Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,
tarım arazilerinin geri dönüşü olmayan bir şekilde elde çıktığını bildirerek,
“işlenen ve uzun ömürlü bitkilerle kaplı kişi başına düşen arazi miktarı, nüfus
artışının da etkisiyle 1990-2014 döneminde kişi başına 4,9 dekardan 3,1 dekara
indi” dedi.

“Birleşmiş Milletler de toprağa yönelik farkındalığı
artırmak ve kritik öneme sahip bu kaynağın sürdürülebilir kullanımını teşvik
etmek için 2015 yılını Uluslararası Toprak Yılı ilan etmiştir.
Yüzölçümü 78,06 milyon hektar olan
Türkiye’nin, 38,5 milyon hektar toplam tarım alanı varken, işlenen tarım
arazisi 20,7 milyon hektarda kalıyor. Uzun ömürlü bitkilerle toplam arazi
miktarı 23,9 milyon hektara çıkıyor. Toplam karasal alanın yüzde 31,1’i işlenen
tarım arazi ve uzun ömürlü bitkilerden oluşuyor. İşlenen tarım arazisi ve uzun
ömürlü bitki alanı 1990 yılında 27 milyon 856 bin, 2000 yılında 26 milyon 378
bin, 2010 yılında 24 milyon 395 bin, 2014 yılında 23 milyon 943 bin hektara
indi. 1990-2014 döneminde işlenen tarım arazisi ve uzun ömürlü bitki alanı
yüzde 14 azaldı. Bu dönemde nüfusun da 56,5 milyondan 77,7 milyona çıkmasıyla
kişi başına düşen arazi miktarı, yüzde 37,5 azalmayla 4,9 dekardan 3,1 dekara
indi.
Ülkemiz dünyada
toprak rezervi en fazla azalan 20 ülkeden biri. İşlenen tarım alanı içinde,
hiçbir sorunu bulunmayan ve her türlü tarım yapılabilen, birinci sınıf tarım
arazisinin payı sadece yüzde 6 olduğunu göz önünde bulundurursak, tarım arazisi
açısından çok da zengin olmadığımız ortadadır. Bu bilinçle hareket etmeli,
tarım arazilerimizi çok işi korumalıyız.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder