ONLARI UNUTMAYALIM

HAVALAR SICAK...
BİR KAP SU , BİRAZ YİYECEK...ONLARI UNUTMAYALIM...

BAŞARILAR DİLERİZ

ÖSYM tarafından düzenlenen ve 2 milyon 528 bin 110 adayın başvurduğu 2019-Yüksek öğretim Kurumları Sınavının (YKS) ilk oturumu saat 10.15’te başladı.Öğrenciler 120 soruya yanıt verdi.

İçeride gençler sınav heyecanı için ter dökerken, dışarıda da aileleri ter döktü. Kimileri dua etti.

İYİ TATİLLER

TÜM ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLERE İYİ TATİLLER..

Niğde de 71 Bin Öğrenci Karne Aldı

Çocuklar, karnelerini Vali Yılmaz Şimşek’ten aldı

İlkokul, ortaokul ve lisede eğitim-öğretim gören 71 bin 697 öğrenci karne heyecanı yaşadı.

Nezihe ve Tahsin Kitapçı  Okulunda düzenlenen karne törenine katılan Vali Yılmaz Şimşek, sınıfları tek tek gezerek öğrencilere karnelerini verdi.

Öğrencilere iyi tatiller dileyen Vali Yılmaz Şimşek, tatil süresince bol bol kitap okumaları konusunda tavsiyelerde bulundu.

Ziyaret esnasında Niğde’de 387 okulda yaklaşık 72 bin öğrencinin karne aldığını belirten Vali Yılmaz Şimşek, "bugün okulun son gününde öğrencilerimizin heyecanına ortak olmak sevinçlerini paylaşmak üzere okullarımızı ziyaret ediyoruz. Çocuklarımıza karnelerimiz takdim ediyoruz. Ben bütün çocuklarımızı tebrik ediyorum. Tüm öğrencilerimize güzel bir yaz tatili diliyorum. Gönüllerince eğlensinler hoşça vakit geçirsinler ama bir taraftan da kitap okumayı da ihmal etmesinler" dedi.

Okul ziyaretinin ardından Vali Yılmaz Şimşek, evde eğitim gören Abdulkadir Saygılı’yı ziyaret ederek karnesini verdi.

Jandarma Teşkilatı, Kuruluşunun 180’inci Yıl dönümünü Kutladı

Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 180'inci yıl dönümü İl Jandarma Komutanlığında düzenlenen törenle kutlandı.

Niğde Cumhuriyet Meydanında Atatürk anıtına çelenk sunumu ile başlayan kutlamalar çerçevesinde İl Jandarma Komutanı J. Albay Garip Gümüş ve Jandarma personeli Vali Yılmaz Şimşek’i Makamında ziyaret ettiler.

Ziyaretin ardından İl Jandarma Komutanlığında tören düzenlendi.

Törene, Vali Yılmaz Şimşek ve Eşi Dr. Çiğdem Olgun Şimşek , AK Parti Niğde Milletvekilleri Yavuz Ergun ve Selim Gültekin, Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez, Adalet Komisyon Başkanı Ömer Dadal, Baro Başkanı Osman Çimen,  Niğde Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahmet Taciroğlu, jandarma komutanı Garip Gümüş, İl Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu, ilgili kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, Şehit yakınları, gaziler ve askeri erkan katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende konuşan Vali Yılmaz Şimşek, jandarma teşkilatının 180. onur ve gurur gününü kutlayarak, tüm teşkilat personelini tebrik etti.

Kurulduğu 1839 yılından buyana devletin temel yapı taşlarından birisi olarak görev yapan ve bu zamana kadar sayısız başarı ve kahramanlık sığdıran jandarma teşkilatının milletin sevgi ve güvenine mazhar olduğunu belirten Vali Yılmaz Şimşek, şunları kaydetti: "Gücünü yasalardan alan, cumhuriyetin değerlerine yürekten bağlı, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygılı bir anlayışla sorumluluklarını en mükemmel şekilde yerine getiren jandarma teşkilatımızın üstün vazife bilinci ve hizmet anlayışıyla görev yapması hepimizin huzur ve güven kaynağıdır.

Büyük bir memnuniyetle görüyoruz ki, Jandarma teşkilatımız, şanlı tarihinden aldığı güç ve ilhamla, 180 yıllık bilgi ve deneyimiyle ülkemizin iç ve dış güvenliğinin sağlanmasında, her geçen gün gelişen son teknoloji savunma araçlarıyla kendini yenileyerek başarılarına başarı katmaya devam etmektedir. İnanıyorum ki, milli, kültürel ve ahlaki değerlere sahip, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, vatanını, milletini ve bayrağını seven, vazifesini her şeyin üstünde tutan personeliyle jandarma teşkilatımız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, ülkesinin bekası ve milletinin huzuru için kendisine tevdi edilecek her türlü görevi başarma kararlılığı içinde olacaktır. 180 yıldır fedakarca ve kahramanca vatanına ve milletine hizmet eden tarihi şan, şeref ve üstün başarılarla dolu Jandarma teşkilatımızın tüm mensuplarını tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum"

Konuşmasının ardından Vali Yılmaz Şimşek, başarılı askerlere hediye verirken; AK Parti Niğde Milletvekilleri Yavuz Ergun ve Selim Gültekin, Jandarma konulu kompozisyon ve şiir yarışmasında başarılı olman öğrencilere hediye verdiler.

Türkü dinletisi düzenlenen programda daha sonra Vali Yılmaz Şimşek ve birlikteliğindeki protokol üyeleri, eğitimlerde ve uygulama noktalarında kullanılan araç ve gereçlerin sergilendiği stantları gezdiler.

Program, düzenlenen kokteylin ardından son buldu.

Kümes Hayvancılığı Üretimi, Nisan 2019

Tavuk yumurtası üretimi 1,6 milyar adet olarak gerçekleşti

 

Tavuk yumurtası üretimi Nisan ayında bir önceki aya göre %3,4 azalırken, bir önceki yılın aynı ayına göre %2,5 arttı.

 

Kesilen tavuk sayısı 100 milyon, kesilen hindi sayısı ise 451 bin adet oldu

 

Kesilen tavuk sayısı Nisan ayında bir önceki aya göre %0,4 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre %8,1 azaldı. Nisan ayında kesilen hindi sayısı ise bir önceki aya göre %7,1 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre %20,9 azaldı.

 

Tavuk eti üretimi 179 039 ton, hindi eti üretimi ise 4 560 ton olarak gerçekleşti

 

Tavuk eti üretimi Nisan ayında bir önceki aya göre %2,1 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre %6,5 azaldı. Nisan ayında hindi eti üretimi ise bir önceki aya göre %5 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre %23,7 azaldı.

HASTANESİZ TIP FAKÜLTESİ

Gürer: “Niğde’ye Tıp Fakültesi Hastanesi yapılacak mı?”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Niğde'de üniversite hastanesi kurulmasına yönelik bir çalışma yapılıp yapılmayacağına ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a yöneltmiş olduğu önergeye Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan yanıt geldi.

CHP Niğde Milletvekili yanıtlanması istemiyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a, “Niğde İlinde Tıp Fakültesinin açıldığı belirtilmesine rağmen bir fakülte hastanesi bulunmamaktadır. Tıp fakültesi hastanesinin olması için büyükşehir olması gerektiği doğru mudur? Bu yönde bir düzenleme düşünülmekte midir? Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerle yapılan işbirliğine rağmen Niğde için üniversite hastanesi düşünülmekte midir?” şeklindeki soruları yöneltti.

Gürer’in yazılı soru önergesine yanıtı Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk verdi. Selçuk, “Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı sağlık tesisleri ile üniversitelerin tıp ve diş hekimliği alanında lisans ve uzmanlık eğitimi veren kurumları; eğitim, araştırma ve sağlık hizmeti sunumu için insan gücü, mali kaynak, fiziki donanım, bina, tıbbi cihaz ve diğer kaynakları karşılıklı olarak usul ve esaslara göre birlikte kullanabilir. Ancak, büyükşehir olan iller dışındaki illerde eğitim ve araştırma hizmetleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanesi veya üniversite sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinden yalnızca biri tarafından verilebilir. Bu illerde Bakanlık ve bağlı kuruluşları ile üniversiteler, tıp lisans eğitimi ve/veya tıpta uzmanlık eğitimi için ortak kullanım ve işbirliği yapar. Birlikte kullanılacak sağlık tesisleri için, Bakanlık ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının uygun görüşü alınarak, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkan ile üniversite rektörü arasında birlikte kullanım protokolü akdedilir." hükmü yer almakta olup. Bu çerçevede üniversitelere afiliye olan hastaneler üniversitelerin tıp fakültesi hastaneleri olarak değerlendirilmektedir” dedi.

TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’de Tıp Fakültesi hastanesi olarak devlet hastanesinin adres gösterildiğini söyledi. Üniversite hastanesi yapılmayacağının Bakanın vermiş olduğu yanıttan anlaşıldığını ifade eden Gürer, “Tamamen bağımsız üniversite yönetiminde olan hastanelerin, hizmet ve eğitim açısından daha farklı hizmet alanları olduğu biliniyor. Bu uygulama üniversite hastaneleri ile oluşan eğitim süreci ve hizmet anlayışının yanında, araştırma ve ihtisaslaşma adına da düşünülmesi gereken bir durumdur. 

Niğde ölçeğinde Tıp Fakültesi adı vardır. Hizmet alanında, her branşta ihtisaslaşmayı da getirecek bir yaklaşım ve yansıma yoktur. Üniversite ile hastane işbirliği politikası, hastaların Kayseri, Ankara, Adana gibi illerin üniversite hastanelerine gidişi durdurmuyorsa burada bir sorun var demektir. Öğretim üyesinden hizmet kalite ve izlenebilirliği, eğitim ve öğrenci için oluşacak ortama kadar konunun detaylı düşünülmesi şarttır. Üniversitelerin bağımsız ve kontrollerinde olacak hastanelerin varlığının sağlanması esas olmalıdır. Algı dahi bir üniversite hastanesinin varlığına işaret etmiyorsa değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Her konuda tasarruf sağlanmalıdır ancak insan sağlığı ve eğitimi açısından,  TIP Fakültesinin olduğu yerde hastanesinin de bulunması sağlanmalıdır. Paralı sağlık sistemi, hastaneleri daha çok getiri alanı haline getirmeye değil, bilgi ve bilimselliğin arayışlarla destekleneceği noktaya taşımasını sağlamaya odaklanmalıdır. Bu noktada üniversite hastanelerin önemi büyüktür” dedi..

VALİ YILMAZ ŞİMŞEK’İN 

JANDARMA TEŞKİLATININ 180. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ MESAJI

Ülkemizin huzur ve güvenliğini sağlayarak, milletimizin can ve mal emniyeti için gece gündüz demeden çalışan, hiçbir fedakârlıktan kaçınmayıp, özverili çalışmalarıyla göz dolduran Jandarma Teşkilatımızın 180. Kuruluş yıl dönümü kutlamanın haklı gururunu yaşıyoruz.

Köklü bir tarihi geçmişe sahip Jandarma Teşkilatımız, kurulduğu günden bu güne Ülkemizin huzur ve güvenliğini tesis etmek, vatanın bölünmez bütünlüğü için terörle mücadelesini gece gündüz demeden zor şartlara rağmen kararlı bir şekilde sürdürmektedir.

Gücünü yasalardan alan, Cumhuriyetin değerlerine yürekten bağlı, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygılı bir anlayışla disiplinli, donanımlı ve fedakâr personeliyle, sorumluluklarını en mükemmel şekilde yerine getiren Jandarma Teşkilatımızın üstün vazife bilinci ve hizmet anlayışıyla cansiperane bir şekilde görev yapması takdire şayandır. 

Bu duygu ve düşüncelerle Jandarma Teşkilatımızın 180. kuruluş yıldönümü kutluyor, aziz şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnetle anıyor, tüm teşkilat mensuplarımıza sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum.

BAŞIMIZ SAĞ OLSUN

Tunceli’de PKK’lı teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 2 askerimiz şehit düştü, 2 askerimiz yaralandı. 
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyoruz.

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü

Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü: 152 milyon çocuk işçi var

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, bugün dünya genelinde 152 milyon çocuk çalışıyor. Çocuk emeğine her sektörde rastlanmakla birlikte, çalışan çocukların yüzde 70'i tarım alanında.

Bugün 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü. (Basından)

Gürer: Güvencesiz Çocuk İşçilik Artıyor

CHP Milletvekili Gürer, çocuk işçilerin sorununu TBMM gündemine taşıdı

CHP Niğde Milletvekili ve Emek Büroları Yöneticisi Ömer Fethi Gürer, Birleşmiş Milletler’in (BM), çocuk işçiliğine karşı farkındalık oluşturmak amacıyla ilan ettiği 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Gününde mevcut çocuk işçi sayısı ve çalışma koşullarının endişe verici boyutlara ulaştığını söyledi. Gürer,  çalışma yaşının 10 yaşına kadar düştüğünü ve güvencesiz, denetimsiz küçük bedenlere ağır işler yüklendiğini ifade etti.

EKONOMİK SORUNLAR, ÇOCUKLARI DOĞRUDAN ETKİLİYOR

2003-2017 yılları arasında iş kazası geçiren 2.038.803 kişinin yüzde 2´sinin çocuk işçilerden oluştuğunu hatırlatan Gürer, “Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre bu süre zarfında 18 yaşından küçük 37.445 çocuk iş kazasında yaralanırken, iş kazası geçiren çocuk işçi sayısında yüzde 2747 artış yaşanmıştır” dedi.

2018 yılında basına yansıyan haberlere göre ise en az 67 çocuğun, iş cinayetinde yaşamını yitirdiğini söyleyen Gürer, “Hayatını kaybeden bu çocukların 23´ü 14 yaşından küçüktü” dedi.

KAYIT DIŞI 

15-24 yaş grubundaki genç nüfusun 11.686.000 olduğunu hatırlatan Gürer, “TÜİK verilerine göre genç işsizlik % 26’ya ulaştı. 15-19 yaş grubunun yüzde 64´ünün kayıt dışı çalışmak zorunda kaldığı dikkate alındığında, genç ve çocuk işçilik sorunu önemli boyutlara ulaştı” ifadelerini kullandı.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, mülteci ve göçmenlerin yaşadığı illerde çocuk işçiliğinin adeta hortladığına da dikkat çekti.

ÇOCUK İŞÇİ SAYISI 2 MİLYONA DAYANDI

Geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimden koparılarak, çalışma hayatlarına itilmesindeki en önemli nedenlerin başında, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin geldiğine işaret eden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çocuk işçiliği yaşının düşmesi, kayıt dışı çalıştırma, sosyal güvenceden yoksun olarak çocukların iş yaşamına sokulması, çocukların yaşadığı ruhsal ve fiziksel şiddet gibi olumsuzlukların önüne geçilmesi için yasal düzenlemelerin artırılmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye'de çocuk işçi sayısının 2 milyona dayandığını ve her 10 çocuktan 8’inin güvencesiz çalıştığının altını çizen Gürer, “Her üç çocuktan biri, ısınma ve beslenme ihtiyacının yeterli karşılanamadığı ailelerde yaşıyor. “dedi.

GÜRER: KONUYU DEFALARCA MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDIM

Türkiye’de çocuk işçiliği ve iş cinayetleri raporuna göre, 2013’ten 2018’in ilk 5 ayına kadar 319 çocuğun iş cinayetinde yaşamını yitirmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Gürer, “Türkiye’de 2012’de 601 bin olan 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı, 2016 yılına gelindiğinde 709 bine ulaştı. TÜİK’in 2016 verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalıştı. Bu konuda geçen dönem ve bu dönem konuyu defalarca meclis gündemine taşıdım, Meclis Araştırma önergeleri ve soru önergeleriyle farkındalık oluşturmaya çalıştım fakat AKP, her konuda olduğu gibi böylesine önemli bir konuda da hiçbir şey yapmıyor. Ne yazık” ifadelerini kullandı.

YETKİLİLERİ VİCDANLI OLMAYA DAVET EDİYORUM

Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) raporundaki istatiksel bilgilerden bahseden Gürer, “Tüm dünyada 73 milyonu “tehlikeli” işlerde olmak üzere halen 152 milyon çocuk işçi bulunuyor. Çalışma hayatının en önemli sorunlarından biri olan çocuk işçiliği için yetkilileri duyarlı  olmaya davet ediyorum. Artık gerekli adımlar atılsın. Çocuklarımıza kıymayalım” dedi.

Niğde Milletvekili Gürer, kayıt dışı çocuk çalıştırılan işyerleriyle ilgili denetimlerin sıklaştırılması ve caydırıcı cezai müeyyidelerin uygulanmasının da ülkemizin bu alandaki tablosunun bir nebze olsun düzeltilmesine olanak sağlayabileceğini sözlerine ekledi.

Birleşmiş Milletler ’in (BM), çocuk işçiliğine karşı farkındalık oluşturmak amacıyla ilan ettiği 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’nde, mevcut çocuk işçi sayısı ve çalışma koşullarının herkesin dikkatle üzerine düşmesi gerektiğini ifade eden Gürer, “2018 yılsonu itibarıyla, Türkiye nüfusu 82 milyon 3 bin 882 iken bunun 22 milyon 920 bin 422’sini çocuk nüfusu oluşturuyor. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk rakamının 6 bin lira olduğu ülkemizde, dar gelirli aile çocukları her işte çalışır kılınıyor. Geçim sıkıntısı çocukları eğitimden koparıp, ucuz işçiliğe yöneltiyor. İş güvenceleri yok. Çocuğa şiddet sürüyor. Ne yazık ki sorun bütün dünyanın da sorunu” dedi.

Su Ürünleri, 2018

TÜİK verilerine göre;Su ürünleri üretimi 2018 yılında %0,3 azaldı
 

Su ürünleri üretimi 2018 yılında bir önceki yıla göre %0,3 azalarak 628 bin 631 ton olarak gerçekleşti. Üretimin %35,3'ünü deniz balıkları, %9,9'unu diğer deniz ürünleri, %4,8'ini iç su ürünleri ve %50'sini yetiştiricilik ürünleri oluşturdu.
 

Su ürünleri avcılığı 2018 yılında %11,4 azalırken, yetiştiricilik %13,8 arttı
 

Avcılıkla yapılan üretim 314 bin 094 ton olurken, yetiştiricilik üretimi ise 314 bin 537 ton olarak gerçekleşti. Deniz ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre %11,9, iç su ürünleri avcılığı %6,2 azaldı.
 

Yetiştiricilik üretiminin %33,4'ü iç sularda, %66,6'sı denizlerde gerçekleşti.

Deniz ürünleri avcılığı ile yapılan üretimde ilk sırayı %31,5'lik oran ile Doğu Karadeniz Bölgesi aldı. Bu bölgeyi %30,6 ile Batı Karadeniz, %18,4 ile Marmara, %15 ile Ege ve %4,5 ile Akdeniz Bölgesi izledi.
 

Kişi başına ortalama balık tüketimi 2018 yılında %11,8 arttı

 

Kişi başına ortalama balık tüketimi 2017 yılında 5,49 kg olarak gerçekleşirken, 2018 yılında %11,8 artarak 6,14 kg olarak gerçekleşti.

SU KUYUSUNA DÜŞEN KOYUN KURTARILDI
AFAD Ekibi 15 metrelik Kuyuda Bir Canlı Daha Kurtardılar

Niğde Merkez Hamamlı Mahallesinde İsmail E. ait olan koyunun, 15 metrelik su kuyusuna düşmesi sonucu AFAD Niğde den yardım istediler.

Olay bölgesine intikal eden tam teknik donanımlı üç uzman personel tarafından yürütülen 1 saatlik çalışma sonrası , kuyuya düşen koyun kurtarıldı ve sahibine teslim edildi.

Gürer: Yabancı Dil Eğitiminde Devlet Okulları Neden Başarısız?

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yabancı dil eğitiminde devlet okullarının yetersizliğini Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a yönelttiği yazılı soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, öğrencilere arayış ve külfet getiren devlet okullarındaki yabancı dil eğitiminin yetersiz olduğuna vurgu yaparak, “İngilizce gibi tercihli dil eğitiminin bile yıllardır okullarımızda yetersiz kalması sorgulanmalıdır” dedi.

Aile bütçeleri için önemli bir yük getiren yabancı dil kursları ile çözüm arandığını belirten Gürer, “Özel kurslarla 1 yılda öğretilen yabancı dil, okullarda neden 12 yıl boyunca öğretilemiyor?” soruma, Milli Eğitim Bakanı Selçuk, öğrencilere daha aktif yabancı dil eğitimi verilmesi için müfredatta gerekli düzenlemelerin yapılacağını açıklamıştı.

 2019-2020 müfredatına bakalım acaba bu açıklamaya uygun mu? Yoksa yine konu dilek ve temennilerde mi kalacak” dedi. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, okullardaki yabancı dil eğitiminin yetersizliğine dikkat çekmek amacıyla, Milli Eğitim Bakanlığına  verdiği önergede, Ülkemizde yabancı dil eğitimi çok küçük yaşlardan itibaren verilmesine rağmen çeşitli sınavlarla ortaya çıktığı üzere, öğrencilerin yabancı dili öğrenemediklerine dikkat çektiğini de anımsatarak, “Özel kurslar tarafından yabancı dilin bir yıl gibi sürede öğretileceği belirtilmektedir. 

Buna göre öğrencilerimiz 12 yıl boyunca neden yabancı dili öğrenemiyorlar? Ekonomik sorunların artığı bu süreçte dar gelirli  aile bütçeleri içinde kurslar yük olmaktadır. Müfredatta ve okullarda dil eğitimi için gereken düzenlemeler sağlanmalıdır. Yabancı dil öğretmen açığı varsa bir an önce giderilmelidir” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı sorumlularına, yabancı dil öğretimi konusunda dilin daha kolay öğrenilebilmesi adına yöntem değişikliğine gidilmesi dahil gerekli önlemlerin alınması için çağrıda bulunan Gürer, “Yabancı dil ezberci olduğu için dilin öğrenilemediği, mantığın kavranılmadığı düşüncesini aşılacak uygulamalara gidilmelidir “dedi.

Bakan Selçuk Gürer soru önergesine verdiği yanıtta, “Öğrencilerimizin en az bir yabancı dili yazılı ve sözlü iletişim kurabilecek şekilde iyi derecede öğrenmelerini sağlamak üzere eğitim yöntemlerinin geliştirilmesi ve müfredatta gerekli düzenlemelerin yapılmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Bakanlığımızın 100 Günlük Eylem Planı arasında, öğrencilerimizin yabancı dili aktif bir şekilde kullanmasına imkân sağlayacak bir öğretim modeline geçilmesi eylemi yer almaktadır” demişti.  

Bu konuda başlatılan çalışmaların sürekliliği ve etkisinin izlenip takip edilmesi gerektiğini belirten Gürer, “Belirlenen sistemin düzenli ölçümü, tüm illerde örnekleme modeli ile denetlenmelidir. Başarı oranı 2019-2020 dönemi sonunda açıkça görülecektir. Bu bağlamda mutlaka etkili yol ve yöntemler izlenip, devlet okullarında; okulda yabancı dil öğreniminin yeterli seviyeye taşınması sağlanmalıdır. Aile bütçeleri özel okul yada kurslara yetmeyen çocuklarımızın mağduriyetini giderecek dil eğitim, sağlanmalıdır. Sözde kalmayacak bir süreç yaratılmalıdır. 12 yılda öğretilemeyenin bir yılda öğretilmesinin sebepleri sorgulanmalıdır” dedi. 

Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları, Mayıs 2019

Aylık en yüksek reel getiri Amerikan Doları'nda oldu

En yüksek aylık reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde %2,38, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise %4,12 oranlarıyla Amerikan Doları'nda gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın %2,10, Euro %1,87 oranında yatırımcısına kazandırırken; mevduat faizi (brüt) %1,09, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) %4,61 ve BIST 100 endeksi %10,55 oranında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın %3,84, Euro %3,61, mevduat faizi (brüt) %0,59 oranında yatırımcısına kazandırırken; DİBS %2,98 ve BIST 100 endeksi %9,02 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

Amerikan Doları üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %6,85, TÜFE ile indirgendiğinde ise %10,65 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; BIST 100 endeksi Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %20,17, TÜFE ile indirgendiğinde ise %17,33 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %12,28, TÜFE ile indirgendiğinde ise %13,39 oranında yatırımcısına en yüksek kazancı sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %10,71, TÜFE ile indirgendiğinde ise %9,83 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede en yüksek reel getiri Amerikan Doları'nda gerçekleşti

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde Amerikan Doları; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %5,92, TÜFE ile indirgendiğinde ise %14,84 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiriyi sağlayan yatırım aracı oldu. Diğer taraftan, BIST 100 endeksi Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %33,07, TÜFE ile indirgendiğinde ise %27,44 oranlarıyla yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

EMEĞE SAYGILI OLALIM !

HABER KAYNAĞINI YAZMAK ZORUNDASINIZ
Niğde Yerel Basınında sık sık yapılıyor bu " emeğe saygısızlık" ....Yapılan haberin altına haber kaynağını yazmak bu kadar zor mu ? Zor diyorsanız almayın...emeğe saygılı olun...Basının kurallarına uymayı öğrenin...Basın etiği diye bir şey var...