28 TEMMUZ DÜNYA HEPATİT GÜNÜYDÜ
28 Temmuz Dünya Hepatit Günü ile ilgili Ömer Halisdemir
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Dr. Öğr. Üyesi Tuğba
Arslan Gülen açıklamalarda bulunarak hepatit hastalığı hakkında bilgiler verdi.
Viral hepatitler başlıca karaciğeri tutan bulaşıcı bir
enfeksiyon hastalığı olarak tanımlanmakla birlikte, kronik hepatit, siroz ve
karaciğer kanseri gibi sonuçları olabilmektedir. Bu hastalıkları önemli bir
halk sağlığı problemi yapan ise herhangi bir hastalık belirtisi olmaksızın
hayatlarını sürdürebilmesi ve bu süreçte hastalığı başka kişilere bulaştırma
potansiyeli taşımalarıdır. Hastalığın bilinmesi, korunma önlemlerinin
arttırılması çok önemli bir konu olduğu için Dünya sağlık Örgütü (DSÖ) 2010
yılından bu yana her yıl 28 Temmuzun Dünya Hepatit Günü olarak anılmasını
kararlaştırmıştır.
Dünya Sağlık Örgütü önemli bir
halk sağlığı problemi olan viral hepatitleri 2030 yılına kadar ortadan
kaldırmak için çok önemli hedefler ve stratejiler belirlemiş olup, 2030 yılına
kadar artık dünya hepatit günü teması Dünyada hepatitlerin ortadan kaldırılması
olarak belirlenmiştir. Ulusal düzeyde de bu amaca ulaşmak için
gereken planlamalar yapılmaktadır.
Hepatit B ve Cli dünyada 325 milyon, Türkiyede 3 buçuk
milyon hasta bulunmakta
Hepatitler toplumda sarılık hastalığı olarak bilinen
başlıca A, B, C, D ve E olmak üzere farklı tipleri bilinen tip virüsün neden olduğu
bulaşıcı ve tehlikeli bir enfeksiyon hastalığı grubudur.
Her bir tipi karaciğerde akut
enfeksiyon yapabilirken, B, C, D tipi yaşam boyu süren kronik enfeksiyona yol
açabilmektedir. B, C ve D tipleri, virüsü taşıyan bir kişinin kanı ya da vücut
sekresyonları ile cilt ya da mukoza yoluyla temas edilmesi ile bulaşır. Cinsel
ilişki ve anneden bebeğe, gebelik, doğum ve doğum sonrası bulaşabilir. Hepatit
B ve C hastalığına sebep olan virüsler sessizdir. Pek çok insan farkında
olmadan bu virüsü almış olabilir ve hiçbir belirti olmaksızın bu virüsü
taşıyabilir. Günümüzde bu virüsleri vücutlarında bulunduranların yüzde 80-90ının durumlarından
habersiz oldukları belirtilmektedir. Biz de bu
hastalarla ilk görüşmemizde
hiçbir
şikayetim yoktu tesadüfen bulundu ifadesiyle çok sıklıkla karşılaşmaktayız. Yıllarca
kendilerinde bir hastalık hissetmezler. Ancak belirti
olmaksızın karaciğer hasarı sessizce oluşabilir. Tedavi edilmez ise her iki virüs
de, siroz, karaciğer kanserine yol açabilmektedir. Tüm dünyada Hepatitler ile ilişkili mortalitenin yüzde 96sından bu iki virüs sorumlu tutulmaktadır. Dünya Sağlık örgütü
verilerine göre, Dünyada 325 milyon kronik Hepatit B ve Cli
insan bulunmakta. 257 milyon insan kronik hepatit B, 71 milyon insan kronik hepatit
C ile yaşamaktadır. Ülkemizde de yaklaşık 3 milyon Hepatit B virüs, 500 bin
Hepatit C virüsü ile enfekte kişi bulunmaktadır. Hepatitler dünyada önemli bir
ölüm nedeni olup her yıl 1.34 milyon kişi bu nedenle yaşamını yitirmektedir.
Her yıl 1,34 milyon kişi, siroz ve karaciğer kanseri gibi B ve C hepatit
ilişkili hastalıklar nedeniyle ölmektedir.
Sonuç olarak günümüzde hepatitler; tüm yeni doğan ve risk
grubu kişilerin aşılanması başta olmak üzere, ortak enjektör kullanımı, güvenli
olmayan cinsel temas vb. riskli davranışı olanlar başta olmak üzere test
yapılarak taşıyıcı olan vakaların saptanması yani erken tanı alması, hepatit
tanısı alanların tedaviye erişiminin sağlanması ve riskli davranışlardan
kaçınma yolu konusunda toplumda davranış değişikliğinin sağlanması ve belki de
en önemlisi hepatitler konusunda haberdar olmanın sağlanması ile önlenebilir ve
yeni yeni vakaların ortaya çıkması yıllar içerisinde azaltılmak suretiyle
ortadan kaldırılabilir hastalıklardır.?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder