“Siyasi
Partiler Kanunu İle Milletvekili Seçimi Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında” kanun teklifi Verdi. Ve basın toplantısı düzenledi.
Ayrıntılarını
birazdan paylaşacağım, bu kanun teklifimiz yasalaşırsa; 2820 Sayılı Siyasi
Partiler Kanununa “milletvekili adaylarının belirlenmesinde önseçim
yapılması” ilkesi eklenecek ve Yüce Meclisimiz, demokrasinin gerçeğe en
yakın haliyle kurumsallaşması adına tarihi bir adım atacaktır.
Ayrıca,
Siyasi Partiler Kanunu’yla paralel biçimde, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi
Kanunu’nda da değişiklik öneriyor ve ilgili kanunun 26’ıncı maddesine “Milletvekili
seçimlerinde ön seçim yapılması” ibaresinin eklenmesini savunuyoruz.
Değerli Basın
Mensupları;
Kanun teklifimizin dayandığı hukuksal, tarihsel
ve felsefi arka planını sizlerle paylaşmak isterim...
Demokrasi;
bir ülkede siyasi iktidarın, bir kişi, sınıf ya da zümreye değil, tamamen halka
ait olmasıdır. Demokrasi;
halkın doğrudan veya temsil edilerek hükümet etmesi anlamına gelir.
Temsili demokrasinin partiler aracılığı ile sağlandığı
ülkemizde; parti içi demokrasinin en önemli ölçütlerinden birisi olan aday
belirleme yöntemi, parti içi demokrasinin gerçekleşmesi, demokratik rejimin ve
siyasal sürecin sağlıklı işlemesi ve halkın iradesinin parlamentoya daha iyi
yansıması açısından büyük önem arz etmektedir.
Nitekim Anayasa Mahkemesi verdiği bir kararında bu hususa
vurgu yaparak "... aday belirlemesi parti içi demokrasiyi doğrudan
ilgilendirir." demiştir.
Nihayet, adayların belirlenmesinin
sadece parti merkezlerine bırakılması, demokratik olmadığı gibi temel insan
hakları ve hürriyetlerine de aykırıdır.
Kendisi demokrat
olamayan siyasi parti
kurumlarının halka demokrasiyi getirmesi söz konusu olamaz.
Değerli Arkadaşlarım;
Çoğulcu ve katılımcı parlamenter rejimin demokratik ilke ve
yöntemleri, parti içi demokrasiyi gerekli kılmaktadır. Bir bütün olarak, sosyal
ve kültürel unsurlar demokrasi içinde büyük önem arz etmektedir.
Zira "sosyal alanda, çeşitli grup ve tabakaların oluşması,
kültürel alanda ise yine bu ortam içinde oluşup gelişen değer, norm ve davranış
kalıpları ortaya çıkmaktadır."
Bu nedenle, parti içinde düzenli bir değerler sistemini
ortaya koyabilmek, özümsenmiş değer, norm ve davranış kalıpları ile mümkündür.
Anayasamızın 2.
Maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti,
toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına
saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere
dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”
İbaresine yer verilmiş devletin belirlenen temel esasları yine Anayasamızın 69.
Maddesinde belirtilen siyasi partiler ile ilgili düzenlemesinde: ”Siyasî
partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi
ilkelerine uygun olur.” İfadelerine yer verilmiştir.
Söz konusu
kanun teklifi ile bu Anayasal ilkelere de hizmet etmek amaçlanmıştır.
Siyasi partilerin örgüt
içi düzenlerinin demokrasi esaslarına uygun, hukuki düzenlemelerle sınırlarının
çizilerek, partilerdeki oligarşik eğilimlerin, dikta yönetimlerin ve baskıların
ortadan kaldırılması; demokratik örgüt
yapısının kurularak lider, teşkilat, organ ve adayların demokratik yöntemlerle
belirlenmesi ve karar mekanizmasının tabandan tepeye oluşturulması amacıyla
sunmuş olduğumuz kanun teklifi hazırlanmıştır.
Milletçe benimsenecek en iyi adayları belirleme imkânı
getirilmek istenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder