20 Kasım 2017 Pazartesi

Diyabet: buz dağının görünmeyen yüzü 
 
Çağın vebası diyabet

21'inci yüzyılın en büyük sağlık sorunlarından biri olan diyabet, tüm dünyada 415 milyon kişiyi etkiliyor ve bu sayının 2040 yılında 640 milyona ulaşması bekleniyor. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle görüş bildiren NB Kadıköy Hastanesi Uzm. Dr. Enver Şükrü Göncüoğlu, Türkiye'nin, 6,3 milyon diyabetli hastayla, hasta sayısı bakımından Avrupa üçüncüsü olduğunu söyleyerek diyabet konusunda önemli bilgiler verdi.
 
2015 Diyabet Atlası'na göre Türkiye'de her 8 kişiden 1'i diyabet hastası ve halihazırda 20-79 yaş arası 6.339.000 diyabet hastası bulunuyor. Bunların %43,1'i (2.731.000 kişi) ise henüz teşhis edilmemiş durumda. Türkiye, Avrupa bölgesindeki en yüksek yaşa göre düzeltilmiş karşılaştırmalı diyabet prevalansına sahip (%12,8). Ayrıca dünya genelinde yetişkinlerdeki diyabet prevalansı %8,8 iken, Türkiye'de bu oran %12,8 ile dünya ortalamasının bir hayli üzerinde. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) rakamları ise, dünyadaki yetişkin diyabetli sayısının bu hızla artarsa, 2040 yılında 640 milyona ulaşacağını gösteriyor.

Diyabetin nedeni, kandaki glikoz miktarının artması
14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle görüş bildiren NB Kadıköy Hastanesi Uzm. Dr. Enver Şükrü Göncüoğlu, diyabet hastalığını şöyle anlattı: “Günlük yaşamda ihtiyacımız olan aktiviteleri sürdürebilmek için glikoz adı verilen bir tür şekere ihtiyaç duyarız. Kandaki glikozun enerji olarak kullanılabilmesi ve hücre içine girebilmesi için pankreas adı verilen bir organın salgıladığı insülin hormonuna ihtiyaç vardır. Pankreas yeterince insülin yapamadığında vücut glikozu kullanamaz ve kanda glikoz miktarı artar. Bu durum sonucunda diyabet (şeker hastalığı) gelişir.”

Diyabet tedavisinde egzersiz, sağlıklı beslenme ve ilaç tedavisi birlikte uygulanmalı
Diyabetin tedavisinde birbirini tamamlayan değişik yöntemler olduğunu belirten Uzman Dr. Enver Şükrü Göncüoğlu şöyle devam etti: “Bu yöntemler eğitim, tıbbi beslenme tedavisi, egzersiz, oral hipoglisemik ajanlar ve insülindir. Diyetin düzenlenmesi tedavinin en önemli noktalarından birini oluşturmaktadır. Uyulması gereken önemli kurallar şunlardır: Dengeli beslenmek, düzenli yemek yemek, istenen vücut ağırlığına ulaşmak ve bunu korumak. Ayrıca fiziksel aktivite son derece yararlıdır. Ancak egzersiz programına başlamadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır. Doktorunuz gereksinimlerinizi ve kapasitenizi göz önüne alarak program seçiminize yardımcı olur.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder