29 Temmuz 2018 Pazar


28 TEMMUZ DÜNYA HEPATİT GÜNÜYDÜ

28 Temmuz Dünya Hepatit Günü ile ilgili Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Arslan Gülen açıklamalarda bulunarak hepatit hastalığı hakkında bilgiler verdi.

Viral hepatitlerin önlenebilir ve ortadan kaldırılabilir bir hastalık olduğunu belirtti.
Viral hepatitler başlıca karaciğeri tutan bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığı olarak tanımlanmakla birlikte, kronik hepatit, siroz ve karaciğer kanseri gibi sonuçları olabilmektedir. Bu hastalıkları önemli bir halk sağlığı problemi yapan ise herhangi bir hastalık belirtisi olmaksızın hayatlarını sürdürebilmesi ve bu süreçte hastalığı başka kişilere bulaştırma potansiyeli taşımalarıdır. Hastalığın bilinmesi, korunma önlemlerinin arttırılması çok önemli bir konu olduğu için Dünya sağlık Örgütü (DSÖ) 2010 yılından bu yana her yıl 28 Temmuzun ‘’Dünya Hepatit Günü’’ olarak anılmasını kararlaştırmıştır.
Dünya Sağlık Örgütü önemli bir halk sağlığı problemi olan viral hepatitleri 2030 yılına kadar ortadan kaldırmak için çok önemli hedefler ve stratejiler belirlemiş olup, 2030 yılına kadar artık dünya hepatit günü teması Dünyada hepatitlerin ortadan kaldırılması’ olarak belirlenmiştir. Ulusal düzeyde de bu amaca ulaşmak için gereken planlamalar yapılmaktadır.
Hepatit B ve Cli dünyada 325 milyon, Türkiyede 3 buçuk milyon hasta bulunmakta
Hepatitler toplumda sarılık hastalığı olarak bilinen başlıca A, B, C, D ve E olmak üzere farklı tipleri bilinen tip virüsün neden olduğu bulaşıcı ve tehlikeli bir enfeksiyon hastalığı grubudur.
Her bir tipi karaciğerde akut enfeksiyon yapabilirken, B, C, D tipi yaşam boyu süren kronik enfeksiyona yol açabilmektedir. B, C ve D tipleri, virüsü taşıyan bir kişinin kanı ya da vücut sekresyonları ile cilt ya da mukoza yoluyla temas edilmesi ile bulaşır. Cinsel ilişki ve anneden bebeğe, gebelik, doğum ve doğum sonrası bulaşabilir. Hepatit B ve C hastalığına sebep olan virüsler sessizdir. Pek çok insan farkında olmadan bu virüsü almış olabilir ve hiçbir belirti olmaksızın bu virüsü taşıyabilir. Günümüzde bu virüsleri vücutlarında bulunduranların yüzde 80-90’ının durumlarından habersiz oldukları belirtilmektedir. Biz de bu hastalarla ilk görüşmemizde ‘’hiçbir şikayetim yoktu’’ ‘’tesadüfen bulundu’’ ifadesiyle çok sıklıkla karşılaşmaktayız. Yıllarca kendilerinde bir hastalık hissetmezler. Ancak belirti olmaksızın karaciğer hasarı sessizce oluşabilir. Tedavi edilmez ise her iki virüs de, siroz, karaciğer kanserine yol açabilmektedir. Tüm dünyada Hepatitler ile ilişkili mortalitenin yüzde 96sından bu iki virüs sorumlu tutulmaktadır. Dünya Sağlık örgütü verilerine göre, Dünyada 325 milyon kronik Hepatit B ve Cli insan bulunmakta. 257 milyon insan kronik hepatit B, 71 milyon insan kronik hepatit C ile yaşamaktadır. Ülkemizde de yaklaşık 3 milyon Hepatit B virüs, 500 bin Hepatit C virüsü ile enfekte kişi bulunmaktadır. Hepatitler dünyada önemli bir ölüm nedeni olup her yıl 1.34 milyon kişi bu nedenle yaşamını yitirmektedir. Her yıl 1,34 milyon kişi, siroz ve karaciğer kanseri gibi B ve C hepatit ilişkili hastalıklar nedeniyle ölmektedir.
Sonuç olarak günümüzde hepatitler; tüm yeni doğan ve risk grubu kişilerin aşılanması başta olmak üzere, ortak enjektör kullanımı, güvenli olmayan cinsel temas vb. riskli davranışı olanlar başta olmak üzere test yapılarak taşıyıcı olan vakaların saptanması yani erken tanı alması, hepatit tanısı alanların tedaviye erişiminin sağlanması ve riskli davranışlardan kaçınma yolu konusunda toplumda davranış değişikliğinin sağlanması ve belki de en önemlisi hepatitler konusunda haberdar olmanın sağlanması ile önlenebilir ve yeni yeni vakaların ortaya çıkması yıllar içerisinde azaltılmak suretiyle ortadan kaldırılabilir hastalıklardır.?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder