16 Aralık 2017 Cumartesi

Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi, Kasım 2017
NİĞDE İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN ÖĞRENCİLERE YÜZME KURSU

Vali Yılmaz Şimşek, Niğde Olimpik Yüzme havuzunda   ‘Üç Nefes Bir Kulaç’ projesinin açılış törenine katıldı.
Niğde İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Toplum destekli polislik şube müdürlüğü tarafından ‘Üç Nefes Bir Kulaç’ projesi kapsamında 80 öğrenciye verilmek üzere yüzme kursu düzenlendi.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törene, Vali Yılmaz Şimşek, Niğde Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu, Niğde İl Jandarma Komutanı İdris Tataroğlu, İl Genel Meclis Başkanı Bülent Küçültuna, Kurum Müdürleri ve öğrenciler katıldı.
Gerçekleştirilen törende konuşan Vali Yılmaz Şimşek, “Öğrencilerin kötü alışkanlıklardan korunması, boş vakitlerin değerlendirilmesi ve yüzmenin gözetim altında öğretilmesi amacıyla Niğde Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğümüz tarafından ‘Üç Nefes Bir Kulaç’ projesi hazırlandı.  Güvenli hayat, güvenli çocuk ve gençler sosyal koruma ve destek programı kapsamında yapılan projelerin tamamı birbirinden değerlidir. Açılışını yapacağımız proje kapsamına alınan okullarımızda eğitimlerine devam eden 80 öğrencimize 32 saatlik yüzme kursu eğitimi verilecektir.  İnanıyorum ki gençlerimizin geleceklerine doğrudan etki edecek yüzme kursu sayesinde öğrencilerimiz küçük yaştan itibaren yüzme gibi önemli bir spor dalını öğrenecekler” dedi.

Konuşmaların ardından protokol üyeleri tarafından öğrencilere spor malzemeleri dağıtıldı.
YER ALTI SU SEVİYELERİ DÜŞÜYOR!!

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine yanıt verdi. Bakan Eroğlu, yeraltı su seviyelerinin düştüğünü ve mutlaka kontrol altına alınması gerektiğini söyledi. 
SULAMA POTANSİYELİ YÜZDE 76, SULU TARIM YAPILAN ALAN YÜZDE 48
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Orman ve Su İşleri Bakanlığına yönelttiği soru önergesinde Niğde’nin toplam arazisinin yüzde 76’sının sulama potansiyeline sahip olmasına rağmen, sulu tarımın neden yüzde 48’ler seviyesinde olduğunun açıklanmasını istedi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer ayrıca, Niğde’de enerjiyle yer altından su çıkarılarak tarım yapılan alanın miktarı ve sulama için ödenen elektrik enerjisi tutarının ne kadar olduğunu sordu. 
YER ALTI SULARI DÜŞÜYOR
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise Konya Kapalı Havzasında yeraltı suyu kullanımına yönelik yoğun talep ve kullanımın yanı sıra yağışların azlığı vb. nedenlerle yeraltı suyu seviyelerinin düştüğünü açıkladı.
MUTLAKA KONTROL ALTINA ALINMALI
Gerçekleşen bu düşümlerin mutlaka kontrol altına alınması gerektiğine dikkat çeken Bakan Eroğlu, “ Bu nedenle havza, yeni yeraltı suyu tahsislerine kapatılmıştır. Niğde İlimizde söz konusu havza içerisinde yer almakta olup, yaşanan yeraltı suyu sıkıntısı ve yağışların azlığından dolayı sulu tarımdan ziyade kuru tarım tercih edilmektedir” dedi. 
Bakan Eroğlu, Enerji kullanılarak çıkarılan yeraltı suyu ile Niğde İlinde toplam 42.000 hektar alan sulandığını da sözlerine ekledi. 
ÇİFTÇİLER SULAMA TEKNİĞİ KONUSUNDA BİLİNÇLENDİRİLMİYOR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde ve çevresinde tarım alanlarının sulanması konusunda, çiftçilerin yeterince bilinçlendirilmediğini söyledi. Pek çok tarım arazisinin halen vahşi sulama tabir edilen sistemle sulanıyor olduğuna dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, “Özellikle ova köylerinde yeraltından elektrik enerjisiyle çıkarılan su ile tarım alanları sulanmaktadır. Bu da üretici için ciddi bir mali külfettir” dedi. 
ÇİFTÇİ ELEKTRİKLE SU ÇIKARIYOR 
Dünya çapında yapılan araştırmalarda kullanılabilir suyun son 20 yılda ciddi miktarda azaldığına dikkat çekildiğini anlatan Ömer Fethi Gürer, “Su kaynaklarımıza sahip çıkmalıyız. Var olan suyu israf etmeden kullanmalıyız. Tarım alanlarında kaynak sularının kullanımı için gerekli altyapının oluşturulması şart. Niğde’de Ecemiş çayının suyu boş yere Akdeniz’e akıp giderken, ova köylerinde patates üreticileri, elektrik enerjisiyle yer altı suyu çıkarıp, tarlasını suluyor. Hem Gıda, Tarım ve hayvancılık Bakanlığının hem de Orman ve Su İşleri Bakanlığının sulama suyu konusunda ciddi tedbirler alması, üreticinin sulama suyuna daha az maliyetle ulaşmasının sağlanması gerekmektedir” diye konuştu. 
​ 
"Birlik ve Kooperatifler Çalıştayı" Düzenlendi

Niğde İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile Ahiler Kalkınma Ajansı tarafından "Birlik ve Kooperatifler Çalıştayı" düzenledi.
Honour Otelde düzenlenen çalıştaya, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Asım Baş, İl Genel Meclis Başkanı Bülent Küçüktuna, AK Parti İl Başkanı Mahmut Peşin, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emin Çalışkan, Patates Araştırma Enstitüsü Müdürü Uğur Pırlak, Niğde Ziraat Odası Başkanı Veli Kenar, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Öğretim görevlileri, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı temsilcileri ile birlik ve kooperatif başkanları katıldı.
İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Asım Baş, konuşmasında şunları söyledi: "Günümüzde yardımlaşmanın ve dayanışmanın ekonomik olarak toplum içerisinde bir araya gelmenin oluşumuyla karşınıza çıkıyorum. Ben kurum olarak kooperatifleri, birlikleri bizim bir paydaşımız olarak çok önemsiyorum. Birlikte hareket etmenin beraber yol almanın getirdiği bir çok avantajın, hususların ve sorunların bu şekilde açacağımızı düşünüyorum. Şimdi kooperatif ve birlikler günümüz toplumlarında üçüncü bir ekonomi olarak değerlendirebiliriz. Kamu sektörü, Özel sektör ve kooperatif ve birlikler üçüncü bir sektör gibi karşımıza çıkıyor. Bunlar doğru yönetildiği takdirde, doğru projelendirildiği takdirde, sahaya hep beraber inildiği takdirde çok güzel sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum. Bu birlikte hareket ettiğimiz üyelerimizin ekonomik seviyesini artırmak. Birincil önceliğimiz şirketlerde şahıs kendi kar marjını düşünüyor. Karşısındakini düşünmüyor. Ekonomi olarak devlet sektörü farklı bir hizmet veriyor ama kooperatifler toplumun en temel kesimidir. Üreticilerimize hitap eden bir birliktir. Bu sebeple çok önemsiyoruz" dedi.
Protokol konuşmaları ardından Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Öğretim Görevlileri sunum yaptı.

Çalıştayın öğleden sonraki bölümünde birlik ve kooperatif başkanları söz alarak, kooperatif ve birliklerin karşılaştıkları sorunlarının giderilmesi ve yapılması gereken çalışmalarla ilgili katkı sundular.
DART ŞAMPİYONASINDAN 5 MADALYA

NİĞDELİ SPORCULAR DART ŞAMPİYONASINDAN  5 MADALYA İLE DÖNDÜ

 Kasım ayı içerisinde Ankara Ulus Atatürk Spor ve Sergi Sarayında düzenlenen Türkiye Dart Şampiyonasında Niğdeli sporcular 5 madalya kazandı.
 Türkiye Dart Şampiyonasında Yıldız Erkekler Çiftler maçında Altuğ Tuna DELİCE ve Kadir ARIÖZ Türkiye 1. Olurken, Yıldız Kızlarda Remide TURASAN Türkiye 3. Oldu.. Ayrıca Yıldız Kızlar Çiftler maçında Zeynep Bengisu DUMAN ve Sena Nur AVADAN Türkiye 3. Olarak Niğde sporcuları toplamda 5 madalya alarak Niğde’ yi en iyi şekilde temsil ettiler.
Antrenör Ersin DUMAN  “Maddi ve manevi yardımlarını esirgemeyen Niğde Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Harun TURHAN, Şube Müdürü Bülent ÖZGÜVEN ‘e, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü çalışanlarına, Dart Sporunun gelişimine sağladıkları katkıdan ve sporcularımızın gönüllerini fetheden NİĞTAŞ A.Ş. Yönetim Kuruluna ve Hamdi ARUK beyefendiye teşekkürü borç biliriz” dedi.

                                                                                                                                                                                            
ATLETİZM HAKEMLİK KURSU BAŞARI İLE TAMAMLANDI
      Türkiye Atletizm Federasyonu tarafından 05-08 Aralık 2017 tarihlerinde arasında ilimizde açılan atletizm hakemlik kursuna 59 kişinin katılımı ile yapıldı. Atletizm Federasyonun Merkez Hakem kurulunun görevlendirmiş olduğu bir bayan ve bir erkek tarafından Niğde Ömer HALİSDEMİR Üniversitesinin Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu kampüsünde teorik, uygulama ve sözlü olarak 3 aşamada yapıldı.
      Konu hakkında bilgi veren Niğde Atletizm İl Temsilcisi Yardımcı Doç. Dr. Sedef Kurt’un yaptığı açıklamada “ilimizde atletizm hakemimizin yeterli olmadığından başvurunun yoğun ve başarılı geçmesi kurs hocalarımızın yaptığı açıklamada bugüne kadar açılan hakemlik kurslarının en başarılı ilin Niğde olduğunu belirtmeleri bizleri mutlu etmiştir” dedi.

   

15 Aralık 2017 Cuma

Gürer Çankırı'da İşten Çıkarılan Fabrika da  İşçileri Ziyaret Etti

Gürer "İşçiler sendikal tercih nedeni ile işten atılmamalıdır"

Türkiye’nin en büyük lastik fabrikalarından Sumitomo’da sendika değiştiren işçiler  işten atıldı. Japon Sumitomo Rubber Industries şirketinin Türk ortağı ile 2012 yılında Çankırı’da temelini attığı Sumitomo Lastik  Fabrikasında sendika değiştiren işçilerin önderlerini  işveren işten attı.
Yaklaşık 1400 kişinin çalıştığı fabrikada 900 işçi sendika değiştirdi. İşveren çoğunluğu alan sendikayı istemediği gerekçesi ile sendikal faaliyetlere  katılan bir kısım işçiyi işten attı.12 işçi ile başlayan işten çıkarma sayısı yüze ulaştı.
CHP Niğde Milletvekili ve Emek Büroları Merkez Yöneticisi Ömer Fethi Gürer, işçilerle görüşmek üzere Çankırı'ya gitti. Sumitomo Lastik Fabrikası’nda sendika yöneticileri ve işçilerle görüşen Ömer Fethi Gürer, sendikal faaliyetlerin işten çıkarılmak için bir sebep olamayacağını söyledi. 
Her çalışanın istediği sendikaya üye olabileceğini vurgulayan Ömer Fethi Gürer; ”Sendikalar arasında parti olarak biz bir tercihte bulunmaya gelmedik. Bu konu siz emekçilerin kararıdır. İşçilerin tercihine saygılıyız ancak sendikal tercih nedeni ile işten atılmalar olmamalı. Emek en yüce değerdir. Alın terine herkes saygılı olmalıdır. Emeğin baskı altına alınmasına karşıyız. Atılan işçilerin işe alınması için işverene çağrı yapıyoruz. Sorunların aşılması temennimiz ve dileğimizdir" dedi.
Gürer, CHP Çankırı İl Başkanı  İlhan Tekin ve yönetim kurulu üyeleri ile de görüştü. Ziyarette Tekin ve yöneticilerde yer aldı. 
SUMİTOMO RUBBER AKO ÇANKIRI LASTİK SANAYİ TİCARET ve AŞ.’den atılan işçiler fabrika önünde beklemeye devam ediyorlar.
​ 

İnşaat Ciro ve Üretim Endeksleri, III. Çeyrek: Temmuz - Eylül, 2017

14 Aralık 2017 Perşembe

İTHALAT RAKAMLARINDA KARAMSAR TABLO

Gürer: "Dışa bağımlı büyümenin geleceği sorundur"
Ülkemiz gıda ürünlerinin ithalatında 2017 yılının ilk 9 ayında rekora koştu. Gümrük vergisi düşürülerek gerçekleştirilen gıda ürünleri ithalatına 9 ayda 1.18 milyar dolar harcayan Türkiye, bu dönemde 4.9 milyon ton gıda ürünü ithal etti. 
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Gümrük ve Ticaret Bakanlığına yönelttiği soru önergesine gelen yanıt, Türkiye’nin gıda ürünlerinin ithalatındaki karamsar tabloyu gözler önüne serdi.  CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, soru önergesinde, Gümrük vergisi düşürülerek ya da sıfırlanarak, 2017 yılının ilk 9 ayında ülkemize hangi gıda ürünlerinden ne kadar miktar getirilmiştir? Toplam ödenen tutar ne kadardır? Hangi ürünlere ayrı ayrı ne kadar ödeme yapılmıştır?” şeklindeki sorulara yanıt istedi. 
İTHALAT İÇİN GÜMRÜK VERGİSİ DÜŞÜRÜLEN ÜRÜNLER
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nihat Zeybekçi, gıda ithalatı için gümrük vergilerinin geçici olarak düşürüldüğü ürünlerle ilgili açıklamasında, “11/5/2017 tarihli Resmi Gazete ‘de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile kırmızıbiber ithalatında %75 olarak uygulanan gümrük vergisi geçici olarak 1/9/2017 tarihine kadar %15'e düşürülmüştür. 8/3/2017tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile nohut ithalatındaki gümrük vergisi geçici olarak 1/7/2017 tarihine kadar %19,3'ten %0'a düşürülmüştür. 27/6/2017 tarihli Resmi Gazete ‘de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile canlı hayvan ithalatında uygulanan gümrük vergileri %135'ten %26'ya, karkas sığır etinde %100'den %40'a, buğdayda %130'dan %45'e, arpada %130'dan %45'e ve mısırda ise %130'dan %25'e düşürülmüştür” dedi. 
9 AYDA 1.18 MİLYAR DOLARLIK İTHALAT
Bakan Nihat Zeybekçi, “Söz konusu ürünlerin 2017 yılının ilk 9 aylık dönemindeki ithalat istatistiklerinin incelenmesinden; miktar bazında toplam 4,9 milyon tonluk ithalatın %80'inin Dâhilde İşleme Rejimi kapsamında elde edilen nihai mamulün ihraç edilmesi kaydıyla yapıldığı, serbest dolaşıma giriş kapsamında ise 963 bin ton ithalat gerçekleştirildiği görülmektedir. Değer bazında ise 1,18 milyar $ tutarındaki toplam ithalatın %69'u Dâhilde İşleme Rejimi kapsamında elde edilen nihai mamulün ihraç edilmesi kaydıyla yapılmış olup, kati olarak gerçekleştirilen ithalatın tutarı 368,7 milyon $ seviyesindedir” açıklamasında bulundu. 
62 BİN TON SIĞIR ETİ İTHAL EDİLDİ
Gümrük ve Ticaret Bakanı Zeybekçi, “Bu çerçevede, 2017 yılının ilk 9 aylık döneminde; 63.865 baş (86,4 milyon S) canlı sığır, 1.966 ton (7,8 milyon $) karkas sığır eti, 62.473 ton (90,8 milyon $) nohut, 2.823 ton (7,3 milyon $) kırmızıbiber,291 bin ton (53,6 milyon $) arpa, %92'si Dâhilde İşleme Rejimi kapsamında ihraç kayıtlı olmak üzere 3,12 milyon ton (652 milyon $) buğday, %76'sı Dâhilde İşleme Rejimi kapsamında ihraç kayıtlı olmak üzere 1,4 milyon ton (293 milyon $) mısır ithalatı gerçekleştirilmiştir” diye konuştu. 
BOR İLÇESİ MUHTARLARI, VALİ ŞİMŞEK’İ ZİYARET ETTİ
Niğde Valisi Yılmaz Şimşek, Bor ilçesine bağlı mahalle ve köy muhtarlarını makamında kabul etti.
Gerçekleştirilen ziyarette, kendisine hayırlı olsun dileklerini ileten Muhtarlarla bir süre sohbet eden Vali Yılmaz Şimşek, vatandaşlar tarafından muhtarlara aktarılan sorun, talep ve önerileri dinledi.

Ziyaretten dolayı muhtarlara teşekkür eden Vali Yılmaz Şimşek, “ilimizde ve bağlı ilçe, belde köy ve mahallelerinde ikamet eden vatandaşlarımızın huzur ve refahları için muhtarlarımızla koordineli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Satınalma Gücü Paritesi, 2016
Ak Parti Niğde Kadın Kolları Toplantılar Yapmayı Sürdürüyor
Ak Parti Kadın Kolları Başkanı Gülsüm Temur, Ak Parti’nin çalışmalarına ivme katmak için tüm birimlerle bir araya geldiklerini ifade etti.
Kahvaltı Programına; İl Başkanı Mahmut Peşin ve eşi, Belediye Başkanı Rifat Özkan ve eşi, Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu’nun eşi Gonca Kavaklıoğlu, Ak Parti İl Kadın Kolları, Merkez İlçe Kadın Yönetim Kurulu Üyeleri , İl Genel Meclis ve Belediye Meclis Üyelerinin eşleri katıldı.

Ak Parti Niğde İl Başkanı Mahmut Peşin; ‘’Kadın Kollarımız teşkilatımızın en önemli birimlerinden. Onların siyasette olması bizlere güç katıyor. Hem şehrimiz için hem de ülkemiz için hep birlikte çalışacağız. Projelerimizi ülke genelinde de yaygınlaştırarak daha güzel işlere imza atacağız. Kadın kollarımız, mahalle başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, gençlik kollarımız , yani tüm birimlerimizle çok güzel bir sinerji var, uyum içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kadınlarımıza bu anlamda büyük görevler düşüyor. Ev ev dolaşarak kadınlarımızın dert ve sıkıntılarını dinleyecek, sorunların aşılması için çözümler üreteceğiz. Çok verimli çalışmalara imza atıyorlar. Koordineli bir şekilde bu çalışmalarımız devam edecek’’ dedi.

NİĞDE DE 763 POLİS MEMURU YEMİN ETTİ

VALİ, POLİS MESLEK YÜKSEKOKULU 19. DÖNEM MEZUNİYET TÖRENİNE KATILDI
Niğde Polis Meslek Eğitim Merkezinde (POMEM), eğitim gören 19. dönem özel harekât eğitim programından mezun olan 763 polis memuruna düzenlenen törenle diplomaları verildi. Törende özel harekât polisleri Türk bayrağıyla yemin etti. 
Mezuniyet törenine Vali Yılmaz Şimşek, Niğde Belediye Başkanı Rıfat Özkan, Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhsin Kar, Jandarma Komutanı Albay İdris Tataroğlu, Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu,  protokol üyeleri ve polislerin aileleri katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan törende konuşan Vali Yılmaz Şimşek şunları söyledi: “ Ülkemiz, Jeopolitik konumu nedeniyle dün olduğu gibi bugün de birçok saldırıların ve tehditlerin hedefi olmaya devam etmek etmektedir. 
Özellikle dışarıda DEAŞ ve PYD terör örgütleri, içeride PKK, KCK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin ülkemize yönelik faaliyetleri bizleri ciddi bir sorumlulukla karşı karşıya bırakmıştır. Çok şükür ki, terörle mücadelede karşımızdaki cephe ne kadar güçlendi ise ülkemizin bu mücadeledeki azmi ve kararlılığı da o kadar artmıştır. Milletimiz bu girişimlere her zaman tek vücut olarak karşı durmuş ve hepsini de boşa çıkartmıştır.
Özellikle de Türk Polis Teşkilatımız ve Askerimiz sayesinde vatanın bölünmez bütünlüğüne kast edecek her türlü şer odağının karşısında dimdik durduk; durmaya da devam edeceğiz.
Sizler, artık Türkiye Cumhuriyeti’nin birer şerefli polisisiniz. Ben inanıyorum ki; üzerinizdeki üniformaları layıkıyla taşıyacaksınız.  Hukuktan hiç bir zaman ayrılmayacaksınız, demokrasiyi en önemli yol güzergâhınız olarak belirleyeceksiniz. Bu, memleketin birliği, beraberliği, kardeşliği ve selameti sizin en önemli yol güzergâhınız olacak.
İnanıyorum ki sizler sizleri yetiştirip büyüten ailelerinize, hocalarınıza ve milletinize layık birer polis olacak ve bu vatanı çanınız pahasına savunacaksınız ve milletimizin birliğini beraberliğini bozmaya kalkışan hainlere fırsat vermeyeceksiniz, sizlerin başarılarıyla her zaman gurur duyacağız”

Konuşmaların ardından özel harekât eğitim programından mezun olan 763 polis memuru yemin etti, dereceye girenlere ödül verildi.
TONU 650 TL OLAN SAMANI BESİCİLER PARASIYLA BİLE BULAMIYOR.

BUZAĞI ÖLÜMLERİ KADER DEĞİL!

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, besicilerin sorunlarını yerinde tespit etti.  Hayvancılık yapanlar Gürer’e yem fiyatlarının pahalı olması, saman bulmakta çekilen sorunlar ve buzağı ölümleri ile ilgili dert yandı.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Hükümetin uyguladığı yanlış tarım politikalarının  her alanda etkisinin yaşandığına  dikkat çekerek; “ Ekonomi Bakanı Nihat  Zeybekçi  2017 yılının ilk dokuz ayında  63.865  baş  86.4 milyon  dolar canlı sığır, 1.966 ton  7.8 milyon dolar  karkas sığır eti ithal ettiğimizi açıkladı. 27.6.2017  tarihli Resmi Gazetede  yayınlanan  Bakanlar Kurulu Kararı ile  canlı hayvan ithalatında  uygulanan gümrük vergisi  % 135’ten % 26  ya, Karkas  sığır etinde  %  100’den % 40  düşürüldü. Bu değişim besicileri doğrudan etkiledi. Çünkü tüccar besicileri maliyeti altında ürünlerini almaya zorladı. Gittiğim yerde besiciler hayvan satmakta zorlandıklarını anlatıyorlar. Ayrıca yem fiyatları ciddi tırmanış içinde. Bir yıl boyunca hayvanlar kapalı alanda  kalıyor. Meraları  hızla tüketiyoruz. Cumhuriyetin ilk yıllarında  44 milyon hektar  mera alanımız varken  mera ve çayır alanlarımız 14.6 milyon hektara kadar gerilemiştir. Yayılmaya gidecek mera azalınca  hayvan kapalı kalmakta ve tükettiği yem artmaktadır. Yemin  torbası  60 liraya kadar çıkmış durumdadır. Yem girdi maliyetleri ile besicinin durumu oldukça zor duruma ermiş, kimi besici bu işe başladığına pişmandır. Mazota ve diğer girdilere gelen zamlarla besiciler doğrudan etkilenmektedir. Ayrıca Buzağı ölümleri de durmuyor. Bakan Fakıbaba, Buzağı ölümlerini önleyeceğiz diyor ama  devlet kurumu olan TİGEM’de bile buzağı ölümleri ülke ortalaması altında değil. Önce Bakan oradan işe başlasın. Devlet kurumunda buzağı ölümlerini engellesin ki  besicilere alınan sonuçlara dayalı destek sağlansın” dedi. 

Gürer’e Niğde’de sorunlarını anlatan besici İbrahim Gülümser konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Saman fiyatı ciddi miktarda yükseldi fakat piyasada saman bulamıyoruz. Şeker fabrikalarıyla kota sorunu yaşayan çiftçilerden tonu 80 liraya şekerpancarı satın alıp, hayvan yemi olarak kullanıyoruz. Bir torba yem 60 liraya çıktı. Bugün bir buzağının piyasa fiyatı 2 bin lira. Biz sadece ilaca buzağı fiyatının 4’te biri oranında fiyat ödüyoruz ama yine de ölümlerin önüne geçemiyoruz. Ölen buzağıya otopsi yaptırıyoruz. Yüzeysel olarak yapılan otopsiden bir sonuç alınamadı. Geçmiş yıllarda da aynı sorunu yaşadık. Konya’ya ölen buzağının iç organlarını gönderdik, araştırdılar ve hiçbir hastalık tespit edemediklerini bildirdiler. Veteriner tavsiyesiyle torbası 500 liraya ilaç aldık ancak ölümlerin önüne bir türlü geçemedik” diye konuştu.

Ülkemizde tarım ve hayvancılığın samanı bile ithal edecek kadar kötü duruma geldiğine dikkat çeken Ömer Fethi Gürer; “Besiciler, samanın tonunun 650 liraya çıkmasına rağmen hayvanlarına yedirecek saman bulmakta zorlanıyorlar. AKP hükümeti samanı bile ithal edilecek noktaya taşıdı ülkeyi. Buna rağmen çözüm üretemiyor. Besicilerin girdi maliyetleri artıyor. Hayvancılıkta yem temininde sorun yaşanıyor. Bakım masrafı, veteriner masrafı ve diğer girdiler karşısında çaresiz kalan besicinin sorununun, gelip alanda görülmesi ve bu sorunların çözümüne yönelik gerçek manada çareler üretilmesi gerekiyor.  Besici 3 litre süt için 1 kilo yem veriyor.

Buzağı ölümlerinin engellenebilmesi halinde Türkiye’de et sorunu da sonlanacaktır. Besiciler buzağı ölümlerini engellemek için buzağı fiyatının 4’te biri fiyatına ilaç alıyor ama sorunu çözemiyor. Yapılan tahlil ve analizlerden de bir sonuç çıkmıyor.   Kontrollü hayvanda dahi ölümler var. Bu soruna acil ve kalıcı çözüm üretilmesi gerekiyor. Önceki dönemlerde ineğe teşvik veriliyordu, şimdi ise teşvikler buzağına veriliyor. Buzağı ölünce destek de verilmiyor. Türkiye’de buzağı ölümleri engellenemiyor. Sırbistan gibi bir ülkeden et ithal ediyoruz. Vatandaşımız kaynağı belirsiz ete mahkûm kalıyor. Hayvancılığın sorununu çözdük demekle sorun çözülmüş olmuyor ”dedi.
​ 

13 Aralık 2017 Çarşamba

OKUL SPORLARI GENÇLER KIZ – ERKEK FUTSAL MÜSABAKALARI TAMAMLANDI


2017-2018 okul sporları genç erkekler ve genç kızlar futsal müsabakaları yapılan yarı final ve final müsabakaları ile tamamlandı. Yapılan müsabakalar sonucunda kızlarda;
Bor Şehit Bora Çelik Anadolu Lisesi
Niğde Yavuz Sultan Anadolu Lisesi
Niğde Fatih Anadolu Lisesi
75.Yıl Mehmet Göker Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Erkeklerde;
Remide Yılmaz Atabek Anadolu Lisesi
Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Bor Bora Çelik Anadolu Lisesi
Niğde Fatih Anadolu Lisesi oldu.

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Harun Turhan müsabakalara katılan idareci, antrenör ve sporculara katılımlarından dolayı teşekkür ederek, grup müsabakalarında Niğde ilini temsil edecek olan okullara başarılar diledi.

Kadıoğlu Konağı Müjdesi

Kadıoğlu Konağında Belediye Başkan Rifat Özkanla birlikte incelemelerde bulunan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt yıllardır atıl halde bekletilen konağın artık kullanılır hale getirilmesi için belediye ile iş birliği içinde Genel Müdürlük olarak gereken tüm çalışmalar yapılacaktır.
Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt Kadıoğlu Konağında incelemelerde bulundular.
Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan Niğde’nin geçmiş dönemlerinden kalan tarihi eserlerin gün yüzüne çıkarılmasını ve Niğde’de tarihin canlanmasının artık sağlanacağını belirtti. Niğde'nin geleceği için tarihi dokusunun da korunması gerektiğini söyleyen Belediye Başkanı Rifat Özkan; “Yıllar öncesi var olan ama yıllar geçtikçe yok olmaya yüz tutmuş tarihi eserlerimizi tekrar gün yüzüne çıkartma adına çalışmalarımıza başladık” dedi.
Konağı gezdikten sonra açıklama yapan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt; “ Bu muhteşem Niğde Konağını tekrar özgün hale getirmek için, eski haline getirmek için Niğde Belediyemizle ortak çalışma yapacağız. Ne gerekiyorsa restorasyonda teşhir tanzimde yardımcı olacağız. Maddi ve teknik bütün katkımızı buraya vereceğiz ve tekrar o eski haline konak gelecek ve Niğde içinde çok önemli bir kültürel yapı olarak hizmete girecektir. Bunun müjdesini verebiliriz” dedi.
Gürer: “Kamunun reklam giderleri arada kaynamış!"

Gürer kamunun reklam giderlerini sordu. Maliye Bakanı yanıtladı.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, kamu kurumlarının reklam giderlerini Meclis gündemine taşıdığı soru önergesine Maliye Bakanı Naci Ağbal’dan yanıt geldi. Bakan Ağbal, kamu kurumlarında ‘reklam gideri’ şeklinde bir sınıflandırma olmadığında bu giderlerin “Tanıtma, Ağırlama, Tören, Fuar, Organizasyon Giderleri" kapsamında olduğu için sadece reklam giderlerine ne kadar ödendiğinin belirlenemediğini ifade etti.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, önergesinde “Kamu kurum ve kuruluşları 2016 ve 2017 yılı ilk beş ayında toplam reklam giderleri ne kadardır? Televizyon ve basın olarak dağılımı nedir? Reklam verilen kuruluşlarda, tutar toplamına göre ilk on yayın organı hangileridir?” şeklinde soru yöneltti. 

Maliye Bakanı Naci Ağbal, CHP  Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine verdiği yanıtta, kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet ve faaliyetlerinin tanıtımı amacıyla bütçelerinden yaptıkları harcamalarda Analitik Bütçe Sınıflandırmasının kullanıldığını belirtti. Analitik Bütçe Sınıflandırmasında "Reklam giderleri" şeklinde bir sınıflandırma yer almadığını ifade ededen Bakan Ağbal, “ Söz konusu harcamalar kurum ve kuruluş bütçelerinin "İlan Giderleri" veya "Tanıtma, Ağırlama, Tören, Fuar, Organizasyon Giderleri" ekonomik kodlarına gider kaydedilmek suretiyle gerçekleştirilmektedir. "İlan Giderleri" kapsamında mahkeme ilan bedelleri de dâhil olmak üzere her türlü ilan ve reklam giderleri, "Tanıtma, Ağırlama, Tören, Fuar, Organizasyon Giderleri" kapsamında ise tanıtma amaçlı fuarlar, tören, toplantı, seminer vb. organizasyonlar ve bunlara ait araç gereç ve malzeme giderleri, ağırlama, konaklama ve bu işlemlerle ilgili her türlü hazırlıkların gerektirdiği giderler gibi çeşitli giderler yer almaktadır” açıklamasında bulundu. 

Bakan Ağbal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Yukarıda belirtildiği üzere, anılan ekonomik kodlara gider kaydedilmek suretiyle idarelerce yapılan harcamalar sadece reklam giderleri ile sınırlı olmayıp başka mahiyetteki harcamaları da içermektedir. Dolayısıyla, bütçe sınıflandırmasında "Reklam giderleri" şeklinde bir tasnif olmadığından merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin reklam giderlerine ilişkin veri üretilememektedir.”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, özellikle iktidara yakın TV kanallarında ve basın kuruluşlarında kamu kurumlarına ait tanıtım ve reklamların sıkça yer aldığını ifade ederek; “Basın kuruluşlarına ödenen ve rakamsal boyutu milyon dolarların üzerinde olduğu tahmin edilen reklam giderlerinin ayrı bir sınıflandırma ile yer almaması ve ne kadar ödendiğinin Maliye Bakanlığınca bilinmiyor olması düşündürücüdür. Bir kamu kuruluşunun verdiği reklamdan haberi olmaz olur mu? Kamu kuruluşunun hangi gazete, televizyona ya da organizasyon şirketine ne verdiğini bilmek kamuoyunun hakkıdır” dedi.  


Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, III. Çeyrek: Temmuz - Eylül, 2017

 TÜRKİYE'DE 57 BİN YABANCI ŞİRKET FAALİYET GÖSTERİYOR

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine yanıt veren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Türkiye’de 57 bin 39 yabancı sermayeli şirketin faaliyet gösterdiğini açıkladı. 
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Başbakan Binalı Yıldırım tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde özelleştirme kapsamında yabancıların mülk alması uygulaması kapsamında yabancı ülkelerin kendi KİT’leri kanalıyla ülkemizde aldıkları taşınmaz ve yaptıkları yatırım sayısını sordu. Ömer Fethi Gürer ayrıca 2017 yılı itibariyle ülkemizdeki yabancı şirket ve yabancı ortaklı şirket sayısının açıklanmasını istedi. 
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi yanıt verdi. Bakan Zeybekçi, özelleştirme uygulamaları kapsamında yabancı şahıs veya yabancı sermaye ortaklığı bulunan firmalara satışı yapılan herhangi bir taşınmazın bulunmadığını bildirdi. 
Bakan Zeybekçi, 2017 yılı itibariyle ülkemizde 57 bin 39 adet uluslararası (yabancı) sermayeli şirketin faaliyet gösterdiğini açıklardı. 
Z KÜTÜPHANE VALİ YILMAZ ŞİMŞEK’İN KATILIMI İLE AÇILDI
Güvenli hayat, güvenli çocuk ve gençler sosyal koruma ve destek programı kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Zahide Sefer İlkokuluna yaptırılan Şehit Polis Memuru Murat Şengül’ün ismini taşıyan 'Zenginleştirilmiş Z Kütüphane' düzenlenen törenle hizmete açıldı.
Törene, Vali Yılmaz Şimşek, Niğde Belediye Başkanı Rıfat Özkan, Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez, Ağır Ceza Reisi Osman Soydal, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhsin Kar,  Baro Başkanı Hüseyin Demirbilek, İl Jandarma Komutanı J. Albay İdris Tataroğlu, Niğde Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu, İl Genel Meclis Başkanı Bülent Küçüktuna, Şehit Polis Memuru Murat Şengül’ün ailesi, Kurum Müdürleri, veliler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve istiklal Marşı’nın okunmasının ardından gerçekleştirilen açılış programında öğrenciler tarafından şiirler okunarak folklor gösterisi düzenlendi.
Konuşmaların ardından Şehit Polis Memuru Murat Şengül’ün ismini taşıyan Z Kütüphanenin açılış kurdelesini Valimiz Sayın Yılmaz Şimşek ve protokol üyeleri birlikte kestiler.

12 Aralık 2017 Salı

Kültür Varlıkları Genel Müdürü Kurt Niğde’de

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt Niğde’yi ziyaret ederek bir takım incelemelerde bulundu
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt tarihi eserleri gezmek ve Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan’ın daha önce ziyaretinde sunmuş olduğu projelerin uygulanabilirliği yerinde görmek amacıyla Niğde’ye geldi.
Kızılca Kasabası girişinde karşılanan Kurt, Çukurkuyu Kasabasında bulunan Şehit Ömer Halisdemir’in mezarını Belediye Başkanı Rifat Özkan ile ziyaret etti. Halisdemir ailesini ziyaretin ardından Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt Niğde Müzesine gelerek burada incelemelerde bulundu.
Belediye Başkanı Rifat Özkan ile birlikte Niğde Müzesi’ni gezen Yalçın Kurt müzedeki eserler hakkında ilgililerden bilgi aldı.
Teknik inceleme gezilerine Niğde Kalesi ve Bedesten ile devam eden Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt daha sonra Alaaddin Camii’ni gezdi.  Genel Müdür Yalçın Kurt Niğde Belediye Başkanlığı ile ortak yürütecekleri çalışmaların kısa sürede hayata geçmesi için gerekli çalışmaların başlatılacağını belirtti.
TÜRKİYE'DE ARAÇ SAYISI 22 MİLYONA DAYANDI! 

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan yanıt verdi
Türkiye’de araç sayısı 22 milyona dayandı!
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, Türkiye’deki araç sayılarıyla ilgili soru önergesine Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’dan yanıt geldi. Bakan Elvan, ülkemizdeki araç sayısının 22 milyon 849 bin 757 olduğunu açıkladı. Bu rakam Türkiye’de her 3.64 kişiye bir araç düştüğünü gösteriyor.
GÜRER’İN SORULARI
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, soru önergesinde , “Türkiye'de kaç tane otomobil bulunmaktadır? Türkiye'de ortalama kaç kişiye bir araç düşmektedir? 2017 Eylül itibariyle kayıtlı toplam kaç araç bulunmaktadır? Türkiye'de en fazla otomobil bulunan on il hangisidir? Otomobil sayısı en düşük olan il hangisidir?” şeklindeki soruların yanıtlanmasını istedi.
OTOMOBİL SAYISI 12 MİLYONA YAKLAŞTI
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, TÜİK tarafından açıklanan ulaştırma ve haberleşme istatistiklerine göre, Türkiye'de 2017 yılı Eylül ayı itibarıyla 11.846.085 adet otomobil bulunduğunu açıkladı.
HER 3.64 KİŞİYE 1 ARAÇ DÜŞÜYOR
Aynı dönem itibarıyla toplam 21.940.757 adet araç bulunduğunu bildiren Bakan Elvan, , Türkiye'de ortalama 3,64 kişiye bir araç düştüğünü belirtti.
EN FAZLA OTOMOBİL İSTANBUL’DA, EN AZ HAKKÂRİ’DE…
Bakan Elvan, “En fazla otomobil bulunan on il sırasıyla; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Konya, Adana, Mersin, Kayseri ve Kocaeli olup otomobil sayısı en düşük il Hakkâri’dir” açıklamasında bulundu.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Bakanın verdiği bilgiler ışığında önemli miktarda araç sayısının ülkemizde trafikte yer aldığını, bununda yarattığı farklı sorunların olduğunu ifade ederek şu açıklamalrda bulundu: “Kent merkezlerinde trafik ve oto park sorunu önemli ölçüde artmış, büyük kentlerde trafik durma noktasına gelmiştir. Özellikle iş dağılımlarında ciddi bir trafik yoğunlaşması olmaktadır. Anadolu kentlerinde de bu sorun yaşanmaya başlanmıştır. Çarpık kentleşme ve plansızlık olayı sorunlar yumağı haline getirmiştir. Ayrıca kredi ile alınan araçlarla oluşan ciddi bir borçlanmada da söz konusudur. Akaryakıt zamları ve trafik sigorta ve kasko fiyatlarındaki artışlar, yedek parça fiyatları da sürekli yükselmektedir. Araç sayısındaki rakamlar sorunların ne kadar yaygınlaştığının da göstergesidir. Özellikle kent trafiği ve otoparklar için ciddi önlemler alınmalıdır” dedi.

Sanayi Üretim Endeksi, Ekim 2017

10 Aralık 2017 Pazar

10 ARALIK İNSAN HAKLARI GÜNÜ


Gürer: “ İnsan Hakları Her Yönüyle Değer Bulmalı"

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları dolayısıyla yaptığı açıklamada,
demokrasinin yanı sıra, hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı ülkemizde, insan haklarından söz etmenin mümkün olamayacağını söyledi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 10 Aralık 1948 tarihinde yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ilk imza atan ülkelerden biri olan Türkiye’nin bu imza ile ülkemizde insan hak ve özgürlüklerini teminat altına almayı amaçladığını hatırlattı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” sözüne atıfta bulunan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu veciz söz; Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk ulusu adına söylenmiş, kısa olduğu kadar içinde bir destan barındıran, tüm dünyaya örnek teşkil edebilecek bir ifadenin dışavurumudur. Türk ulusunun karakterinde bağımsızlık ve özgürlük olduğu için Milli Mücadele döneminde yedi düvele karşı tek vücut olmuş ve bağımsızlığını ilan etmiştir. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte ülkemiz, çağdaşlık ve muasır medeniyetler seviyesinde ilerlemiş, o dönemde dünya coğrafyasındaki pek çok ülkede olmayan insan hak ve özgürlükleri ülkemize kazandırılmıştır” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 69 yıl önce İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile teminat altına alınan insan hak ve özgürlüklerinin günümüzde sekteye uğradığını da belirterek, “ Tek adam rejimi ile yönetilen ülkemiz adaletsizlikler ülkesi haline getirilmiştir. OHAL Kapsamında Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yüzlerce, gazeteci, sendikacı, akademisyen sadece fikirlerinden dolayı cezalandırılmıştır. Ülkemizde düşünce özgürlüğünün önü tıkanmış, kadın –erkek eşitsizliği zirve yapmıştır. Böyle bir ortamda ülkemizde insan haklarından, özgürlüklerden söz etmek mümkün değildir” diye konuştu.

CHP olarak insan hakları ve demokrasi mücadelesini yılmadan, usanmadan sürdüreceklerini kaydeden Ömer Fethi Gürer, “İnsanlar arasında dil, din, ırk, renk, mezhep ayrımı yapılmadan, ayrımcılığın, ötekileştirmenin olmadığı, toplumdaki her bireyin birbirlerinin yaşam hakkına, düşüncesine saygı duyduğu bir dünya ve Türkiye özlemiyle, tüm yurttaşlarımızın 10 Aralık İnsan Hakları Gününü kutluyorum” ifadelerini kullandı.
NİĞDE VALİSİ YILMAZ ŞİMŞEK’İN 10 ARALIK İNSAN HAKLARI  GÜNÜ MESAJI 
İnsanların doğuştan ve eşit bir biçimde sahip oldukları hakları ifade eden “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi” yüzyıllar boyunca süren bir mücadelenin sonucunda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca , 10 Aralık 1948 ‘de kabul edilmiş, ülkemiz tarafından  6 Nisan 1949 ‘da onaylanmıştır.  
Beyanname, tüm insanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka bir görüş, tabiiyet, servet ya da benzeri başka bir statü gözetmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olduğunun bilinmesi , güvence altına alınması ve  geliştirilmesi amacıyla kabul edilmiştir.
İnsan hakları bilincinin yaygınlaştırılması anlam ve öneminin dünya kamuoyunca paylaşılması amacıyla “10 Aralık Dünya İnsan Hakları ”günü olarak kutlanmaktadır. İnsan hak ve özgürlüklerinin herkes için tüm yönleriyle korunup hayata geçirildiği bir dünyaya ulaşılması temennisiyle ,Tüm Vatandaşlarımızın bu anlamlı gününü en içten dileklerimle kutlar, saygılarımı sunarım.


TAŞERONLAR İÇİN AÇIKLANANLAR ÇÖZÜMDEN ÇOK KARIŞIKLIK ÜRETTİ!

CHP Niğde Milletvekili ve CHP Merkez Emek Büroları yöneticisi Ömer Fethi Gürer,  Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Çalışma Bakanının açıklamalarının birbiri ile örtüşmediğini, taşeron işçiye kadro vaadinin isim değişikliğinden öteye gitmediğini söyledi.
Ömer Fethi Gürer, Belediyelerde, Belediye şirketlerinde çalışanların da taşeron olarak tanımlandığını ve bu düzenleme ile kadro beklentisi olan ve bu şekilde çalışan belediye çalışanlarının beklentisini karşılamadığını ifade etti. 
CHP’li belediyelerde çalışan şirket işçilerinin sendikalı olduğunun altını çizen Gürer, mevcut durumda da alt yüklenicinin kıdem ve benzer konularda haklarını alamadıkları durumlarda belediyelerin sorumlu tutulduğuna dikkat çekti.
450 bin belediye çalışanının kadro beklentisinin karşılıksız kaldığını söyleyen Gürer, belediye iştiraki çoğu şirketin kapandığını anımsatıp şu açıklamalara yer verdi; “Bu yol işçilerin tercih ettiği bir yol değildir. Taşeronun adı değişti, belediye şirket çalışanı oldu. Değişen bir durum yok. Aynı işi yapan  ve ücret alanla aynı durum beklentisi karşılanmadı. İl Özel İdaresi çalışanları için de benzer durum söz konusudur.
GEÇİCİ İŞÇİLER
Karayolları, Şeker Fabrikası, Çay Kur gibi  yıllardır 5 ay 29 gün çalışan işçilerin kadro beklentileri de karşılanmadı. Çalışma süreleri 9 aya çıkarılıyor ama bu karar işletmelere bırakılıyor.  6 ayda iş bitti, zorunlu 9 ay denmiyor ve burada yine Kıdem Tazminatı yok, kadro yok, güvence yok, işsizlik fonuna para kesilecek ama işçiye bu fondan işsiz kalınca destek yok. Kısacası bu işlerde çalışanların umutla beklediği kadroda sonuçsuz kaldı.
YAP İŞLETLER NE OLACAK
Kızılay, Aile Hekimi yanında çalışanlar, Yap İşlet ile Kamuda çalışanlarda kapsama dahil değil, Kamuda da durum netleşmiş değil,  özel sektör ise hiç konuşulmuyor, açıklamalar birbiri ile örtüşmüyor, tasarı bu haliyle dahi bilinmeyenleri içeriyor, kamuoyunda iki yıldır yaratılan beklenti kısmen bir iyileştirme içerse de eşit işe eşit kadro ve ücret beklentisinden eser yok.
Sanayi Üretim Endeksi, Ekim 2017