sömürüsü ile kayıt dışı istihdam gibi durumlar dikkate alındığında bir yerde nedenleri konusunda bir görüş öne sürmek olasıdır. İş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili yasal düzenlemelere rağmen sorun azalmamakta, artmaktadır. Sistemin tıkandığı, sorun ürettiği noktalara müdahale insan yaşamı içinde gerekli ve zorunlu ihtiyaçtır.
İSG, tıp, mühendislik ve sosyal bilimler ile bağıntılı çok-bilimlidir. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, işçi sağlığı ve güvenliği konusu direkt işverenlerin sorumluluğu altında olmalıdır. Uzman hekim ve sağlık personelinin işyerlerinde faaliyetleri ve varlıklarının, maliyet hesabı düşünülerek değil, iş ve meslek kazalarını azaltıcı önlem için olduğu gerçeği görülmelidir.
Yasal düzenlemeyle iş güvenliği ile ilgili bir uzman birden çok işyerine danışmanlık hizmeti verebilmektedir. Mühendisi dışlayan yaklaşım aynı zamanda işverenin sorumluluğunu da azaltmıştır. Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) kurulmuş ise de yasal düzenleme bu oluşumları da işlevsiz konuma düşürmüştür.
Zorunlu/aktif sigortalı kayıtlı çalışanları kapsayan SGK verilerine göre, iş kazalarında artarak devam eden bir süreç yaşanmaktadır. Meslek hastalıkları ile ilgili de SGK istatistiklerinde 81 il içinde yalnızca 21 ilde vakalardan söz edilmesi soruna yetersiz yaklaşımında bir göstergesidir.

Sorunun kapsamlı ele alınarak Sendikalar, üniversiteler, TMMOB, TTB, ÇSGB ve Sağlık Bakanlığı katılımı ile yapılacak bir işbirliği ile en aza indirilmesi olasıdır. Bu sürecin her yönü ile ele alınması iş kazalarının önlenmesi ve azaltılması, meslek hastalıkları ile ilgili kapsamlı ve detaylı çalışmalara yönlenmesi sorunun ilk elden tüm boyutları ile ele alınması ile olasıdır. TBMM'de kurulacak Meclis Araştırma Komisyonunun çok yönlü ve kapsamlı bir çalışma yürüterek her yönüyle konuya bakıp gelecekte olabilecek kazalarında önlenmesini sağlayacak bir araştırma yapması olasıdır. Tüm tarafların dinleneceği, ülkenin farklı illerinde ve iş yerlerinde yapılacak araştırma ile verilerin alandaki durumununda gözleneceği bir çalışma iş sağlığı ve iş güvenliği adına önemli bulgularla yeni yasal düzenlemeleri de yaratacak bir çalışma olacaktır.”dedi.
Hayvan Barınağı’nın Minik Ziyaretçileri

Niğde Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü personeli 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü Dolayısıyla Sokak Hayvanlarını Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ne gelen çocuklara barınağı gezdirdi. Niğde Belediyesi, barınağa gelen Özel Amerikan Kültür Koleji, Kemal Çetintürk ve Kemal Aydoğan okulu öğrencilerine sokak hayvanlarını beslemeleri için mama kapları hediye etti.
Niğde Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu bu etkinlikte Veteriner İşleri Müdürü Tunç Bilgin gelen öğrencilere hayvanların da her canlı gibi yaşama hakkı olduğunu bu yüzden onlara daha duyarlı olmaları gerektiğini ifade etti. Bilgin; hayvanların zaman zaman açlık, kötü muamele veya kaza sonucu yaralandıklarını hatta yaşamlarını yitirdiklerini o yüzden hayvanlara gereken önemin verilmesi gerektiğine değindi.
Sokak Hayvanlarını Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ne ziyarete gelen öğrenciler Hayvan Barınağı’nda gezdirilerek bilgilendirildi. Barınağa gelen hayvanların nerede nasıl tedavi edildiğinden de bahseden Veteriner İşleri Müdürü ve personeller öğrencilerin sorularını da cevapladı.




“HER GÜN 10 BİN ADIM”

NİĞDE SAĞLIK MÜDÜRÜ DR. YILMAZ YÜCEL 3-4 EKİM DÜNYA YÜRÜYÜŞ GÜNÜ İLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ.

Sağlık Bakanlığınca yürütülen ’’TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENMEME VE HAREKETLİ HAYAT PROĞRAMI ‘’ kapsamında sağlıklı yaşamın teşviki, obezitenin önlenmesi ve fiziksel aktivitenin desteklenmesi amacıyla özel organizasyonlar ve aktiviteler düzenlenmektedir.
       "3-4 Ekim Dünya Yürüyüş Günü etkinlikler kapsamında  3 Ekim 2016 Pazartesi günü saat 08:00 Sayın Bakanımızın katılımıyla Ankara’da  ve aynı gün aynı saatte tüm illerde ve ilimizde ‘’ Her Gün 10 Bin Adım ’’ temalı yürüyüş organizasyonu düzenlenmiştir. Yürüyüşe Vali Yardımcısı Abdullah UÇGUN, Halk Sağlığı Müdür V. Dr. Ertan DEĞİRMENCİOĞLU, Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Uz. Dr. Fatih BALCI, sağlık personeli, öğrenciler ve vatandaşlar katıldılar.
    Sağlık Bakanlığı olarak “Her Gün 10 Bin Adım” atmaya davet ediyoruz.

Bakanlığımız, toplumun obezite ile mücadele konusunda bilgi düzeyini artırmak, bireylere yeterli ve dengeli beslenme ile düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırmayı hedefliyor. Bu amaçla “Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” hazırlandı. Ülkemizde özellikle kalp damar hastalıkları, diyabet, bazı kanser türleri gibi obeziteye bağlı hastalıkların azaltılması hedefleniyor.
     Yürüyüş için sıkı olmayan, rahat hareket etmenizi engellemeyecek giysiler seçilmelidir. Giysiler ortam ısısına uygun olarak seçilmelidir. Giysiler terlediğinizde terinizi emecek özellikte olmalıdır. Naylon ve sentetik giysiler önerilmediği gibi zararlı da olabilir. Aç karnına egzersiz yapılmamalıdır. Ağır bir öğün sonrası yürüyüş için iki saatin geçmesi uygundur.
      3-4  Ekim Dünya Yürüyüş  Günü  “ Her Gün 10 Bin Adım ” temalı  yürüyüşe  katılan, Sayın Vali Yardımcısı Abdullah UÇGUN’a, sağlık  yöneticilerine, sağlık personellerine,  sevgili öğrencilerimize, vatandaşlara ve değerli Basın mensuplarımıza teşekkür ederim."
            ‘’ DOĞRU BESİN BOL HAREKETLE, GÜLÜMSE GELECEĞİNE ‘’

4 Ekim 2016 Salı

AHİKA, Mersin’de Düzenlenen Akdeniz Turizm Forumu- MEDITOUR 2016’ya Katıldı



Mersin’de, 28-30 Eylül 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen ve Ahiler Kalkınma Ajansı’nın da bir stantla katıldığı ‘7. Akdeniz Turizm Forumu’nun açılışı sanatsal etkinlikler eşliğinde gerçekleştirilen törenle yapıldı.
‘Akdeniz’in Yükselen Destinasyonları Yükselen Destinasyon Olarak Akdeniz’ sloganıyla düzenlenen Akdeniz Turizm Forumu’nun resmi açılışı ise 29 Eylül Perşembe günü, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ve Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın katılımıyla Mersin Divan Otel’de gerçekleştirildi.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı törendeki konuşmasında; tüm dünyayı tehdit eden terör olgusunun bölgemizde de turizme güçlükler çıkardığına değinerek, “ Özellikle son dönemlerde bütün dünyayı tehdit eden terör olgusu bölgemizde de turizme sıkıntılar çıkartan önemli kavramlardan biridir. Turizmin önünü açabilecek her türlü faaliyet, proje ve programın başarılı olabilmesi için teröre karşı ortak tavır, ortak hareket bütün ülkelerimiz için kaçınılmaz bir görevdir. Bölge ülkeleri olarak teröre karşı en üst düzey tedbirleri almak ve büyük fedakarlıklarla turizmin önünü açmaya çalışan turizm sektörüne destek olmak devletlerimizin ortak politikası olmalıdır. Nitekim Türkiye’de son dönemde özellikle tur operatörlerimize yönelik teşvikler de sektöre ciddi katkılar sağlamaktadır. Bu teşvik ve desteklerimiz artarak devam edecektir. Umuyorum ki dünya turizminin mihenk taşlarından biri olan Akdeniz turizm alanında hak ettiği turizm potansiyeline ulaşacaktır” dedi
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ise konuşmasında; MEDİTOUR 2016 temasının ‘Akdeniz’in Yükselen Destinasyonları’ ve ‘Yükselen Destinasyon Olarak Akdeniz’ olmasının da son derece önemli olduğunu ifade etti. Bakan Elvan, “ Bilinen insanlık tarihi içerisinde Akdeniz’in yerinin başka hiçbir denizin ve kıtanın dolduramayacağı değerde ve zenginlikte olduğuna vurguladı. Akdeniz’in bir güven ve istikrar denizi olmasının son derece önemli olduğunu ve bunun bir zorunluluk olduğuna değinen Bakan Elvan,  “Arap Baharı sonrası başlayan bölgesel istikrarsızlıkların turizme nasıl yansıdığını hep birlikte gördük. Akdeniz’de kruvaziyer gemilerin turizm gemilerinin yanında mülteci botlarının dolaşması büyük trajedilerin yaşanması bir insanlık ayıbıdır. Bu fotoğraf Akdeniz’in kadim geçmişine de, misyonuna da Akdeniz havzasını oluşturan ülkelerin kimliklerine de yakışmayan bir fotoğraftır. Hiçbir istikrarsızlık da uzun soluklu sürmez. Ümit ediyoruz ve çaba gösteriyoruz ki kısa sürede bu olumsuzluklar, yaşanan bu acılar son bulacaktır. Zira sadece yakın ülkeler değil, bütün Akdeniz ülkelerinin başta turizmi olmak üzere pek çok sektör bu olumsuzluklardan etkilenmektedir. “ şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından panel programı başladı. Gün boyunca süren paneller sırasında iki bakan fuar alanını ziyaret etti. AHİKA Standını da ziyaret eden Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan Ajans uzmanlarından çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Fuarın ikinci günü birçok bürokratın katılımıyla gerçekleştirilen bir gala yemeği ile sona erdi.

Fuarın üçüncü ve son günü panellerle devam etti. Panel konuşmacılarının stant ziyaretlerinde bulunmasının ardından ‘7. Akdeniz Turizm Forumu sona erdi.
İTİRAZ DİLEKÇELERİ ALINIYOR
    NİĞDE VALİLİĞİNİN YAPTIĞI YAZILI AÇIKLAMAYA GÖRE ; KURULAN KOMİSYONLAR İTİRAZ DİLEKÇELERİNİ VE  KAMU PERSONELİNİN DURUMLARINI DEĞERLENDİRECEK.
      15.07.2016 tarihinde gerçekleşen kanunsuz bir takım darbe teşebbüsü ve bağlantılı terör olaylarının meydana gelmesi üzerine Milli Güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY)  aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen kamu görevlileri ile ilgili İlimizde yürütülen çalışmalar sonucu; 23 Temmuz 2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KHK/667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince görevinden uzaklaştırılan ve 01 Eylül 2016 tarih ve 29818 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KHK/672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan kamu personelinin durumlarının yeniden değerlendirilmesine ilişkin itiraz dilekçeleri Valiliğimizce alınmaktadır.
      Söz konusu itiraz müracaatları kurulan komisyonlar/ ilgili birimler tarafından titizlikle incelenmekte olup, herhangi bir mağduriyete yol açmamak için gerekli hassasiyet azami seviyede gösterilmektedir. İtiraz dilekçeleri ile ilgili yasal işlemler halen devam etmektedir.
İPA2 BİLGİLENDİRME TOPLANTISI NİĞDE'DE START ALDI 
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü sorumluluğunda yürütülen “Rekabetçilik ve Yenilik Operasyonel Programı (İPA-2)” bilgilendirme toplantısı 26 Eylül 2016 tarihinde Niğde Valisi Ertan Peynircioğlu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt' un katılımı ile Niğde Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Toplantı Salonunda gerçekleştirildi.
Toplantıya, Niğde Valisi Ertan Peynircioğlu ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Prof.Dr. Cevahir Uzkurt'un yanı sıra Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Görür, OSB Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Ayhan Birim, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şevket Katırcıoğlu, Belediye Başkanları, OSB Müdürleri, Kurum müdürleri, Akademisyenler ile çok sayıda iş adamı katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından başlayan toplantıda açılış konuşmasını yapan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve aynı zamanda Niğde Çamardı ilçesinden olan Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, bilgilendirme toplantılarının ilkinin Niğde'den Başladığının altını çizerek “ilimiz, Avrupa Birliği desteklerinden mümkün olduğu kadar fazla faydalanabilmesi için bu toplantıları Niğde'mizden başlatıldı. Bakanlığımızın tüm imkânları seferber edildi. Niğde'nin sanayisinin, turizminin ve diğer alanlarda gelişmesi için bu program çok büyük bir fırsattır.” dedi
 MİLLETVEKİLİ GÜRER “İŞÇİLERİN SENDİKALAŞMASININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALIDIR”
Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili, KİT Komisyonu ve CHP Emek Büroları Üyesi Ömer Fethi Gürer ülkemizde sendikalı işçi sayısındaki azalmalara dikkat çekti ve nedenlerinin araştırılmasını istedi.
Örgütlü toplumun sorunları aşmada önemine dikkat çeken Gürer, TBMM verdiği Meclis araştırma önergesinde –“Ülkemizde son yıllarda giderek sendikalar işlevsiz kalmakta, kamu dışında sendikalı işçi sayısı azalmaktadır. Ülkemizde Temmuz 2016 istatistiğine göre sendikalı işçi sayısı 1 milyon 499 bin 860'tır. Sigortalı işçi sayısı ise 13 milyon 38 bin 351'dir. Böylece sigortalı işçilerin sendikalaşma oranı yüzde 11,5 olmaktadır. Ancak kayıt dışı işçilerle oran yüzde 9,7'ye gerilemektedir. İşçilerin sendikalaşmasının önündeki engeller, gerekçeler ve nedenlerin incelenmesi, Sendikala Yasasının günümüz koşulları dikkate alınarak işçiler ve sendikalar lehine düzenlemeler de sağlanarak yenilenmesi ve bunun sağlanabilmesine yönelik olarak Anayasanın 98 , İçtüzüğün 104 ve 105' inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasını talep ettiğini belirtti.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer  gerekçede  sendikalaşma da yaşanan sıkıntıları da dile getirerek şöyle dedi.-“Gelişmiş ülkelerde işçi-işveren ilişkilerinde sendikaların önemli bir işlevi vardır. Çalışanların haklarının korunması ve demokratik taleplerin gündeme taşınmasında sendikalar bir yerde toplumun önemli güvencesidir. Ülkelerde demokratik hakların, toplu sözleşme ile oluşacak işçi işveren ilişkilerinin tarafların ortak durumlarının da gözetilerek yapılması çalışma yaşamının sorunlardan arınmasının da yolunu açacaktır.
Ülkemizde genelde işçilerin ücretleri ile ilgili sıkça değerlendirmeler yapılır ancak çalışanların koşulları ve yaşadıkları olumsuzluklar irdelenmez. Ne zaman can kaybı ile oluşan acılar yaşanır o durumda sorunlar konuşulur olur. Özgürleşen toplumlar için işin işçinin olduğu ortamlarda sendikaların varlığının gelişmenin ve sorunların aşılmasının önemli bir çözümcüsü olduğu gerçektir.
 Ülkemizde iş kolları dikkate alındığında,  örnek olarak ağaç sanayiinde 236.371 işçiden 20.205 işçi sendika üyesidir.
Dokuma ve Hazır Giyimde 985.106 işçiden 91.080 işçi sendika üyesidir.
 Genel İşlerde çalışan 962.131. işçiden 282.845 işçi sendika üyesidir.
Konaklama yerlerinde çalışanlardan 861.568 kişiden 29.197 kişi sendika üyesidir.
İnşaat İşçilerinden 1.730.246 işçiden 45.406 işçi sendikalıdır.
Metal iş kolunda da 1.480.048 işçiden 256.370 kişi sendika üyesidir.
 Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlarda 3.079.761 işçiden sendikalı olanı 152.439 kişidir. Sendikalaşma oranı iş kollarına göre farklılık. gösterse de önemli ölçüde düşük bir sendikalaşma söz konusudur.
İnşaat, turizm ve büro işkolu en düşük sendikalaşma oranına sahip işkollarıdır. İnşaat işkolunda sendikalaşma oranı sadece yüzde 2,6'dır. Turizm işkolunda yüzde 3,4 olan sendikalaşma oranı, 3 milyonu aşkın işçinin bulunduğu en büyük işkolu durumundaki büro işkolunda ise 4,9'dur. Sendikalaşmanın en yüksek olduğu üç işkolu ise banka-finans, savunma-güvenlik ve genel işlerdir. İstanbul bir dönem sendikaların en örgütlü olduğu illerden iken % 7.7 ile en düşük sendikalaşma oranı ile 6. sıra da yer almaktadır. Gaziantep, Denizli, Antalya, Konya gibi iller de sendikalaşmanın düşük olduğu başlıca illerdir. Genelde sendikalı işçiler belediye ve kamu işlerinde çalışanlardan oluşmaktadır. İşçilerin sadece yüzde 7'si toplu iş sözleşmesi kapsamındadır. Özel sektörde ise toplu iş sözleşmesi kapsamı yüzde 4,6 civarındadır. Ülkemizde sendikalaşmanın önündeki engeller ve nedenleri ile durumun işveren ve işçiler ile de görüşülerek irdelenmesi, çalışma yaşamında önemli olan sendikaların üye yapma önündeki engellerin giderilmesi, genel sorunların saptanıp çözüm üretilmesi adına meclis araştırması açılmasının yararlı olacağına inanıyorum.”dedi.


NİĞDE VALİSİ KURUMLARI ZİYARET EDİYOR
Niğde Valisi Ertan PEYNİRCİOĞLU kurumları ziyaret ediyor. Geçtiğimiz gün Emniyet Müdürlüğünü ziyaret eden Vali bu günde HALK Sağlığı Müdürlüğünü Ziyaret Etti.
Niğde Valisi Ertan PEYNİRCİOĞLU Halk Sağlığı Müdürlüğünü ziyaret etti.İl Sağlık Müdürü Dr. Yücel YILMAZ ile birlikte  Kurum ve çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Halk Sağlığı Müdürü Dr. Ertan DEĞİRMENCİOĞLU kurum ve çalışmaları hakkında  vali PEYNİRCİOĞLU' na bilgi verdi

NİĞDE DE FETÖ SORUŞTURMASINDA 248 TUTUKLAMA  289 UZAKLAŞTIRMA
 NİĞDE VALİLİĞİNİN YAPTIĞI AÇIKLAMAYA GÖRE;

        Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY)  aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere toplumun çeşitli katmanlarında bulunan üyeleri ile ilgili yürütülen çalışmalar İlimizde kararlılıkla sürdürülmektedir.
       Bu kapsamda 23 Temmuz 2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazetede KHK/667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yayınlanmasının ardından ilimizde yapılan çalışmalar sonucunda 27 Eylül 2016 tarihi itibariyle; toplam 289  personel görevden uzaklaştırılmıştır.
      İl Genelinde toplam 248 kişi (78 Milli Eğitim personeli, 70 Emniyet personeli, 14 Adliye personeli, 1 Vali Yardımcısı, 15 Kamu Görevlisi, 4 Akademisyen, 5 Asker, 8 Sağlık personeli, 1 Defterdarlık personeli, 52 sivil) tutuklanmıştır.
      01 Eylül 2016 tarih ve 29818 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan KHK/672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname ile ilimiz genelinde 402 personel (1 Valilik personeli, 23 Ömer Halisdemir Üniversitesi personeli, 259 Milli Eğitim personeli, 2 SGK personeli, 1 Çalışma ve İş Kurumu personeli, 5 Müftülük personeli, 1 Patates Araştırma Enstitüsü personeli, 40 Sağlık personeli, 2 Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü personeli,1 Afet ve Acil Durum Müdürlüğü personeli, 58 Emniyet Personeli,1 Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü personeli, 1 Jandarma personeli, 4 Defterdarlık personeli, 2 Kültür ve Turizm Müdürlüğü personeli, 1 KYK personeli) kamu görevinden çıkarılmıştır.
    Niğde de; 5 özel okul, 5 özel öğrenci yurdu, 3 özel öğretim kursu, 5 sendika il temsilciliği, 1 dernek, 1 gazete ve 1 radyo olmak üzere toplam 21 kurum kapatılmış ve hazineye devredilmiş olup; daha önceden kapatılan 4 dershanenin de malvarlıkları hazineye devredilmiştir.
  Ayrıca; 1 öğrenci yurdu inşaatı hazine adına tescil edilmiş ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne,  1 öğrenci yurdu inşaatı da hazine adına tescil edilerek Bor İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne devredilmiştir.
    İl OHAL Bürosu Başkanlığı kararına göre 1 derneğin faaliyeti,  Bor İlçe OHAL Bürosu Başkanlığı kararına göre de 1 derneğin faaliyeti durdurulmuştur.
İl genelinde OHAL kapsamında taşınmaz devrini önlemek amacıyla 1297 kişi için önlem alınmış olup; ayrıca Maliye Hazinesine 37 taşınmazın, Vakıflar Genel Müdürlüğüne 1 taşınmazın devri gerçekleşmiştir. Mahkemelerce İhtiyati tedbir konularak 1974 taşınmazın devri engellenmiş ve Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğünce de 410 taşınmaz kısıtlanmıştır. Tapu ve Kadastro verilerine göre Maliye Hazinesine devri gerçekleştiren taşınmazın yaklaşık değeri ise 32.555.000,00 TL'dir.
     Konuyla ilgili olarak yetkili birimlerce gerekli yasal işlemlere devam edilmektedir.

4 EKİM HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ



Hayvanlar, duyu ve hareket yetenekleri olan canlılardır.
Hayvan dostları ilk kez İngiltere'de 1822 yılında bir araya geldiler. Hayvanları korumak, insanların hayvanlara iyi davranmalarını ve hayvanların daha iyi koşullarda beslenme ve korunmalarını sağlamak amacıyla Hayvanları Koruma Birliği'ni kurdular.
Yurdumuzda Hayvanları Koruma Derneği 1908 yılında kuruldu. Aynı amaçlı dernekler birleşerek Hollanda'nın başkenti Lahey'de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu'nu oluşturdular. 1931 yılında toplanan bu kuruluş 4 Ekim'i Hayvanları Koruma Günü ilan etti.
HAYVANLARI SEVELİM KORUYALIM.


2 Ekim 2016 Pazar

Toplu ödeme yap emekli ol

Milyonlarca vatandaş borcunu yapılandırmak için vergi daireleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu‘na (SGK) başvurmaya başladı.
Yüz binlerce Bağ-Kur ve SSK‘lıya hemen emekli olma yolu açıldı. Borcun faizi silinecek ve isteyenler ana paraya 36 aya kadar taksit yaptırabilecek. Üstelik krediyle borcu faizsiz kapatma avantajı da var.
Erken ekmekliliğe giden yol şöyle ilerliyor:  Bu fırsattan yararlanma şartları neler? Sabah‘ın haberine göre; Öncelikle yaş, yıl ve prim günü şartlarının tamamlanmış olması gerekiyor. Buna rağmen 30 Haziran 2016 itibarıyla borcu olduğu için emekli olamayanlara bu fırsat sunulacak. Şartları tamamlamak için doğum ya da askerlik borçlanması ve ihyadan (prim canlandırma) da yararlanmak mümkün.  
Borç nasıl ödenecek?

