19 Şubat 2014 Çarşamba

KARBONMONOKSİT DEDEKTÖRÜ DAĞITIMI 
ALTUNHİSAR KAYMAKAMLIĞINDAN DUYARLI DAVRANIŞ

Niğde Altunhisar Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, ilçede kömür verilen ailelere karbonmonoksit dedektörü dağıtımı yapıyor.
llçede soba ve kömür kullanımının yaygın oluşu sebebiyle sobalardan sızan karbonmonoksit gazının insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmasını engellemek amacıyla Altunhisar Kaymakamlığınca 400 adet karbonmonoksit dedektörü temin edilmiştir.
Dedektörler, Kaymakamlığı tarafından belirlenen, daha önce kömür dağıtımı yapılmış, öncelikle nüfusça kalabalık ve çocuklu ailelere teslim edilmiştir. Dedektörler 60-90 dakika içinde 50 ppm(karbanmonoksit gazının havadaki oranı), 10-40 dakika 100 ppm, 3 dakika içinde de 300 ppm gazı algılayarak yüksek sesli bir alarmla vatandaşları uyarmaktadır. Bu şekilde bir uyarı alan vatandaşlarımızın hemen sobanın bulunduğu odayı havalandırmaları ve sobanın durumunu stabil hale getirmeleri gerekmektedir.
Altunhisar Kaymakamı Mehmet Yaşar YEŞİLTAŞ, dedektörlerle ilgili yaptığı açıklamada, “ vatandaşları soba kullanımı konusunda dikkatli olmaları yönünde uyardı. bölgede sık yaşanan karbonmonoksit zehirlenmelerinin ilçe için bir tehlike olmaktan çıkarılmasını hedeflediklerini belirtti.
2013 ÜRETİM SEZONU MAZOT-GÜBRE-TOPRAK ANALİZİ DESTEKLEME ÖDEMELERİ SONA ERDİ

   Mazot, gübre ve toprak analizi desteği ödemeleri sona erdi.
   Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı mazot, gübre ve toprak analizi desteği kapsamında 2 milyon 134 bin işletmeye 1 milyar 524 milyon lira ödeme gerçekleştirilecek. 14 Şubat 2014 tarihinde ödenmeye başlayan analiz destekleri 19 Şubat 2014 tarihin de sona erdi. ( bugün)
 ödemeler 81 ili kapsayacak. Böylece Bakanlık bu ödemeyle birlikte 2014 yılında toplam 1 milyar 950 milyon lira ödemeyi yapmış olacak.
    

18 Şubat 2014 Salı

NİĞDE’DE ÖĞRENCİLERE TABLET DAĞITIMI SÜRÜYOR
Niğde Fen Lisesi’nde Fatih Projesi kapsamında tablet bilgisayar dağıtıldı.
 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın canlı yayın katılımlarıyla gerçekleşen tablet dağıtım törenine Niğde Valisi Necmeddin Kılıç başta olmak üzere Garnizon Komutanı J. Kd. Albay Ufuk Nayır, Niğde Belediye Başkan Vekili Mustafa Yiğit, Cumhuriyet Başsavcısı Hayreddin Akçıl, Niğde Üniversitesi Rektörü Adnan Görür, Vali Yardımcısı Mustafa Karaca, İl Emniyet Müdürü Ali Kemal Kurt, İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Yaşar, İlçe Kaymakamları, Kurum ve Kuruluş Müdürleri, çok sayıda öğretmen ve öğrenci katıldı.
Ülke genelinde teknolojiyi ve Bilişim Teknolojileri sınıflarını etkin bir şekilde kullanmak için gerçekleştirilen FATİH Projesi (Fırsatları Araştırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi) kapsamında ilimizde altyapısı tamamlanan Niğde Fen Lisesinde eğitim gören 9. Sınıf öğrencilerine ve öğretmenlere tablet dağıtıldı.
24’ü öğretmenlere, 88’i de öğrencilere olmak üzere toplam 112 adet tablet bilgisayarın dağıtıldığı törende konuşma yapan İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Yaşar, 2013-2014 Eğitim Öğretim Yılı içerisinde Bakanlığın belirlediği takvime göre 336 öğretmen ve 1510 öğrenciye daha tablet bilgisayar dağıtılacağını ayrıca da Niğde’de 109 okulda daha keşif çalışmalarına başlandığını ve bu konuda çalışmaların sürdüğünü söyledi.
DEVRİM YASASI MEDENİ KANUNU'NUN 88'inci YILI
Devrim yasalarımızın adı var ama uygulamada yok sayılıyor.
Evlilik yaşı kuralı göz ardı ediliyor. Her üç evlilikten birinde Çocuk Gelin sorunu sürüyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu izleyen yıllarda ülkede çağdaş, uygar bir yaşam biçiminin yerleştirilmesi amaçlanmış ve bu amaca ulaşabilmek için eğitimde, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal yaşamda köklü devrimler yapılmıştır.
Yaşam ilişkilerinin tümünü düzenleyen hukuk kuralları da bu köklü değişime uygun olarak yeniden ele alınmıştır. Çünkü her devrim, hukuk devrimini de içerir ve her devletin hukuk sistemi o devletin temeline uymak zorundadır.
Bu bakımdan, Hukuk Devriminin Türk ulusu için büyük önemi vardır. Hukuk devrimi ile din esaslarına dayalı hukuk sistemi terk edilmiş yerine laik bir hukuk düzeni kurmak üzere Kara Avrupası hukuk sistemi benimsenmiştir.
Hukuk devrimi denilince ilk akla gelen Medeni Kanun’un kabulüdür. 17 Şubat 1926 da kabul edilen Medeni Kanun’un özellikle Aile Hukuku bölümünde köklü bir hukuk reformu yaşama geçirilmiştir. Kadınlar, evlenme, boşanma, mal varlığı, miras gibi özel yaşamlarına ilişkin haklar açısından erkeklerle eşit konuma getirilmişlerdir. Medeni Kanun, bu bakımdan ülkede demokratikleşmenin ilk adımı ve çağdaşlığa açılan kapı olarak nitelendirilir.
Medeni Kanun ile erkeğin birden çok kadınla evlenebilmesi yerine tek eşlilik, erkeğin “boş ol” demesi ile sonuçlanan boşanma yerine, kadının ve erkeğin kanunda belirtilen nedenlere dayanarak boşanma davası açabilmesi ve bu konuda mahkeme kararı alınması koşulu, mirastan erkek çocuğun tam pay, kız çocuğun yarı pay alması yerine her ikisinin eşit pay almaları kabul edilmiştir. Evlenme yaşının belirlenmesi ve resmi nikahın kabulü ise kadın hakları açısından büyük önem taşımaktadır.
1926’da Türk Kanunu Medenîsi, bir devrim kanunu olarak çıkarılmıştır. Mahmut Esat Bozkurt’un yazdığı gerekçede bu devrimin anlamı ve önemi özetle şu cümlelerle vurgulanmıştır: “... insanlık yaşamı, hergün hatta her an esaslı değişikliklerle karşı karşıyadır. Bu değişiklikleri, yürüyüşü değişmez kurallar çevresinde saptamak ve doldurmak mümkün değildir. Kanunları dine dayalı olan devletler kısa bir zaman sonra ülkenin ve ulusun ihtiyaç ve isteklerini karşılayamazlar. Çünkü dinler değişmez hükümler belirtirler. Yaşam yürür; ihtiyaçlar hızla değişir.Değişmemek dinler için bir zorunluluktur. Bu bakımdan dinlerin sadece bir vicdan işi olarak kalması günümüz uygarlığının esaslarından birisidir.”
“...Yüzyılımız uygarlığına mensup devletlerin ilk ayırıcı nitelikleri din ile dünyayı ayrı görmektedir. Bunun tersi, devletin kabul ettiği din esaslarını kabul etmeyen kimselerin vicdanlarını baskı altına almak olur. Bunu yüzyılımızın devlet anlayışı kabul edemez. Din, devlet gözünde vicdanlarda kaldıkça saygındır ve temizdir. Dinin hüküm halinde kanunlara girmesi tarihin akışında çoğu kez hükümdarların, zorbaların, güçlülerin keyif ve isteklerini tatmine aracı olması sonucunu getirmiştir. Dini dünyadan ayırmakla yüzyılımızın devleti, insanlığı tarihin bu kanlı sıkıntısından kurtarmış ve dine gerçek ve sonsuz bir taht olan vicdanı ayırmıştır. Özellikle çeşitli dinlere mensup uyruklara sahip devletlerde tek bir kanunun bütün toplumda uygulanma yetkinliğini kazanabilmesi için bunun dinle ilişkisini kesmesi ulus egemenliği için de bir zorunluluktur.”
“...Medeni Kanun, Türkiye’de hukuk birliğini gerçekleştiren bir kanundur.
Çünkü bu kanunun konusu olan olaylarda daha önce şeriat hükümleri uygulanmakta idi. Ancak çeşitli konularda farklı görüşler, farklı içtihatlar vardı. Bunlar arasında bir birlik yoktu.
Ülkemizde farklı dinlere, hatta mezheplere mensup insanlar için başka kurallar uygulanıyordu. Yabancılar için “kapitülâsyonlar” denilen ayrıcalıklı kurallar geçerliydi.
Lozan Antlaşması’nda ülkemizdeki azınlıkların kendilerine özgü hukuk kurallarını, özellikle kişiler hukuku ve aile hukukunda kendilerine özgü kuralları uygulayabilmeleri için özel hükümler vardı. Ancak,
Türk Kanunu Medenîsi’nin İsviçre Medenî Kanunu’nun iktibası yoluyla yapılması kararlaştırıldığında ülkemizdeki Musevî ve Hıristiyan azınlıklar Adalet Bakanlığı’na başvurarak Lozan Antlaşması’nın kendilerine tanıdığı haklardan feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Bu, Türkiye’de daha Cumhuriyetin başlangıcında oluşabilecek bir farklı hukuk uygulaması olasılığını ortadan kaldırmıştır.
Böylece Türk Kanunu Medenîsi, Türkiye’de hukuk birliğinin ve ulusal birliğin gerçekleşmesi yolunda çok önemli bir hukuk devrimi olmuştur..”

Nazan Moroğlu
TÜKD Genel Başkanı



 SİGARAYA 24 SAAT DENETİM
   NİĞDE HALK SAĞLIĞI MÜDÜRÜ DR.BİLGEHAN ÖZTÜRK YAZILI AÇIKLAMA YAPTI
      Tütün dumanına maruz kalma, başkalarının içtikleri tütün ürününden soluduğumuz duman ya da yanan bir sigara, puro, pipo ve benzeri tütün ürününden kaynaklanan dumandır.Tütün dumanına maruz kalma, dünyada her yıl milyonlarca insanın ölümüne neden olmaktadır.
             Başkalarının tütün dumanına sadece 30 dakika maruz kalmak, uzun süreli sigara içiciliğinde ortaya çıkanlarla aynı fiziksel etkileri ortaya çıkarmakta ve sigara içmeyenlerde kalp hastalığı riskini arttırmaktadır.
           Başkalarının tütün dumanını solumaktan kaynaklanan kanser ölümlerinin oranı; asbest, radyoaktif nükleid, arsenik, benzen, vinil klorür, radyasyon, pestisid (tarım ilaçları), tehlikeli atıklar, içme suyunda bulunan kimyasallar, endüstriyel kimyasallar ve madeni atıkların hepsinin toplamından kaynaklanan kanser ölümleri oranından daha fazladır.
İnsan sağlığına son derece zararlı olan bu maddeyle mücadelede Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak 19 Temmuz 2009 tarihinden bu yana denetimler yapmaktayız. Kapalı mekanlarda tütün ürünü kullanımını önleme faaliyetleri çerçevesinde İlimizde 2013 yılında 20.378 denetim yapılmış, bu denetimlerde ihlal tespit edilen 107 işyerine tutanak tutulmuş ve 263.308 TL idari para cezası yazılmıştır.
           Yaptığımız istatistiklerde her geçen yıl denetim sayılarımızın arttığını bunun yanında ihlal sayılarının azaldığı görmekteyiz. İlimizde Dumansız Hava Sahası Uygulaması etkin bir şekilde yürütülmesinde katkısı olan, 24 saat şehir merkezi,köy, kasaba denetimlerini ve eğitimlerini yapan Halk Sağlığı Müdürlüğü Tütün ve Bağımlılık Yapıcı Maddelerle Mücadele Biriminde görevli Tütün Denetim Çalışanlarına teşekkür ederim.
        Tütünle mücadele topyekun halk ile kamu kurumlarının ortaklaşa yürüteceği bir çalışmadır. Çünkü bu sorun hepimizin, geleceğimizin teminatı çocuklarımızın sorunudur. Bu maddenin zararlarını geleceğimizi koruyalım.
     
 NİĞDE OKUL TAKIMLARI  ATLETİZM DE KUPA VE MADALYALARLA DÖNDÜ


Okullararası kros grup birinciliği yarışmaları 16 Şubat 2014 tarihinde Adana ilinde yapıldı.
Eski Milli atleti ve Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü atletizm antrenörü Ahmet Yavuz yarışma hakkında bilgi verdi ;    “Adana da yapılan okullararası Kros grup birinciliği ilimizi temsilen katılan okullarımız büyük başarılar elde  ederek döndüler. İlimizi temsil eden okullarımız yıldız kızlarda Alay Şehit Oktay Önder ortaokulu, yıldız erkeklerde Dumlupınar ilk okulu, Genç kızlarda Özel Sungurbey Anadolu Fen Lisesi, Genç erkeklerde Niğde Ticaret Meslek Lisesi Ferdi olarak yıldız erkeklerde  Sazlıca Ortaokulu temsil ederek kupa ve madalyalarla ilimize döndüler.  Özellikle Yıldız erkeklerde Dumlupınar ilkokulu bir ilki başararak Grup 1.siolurken Niğde Ticaret Meslek Lisesi genç erkeklerde grup 3.sü olarak Türkiye şampiyonasına gitmeye hak kazandılar.  Ferdi sıralamada ilk 3 te yer alan sporcularımız Sazlıca ortaokulu öğrencisi Mustafa Yaşar 3000m de yıldız erkeklerde 2. Genç kızlarda Özel Sungurbey öğrencisi Eda Vural 3000m 3. olurken yine Niğde Ticaret Meslek lisesi öğrencisi Ömer Usluer 5000m de 3. Olarak Türkiye şampiyonasına gitmeye hak kazandılar. 
İlimizi temsil eden diğer okullarımız Alay Şehit Oktay Önder ortaokulu yıldız kızlarda çok az farkla grup 4.sü olarak finalleri kaçırırken Özel Sungurbey Anadolu Fen Lisesi okul takımı 16 il içerisinde 6. Oldu. Okulların atletizm takımını çalıştıran Eski Milli Atletimiz ve Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Antrenörü Ahmet Yavuz Her yıl olduğu gibi atletizm dalında Niğde’mize bu güzel başarıyı kazandırdığımız için çok mutlu olduklarını ifade etti. 

17 Şubat 2014 Pazartesi

EMNİYET KEMERİ TAK HAYATA BAĞLAN !
 Vatandaşlara Uyarılar...Bahane Üretmeyin...
Emniyet verilerine göre, kemer takmayan sürücüler genellikle, 'Kısa yolculuklarda emniyet kemeri bir işe yaramaz', 'Kaza yapmam ben iyi sürücüyüm', 'Emniyet kemerine gerek yok, hava yastığım var', 'Kaza durumunda çarpma etkisini azaltabilecek güçteyim, direksiyona ya da kapı kollarına tutunurum', 'Hamileler için emniyet kemeri sakıncalı olabilir' şeklindeki bahaneleri kullanıyor.
Emniyet Müdürlüğü, sürücülerin bahanelerini tek tek masaya yatırarak bahanelerin geçersiz olduğunu ortaya koydu. İşte bazı bahaneler ve bilimsel gerçekler:
Kısa yolculuklarda emniyet kemeri hiçbir işe yaramaz: Aslında emniyet kemeri kullanmamızı en çok gerektiren bu süre ve bu mesafedir. Çünkü ölümlü trafik kazalarının yüzde 80'i evinize 30-35 kilometre uzaklıkta ve 55-60 kilometre hızın altında gerçekleşmektedir. Ayrıca trafik kazası ölümlerinin yüzde 35'i şehir içinde ve büyük olasılıkla günlük güzergâhlar üzerinde meydana geliyor.
Emniyet kemeri düşük hızla seyir halindeyken pek işe yaramaz: Emniyet kemeri kullanmıyorsanız, 30 km/s hızda çarptığınızda bile, ağır yaralanma riski çok fazladır. Emniyet kemeri takmamış yaralıların yüzde 70'i, 50 kilometreden daha düşük bir hızda yol alırken yaralanmıştır. 50 km/s hızdaki bir çarpma, 4. kattan düşmeyle eşdeğerdir.
Kaza yapmam, ben iyi bir sürücüyüm: İyi sürücülüğünüz sizin kaza yapmamanızı sağlayabilir, ama kötü bir sürücünün size çarpmayacağından emin misiniz?
Kaza durumunda çarpma etkisini azaltabilecek güçteyim, direksiyona ya da kapı kollarına tutunurum: Bunu yapmak için saniyenin dilimlerini kullanabilseniz dahi, çarpma etkisi kendinizi frenlemek için kullandığınız kol ve bacaklarınızı kırıp, parçalayabilir.
Emniyet kemerinin kaza anında beni araç içerisinde kilitlemesinden korkuyorum: Kazaların çok az (yüzde 0.5) bir kısmını oluşturan yanma ve suya dalma durumlarında panik içinde dışarı çıkmanız gerektiğinde dahi emniyet kemerinin fonksiyonu büyüktür.
Emniyet kemeri rahatsız ediyor: Emniyet kemeri bedeninize uymuyorsa, aracınıza daha genişini monte ettirebilir veya araç alırken böyle bir tercihte bulunabilirsiniz. Emniyet kemerlerinin rahatsız edici bulunmasının diğer bir sebebi ise onları kullanmaya alışmamış olmamızdır. Emniyet kemeri rahatsız edici olsa bile bu durum trafik kazası sonucu sakatlanan bir kişinin durumuyla asla kıyaslanamaz.
Emniyet kemerine gerek yok, hava yastığım var: Hava yastığı yalnızca önden şiddetli çarpmalara karşı ek bir koruyucudur. Sürücü için hava yastıkları, kemerlerle sabitlenmiş olan vücudun, baş ile direksiyon arasındaki temasını engelleyen bir tamamlayıcısıdır. Hava yastığı emniyet kemerinin etkinliğini yüzde 40 oranında artırmaktadır ve emniyet kemerine yardımcı olmak için araca yerleştirilmiştir. Hava yastıkları yandan çarpma ve savrulmayı önlemede hiçbir zaman emniyet kemerinin yerini tutamaz.
Hamileler için emniyet kemeri sakıncalı olabilir: Doğmamış çocuğunuza sağlayacağınız en güzel koruma üç noktalı emniyet kemerini kullanmanızdır. Bel hizasındaki şerit çıkıntı oluşturan hamile karnının alt kısmından, karına baskı yapmayacak şekilde geçmelidir. Omuzdan gelen şerit ise normal kullanımdaki gibi göğüs kafesi üzerinden çapraz ve normale göre daha gevşek şekilde geçmelidir. Emniyet kemerinin her iki şeridi de doğru kullanılıyorsa, cenin için hiçbir risk oluşturmaz ve hem annenin hem de bebeğin güvenliği sağlanmış olur.
Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğüne bağlı trafik ekiplerince emniyet kemeri denetimleri ana arterler başta olmak üzere tüm cadde ve sokaklarda aralıksız devam etmekte ayrıca vatandaşlarımızı bilinçlendirme çalışmaları titizlikle yürütülmektedir. İl merkezinde tüm güzergâhlarda sivil olarak yaya trafik personelleri görevlendirilerek emniyet kemeri takmayan sürücülerin araç plakaları tespit edilerek tescil plakalarına trafik idari para cezası uygulanmaktadır. Yukarıda sıralanan bahaneler öne sürülerek takılmayan emniyet kemeri hayatınızı tehdit etmeye devam edecektir. Bu nedenle araç kullanırken lütfen emniyet kemerinizi takınız.


16 Şubat 2014 Pazar

"KÖYLERİMİZ  ŞEHİR OLACAK PROJESİ" ÇOCUKLAR PARKINA KAVUŞUYOR

            Milletvekilleri Alpaslan KAVAKLIOĞLU ve Ömer SELVİ Niğde İl Özel İdaresi'nin 2013 yılı faaliyetlerini değerlendirirken;  Vali Necmeddin KILIÇ 'ın üzerinde hassasiyetle durduğu "Köylerimiz Şehir Olacak" projesi kapsamında köylerde oyun gruplarının yapına başlandığını belirttiler. Milletvekilleri konuyla ilgili olarak yaptıkları değerlendirmesinde şunları söylediler;   
            "İlimizde 110 köyümüz mevcuttur. İl özel idaresince tüm köylerimize çocuklarımızın boş vakitlerini geçireceği, oynayabileceği oyun grupları yapılması planlanmıştır. Tesis edilecek oyun grupları mümkün olduğu kadarıyla okul bahçelerine veya çocukların rahatça ulaşabileceği alanlara inşa edilmektedir.
            İlk planda SODES (Sosyal Hayatın Desteklenmesi Projesi) destekli İl Özel İdare projesi ile 20 köyümüze oyun grupları kurulması planlanmış 12 adedi tamamlanmış, 8 adet iş ise devam etmektedir.
            Bunun yanı sıra önceki yıllarda yapılan ve onarımı mümkün olan oyun gruplarını da onarıp çocuklarımızın kullanıma sunulacaktır. Onarımı mümkün olmayan köylerimiz için ise yeni oyun grupları yapılarak tüm köylerimize de çocuk oyun gruplarının olması sağlanacaktır.
            Yeni tesis edilecek  oyun grupları İlçe Köylere Hizmet Götürme Birlikleri eliyle yapılacak olup yaklaşık maliyet çalışmaları Niğde İl Özeli İdaresince tamamlanmıştır. Yapılan çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Köylülerimize hayırlı olmasını temenni ediyoruz."  dediler.
SODES Kapsamında oyun grubu yapılan köyler  : Merkez Ağcaşar, Kömürcü,Pınarcık –Altunhisar Uluören –Bor  Obruk,  Tepeköy -Çamardı  Eynelli ,ı Yelatan-Çiftlik Çardak,Kula -Ulukışla Hasangazi ,Beyağıl köyleri



CHP NİĞDE SEÇİM BÜROSU AÇILIŞI YAPILDI


 CHP Niğde Belediye Başkanı Fahri Eker, dün yapılan Derbent Seçim İletişim Merkezi açılışında partili- partisiz yüzlerce kişiye seslenerek, 30 Mart’ta mutlak zafer yaşanacağını ifade etti.
Yerel seçimlere 41 gün kala Fahri Eker CHP seçim büro açılışını yaptı.
CHP Niğde Belediye Başkan Adayı Fahri Eker, Niğde Milletvekili Doğan Şafak ile beraber geldi.
Açılış programına CHP Niğde İl Başkanı Ünal Baykan, Niğde Milletvekili Doğan Şafak, CHP Niğde Belediye Başkan Adayı Fahri Eker, CHP Merkez İlçe Başkanı Atilla Soylu, Niğde Eski Belediye Başkanı Ahmet Oğuz Özmen ve çok sayıda partili katıldı.
İlk söz alan CHP Niğde İl Başkanı Ünal Baykan, partisinin yakaladığı sinerjinin tarifinin imkansız olduğunu ifade ederek; “Niğde’nin en ücra köyünden, merkeze kadar CHP adım adım, gümbür gümbür geliyor! Partinin yakaladığı bu ivme 30 Mart’ta sandıkları evet olarak dolduracaktır!” dedi.
Eker konuşmasında Niğde’nin gerçek sahibi seçmenler olduğunu ifade ederek, giriş yaptığı konuşmasında proje ve çalışma programından bahsetti.
Eker; “Niğde’nin gerçek sahibi Niğdelilerdir! Hazırladığımız tüm projeler, yaptığımız tüm çalışmalar sizlerin görüş ve eleştirileri ile şekillenmiş, tüm sorunlarımıza çözüm üretecek hassasiyetle hazırlanmıştır!
- Öğrencilerimiz ciddi bir barınma ve sosyal sorunları var! Niğde Belediyesi ise bu sorunlar karşısında sadece seyirci! Oysa biz binlerce yapacağımız stüdyo tipi dairelerle öğrencimizi kendi evinde rahat hissettireceğiz!- Şehrimizin imarına el atacağız! Gerçek kentleşmeyi sağlayacağız! - Kadınlarımızı üretimin, artı değerin, sosyal yaşantının merkezine koyacağız!
Konuşmasında doğru idarecilik vurgusu yaparak; “Belediyecilik idarecilik işidir! İdarecilik Fahri Eker’in işidir!Bundan kimsenin kuşkusu olmasın! NESOB’ta 2004’den bugüne kadar 3700 gencimize Niğde’de bir ilk olarak girişimcilik ve meslek edindirme kursları açtık! Bunlardan 1100 kişisi kendi işini kurdu! Geri kalan ise istihdam edildi. Eğer Allah nasip ederse, 30 Mart’ta Niğde Belediyesi’ne gelirsek, vaat etmiyorum buradan söz veriyorum binlerce gencimize iş, aş olacağız!” dedi.
son olarak CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak çıkarak, Niğde Belediyesi’nin yanlış icraatlarından bahsederek tarihi bir konuya dikkat çekti. Şafak Niğde’nin imar planı hazırlanmasında yolsuzluk yapıldığını ifade ederek; “Bize Niğde’nin nazım imar planı yok dediler, sonra İstanbul’dan bir firmaya 250 bin liraya hazırlattılar. Bizde soru önergesi verdik. Ama hazırlattıkları plan ret edildi, Niğdelinin parası İstanbullu firmaya gitti. Bu ve buna benzer bir çok örnek var ama inşallah 30 Mart’ta bu gidişata Niğdeli dur diyecektir” dedi.
Seçim İrtibat Merkezleri’nin açılışında Fahri Eker, Doğan Şafak ve Ahmet Oğuz Özmen birlikte keserek açılışlarını yaparken, Eker; “Çok seçim bürosu açarak, çok çalışılmış olmuyor! Herkes bir seçim bürosu! Bu açtığımız ilk seçim bürosu ile hizmet etmeye devam edeceğiz. Diğer seçim merkezlerimizi ise haftaya açacağız!” dedi.