Bunun iki yolu var. Öncelikle 31 Ekim‘e kadar SGK‘ya giderek borcunuzu yapılandırabilir ve taksitlendirebilirsiniz. Taksitler bitince emekli olursunuz. Peşin ödeme seçeneğiyle emekli olursunuz. Doğum ve askerlik borçlanması ise hemen yapılıyor.  Toplu ödeme için para desteği var mı? Evet var. SGK Ziraat Bankası ile protokol imzaladı. Bu şekilde kredi alarak borcunuzu kapatıp emeklilik yolunu açabilirsiniz.  Önce bankaya mı gidilecek? Hayır, önce SGK‘ya giderek ‘Prim borcunu ödemesi halinde emekli olabilir‘ yazısı almak gerekiyor. Bu yazıyla bankaya gidilecek.  Banka krediyi reddedebilir mi? Hayır. Banka bu yazıyı getiren herkesin kredi siciline bakmadan ve teminat veya kefil istemeden krediyi verecek. Maaş burada teminat olacak. 
HANGİ BAĞ-KUR‘LU KREDİ ALABİLECEK?  
Tarım (çiftçi) Bağ-Kur‘lu olanlar  Esnaf Bağ-Kur‘lusu  Şirket ortakları  Muhtarlar Hangi SSK‘lı kredi alabilecek?  Sigorta sonrası doğum yapmış kadınlar  Sigorta öncesi askerlik yapmış erkekler
MİLLETVEKİLİ  GÜRER
“DEMİRYOLLARINDA YÜKSEK HIZLI TRENDEN GAYRISI YOK GİBİ ”
Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili ve KİT Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer DDY’nin geçmişe göre önemli ölçüde daralmaya gittiğini, Yüksek Hızlı tren projeleri dışında  dünden geride olduğunu belirtti.
  TCDD’de  amaçlananın yaygın ve ucuz ulaşımdan çok özelleştirmeye zemin yaratıcı uygulamalar olduğuna vurgu yapan CHP Milletvekili Gürer konunun araştırılması için de Meclis araştırması istedi. Ömer  Fethi Gürer şöyle dedi: “TCDD'nin demiryolu endüstrisinde faaliyet gösteren TÜLOMSAŞ, TÜVASAŞ TÜDEMSAŞ olmak üzere üç bağlı ortaklığı ve SİTAŞ, VADEMSAŞ, İZBAN ve EUROTEM olmak üzere dört adet de iştiraki bulunmaktadır. Mevcut 12.532 kilometrelik demir yolu ağının 3.938 kilometresi elektrikli, 4.822 kilometresi ise sinyallidir. YHT işletmeciliğinin Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Konya-Eskişehir-İstanbul hatlarında yolcu taşımacılığı başlamıştır. 1 Mayıs 2013 tarihinde 6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Süreç,  Yüksek Hızlı Tren işletmeciliğinin kamuoyunda oluşturduğu olumlu görünüm dışında TCDD’nin  yapısal dönüşümüne ve değerlerinin tüketilmesine doğru gitmektedir. İhalelerin iptali, değişen projeleri, uygulamadan kaldırılan trenleri ile durum her yönü ile ele alınmalıdır” .
TCDD için Meclis araştırması isteyen Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer sözlerine şöyle devam etti: 
“TCDD  yaklaşım ve düşünce olarak varlıkları elden çıkarılan, özelleştirmeye doğru taşınan , yükü, külfeti kuruma bırakılan ve içi adeta boşaltılan bir duruma taşınmaktadır.  TCDD,  meslek liseleri, basım ve dikim evleri, çamaşırhaneleri, kurum eczaneleri kapatılan, hastaneleri Sağlık Bakanlığına devredilen, Haydarpaşa dışında bütün limanları özelleştirilen bir kurum olmuştur -ki Mersin Limanı özelleştirme kapsamına alındıktan sonra -acı bir durum tabii Singapur’dan bir kamu kuruluşu geliyor, bizim Mersin Limanı’mızı alıyor ve fiyatları artırarak kendini kârlı bir yapıya taşıyor. Eleman yetersizliği nedeniyle istasyonları kapatılan veya günün belirli saatleri hizmet verir duruma getirilen, atölyeleri kapatılan, işlevsizleştirilen, kuruma yeni personel alınmamasıyla personel sayısı düşen, kamusal nitelik taşıyan hizmetleri önemli ölçüde taşeron ve hizmet alımıyla yapılan, ana hatların yüzde 20’lik kesiminde yolcu treni çalıştırılmaz duruma gelmiş, arazileri ihtiyaçları dikkate alınmadan elden çıkarılan, bir kısmı belediyelere devredilerek özelleştirilen, çalışan sayısı 66 binlerden 25 binlere düşürülen, ana hatların yüzde 94’ü tek yollu vaziyette çalışan, hızlı tren hatları dışında bir açılım gösteremeyen, ekspres yolcu treni, mavi tren seferlerini bazı hatlarda kaldıran, birkaç prestij tren dışında arazi ve binaları elden çıkarılan, istihdamın daraltıldığı bir yapıya doğru Devlet Demiryolları getirilmiş durumdadır.
Kamulaştırma sorunları, yatırım projelerinde yapılan kapsamlı değişiklik, maliyet artışları, dava sayılarının artışlarıyla kurum oldukça sorunlu bir dokuya ermiştir.  2 bin konutluk boş lojmanı olan bir durumda. Devlet Demiryollarında boşalan istasyonlardaki görevlendirmeler nedeniyle artık o konutları kullananlar kalmamış. Yıllardır halka ucuz ulaşım hizmeti veren mevcut tren seferleri  kaldırılmakta. Kamusal alan tasfiyesi ve özelleştirme hedefi demir yolu için ana düşünce yapısına dönüşmüş durumda. Altyapı işletmesinin taşerona verilmesi, kopuk işleticiler ve şirketler tarafından verilecek hizmetlerin gelecekte bir kaosa ve kazaların artmasına neden olabilmesi de olası.
TCDD’nin bir bütün olarak ele alınarak  YHK dışında durumun tetkiki, sorunların ve durumun incelenmesi adına Meclis araştırması açılması ve her yönü ile durumun ele alınması gerektiğini düşünüyorum”.