Gürer: “Gümrük Birliği Ne Kazandırdı, Ne Kaybettirdi?”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Gümrük Birliğinin, Türk sanayi sektörüne olumlu ve olumsuz etkilerinin incelenip, sorunların tespit edilmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi.

CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM Başkanlığına sunduğu Meclis Araştırma Önergesinde, Türkiye’nin AB’ye üye olmadan Gümrük Birliği Anlaşması imzalayan tek ülke olduğunu belirtti.

Gümrük Birliği güncellenmesine yönelik sürecin sorunlu bir şekilde devam ettiğine vurgu yapan Gürer, “Gümrük Birliği’nin Türk sanayi sektörüne etkisinin çok yönlü araştırılması, ülkemize sağladığı kazanımlar ve oluşan sorunların görülmesi önemlidir. Tarım ürünleri ve kamu alımlarını da kapsayan, genişletilme ve uygulamaların yansımasının etkileri de araştırma ile irdelenmelidir. AB üyesi olmadan sağlanan bu işbirliğinin geçen süreçteki genel yansıması çok boyutlu ele alınmalıdır” dedi.

1963’deki Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ülkeleri arasında imzalanan Ankara Anlaşmasından, 1 Ocak 1996’da kabul edilen Gümrük Birliği kararlarına kadar geçen süreci tarihsel boyutlarıyla açıklayan Ömer Fethi Gürer, “1963 yılında Ankara Anlaşması ile Türkiye AET ülkeleri arasında bir ortaklık anlaşması imzalanmıştır. 1973 yılında taraflar arasında gümrük vergilerinin kaldırılmasını amaçlayan protokol gerçekleşmiş ve 1995 yılında Gümrük Birliği Kararı kabul edilerek gümrük vergilerinin kaldırılması ardından uygulama 1 Ocak 1996’da yürürlüğe girmiştir.  O günden beri bu anlaşma ile oluşan durumun sanayi üretimimize etkisi çok konuşulmuş, faydası üzerinde değerlendirmeler yanında sürecin çok yönlü irdelenmesi ile oluşan durum görülmemiştir” ifadesini kullandı.

“Ülkemizde bu sürece uyumlu olumlu gelişmelerin yanında olumsuz durumlarında oluştuğu bir gerçektir” diyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,  Bu nedenle yararlarının ve zararlarının çok boyutlu ele alınarak değerlendirilmesinin sağlanması gerektiğini belirterek, “Global ekonomide vazgeçilmez değişimlerin olabilirliğinin etkilerinin de araştırılması ve görülmesi de önemlidir.  Mevcut koşullarda AB üye olmadan tarım ürünleri, hizmetler ve kamu alımları da dâhil olacak şekilde genişletmesi bugüne değin geçen sürecin yansımaları ile birlikte ele alınmalıdır. Gümrük Birliği ile mevcut durumların gözden geçirilerek sorunların aşılmasına yönelik politikalar içinde meclisin yapacağı araştırma ve çalışma önemli yön ve yol gösterici olacaktır” şeklinde konuştu.

Gümrük Birliği ile sağlanan ticaret ve yatırımların büyümesinin, Türkiye’nin üretkenlik kazancının teşviki ve AB müktesebatına uyumuna katkılarını araştırmanın farklı bir boyutu olacağını kaydeden Gürer, Meclis Araştırma Önergesinde şu ifadeleri kullandı: 

“AB için ülkemiz açık bir Pazar olarak görülüp gümrüksüz anlaşılan malların girişi sağlanırken ülkemiz ürünlerinin aynı koşullarda AB ülkelerine ulaştığı söylenebilir mi?  Tarım sektöründe gümrük vergisinin kalkması ile AB tarım ürünlerinin rekabette ülkemizin durumunun ne olacağı mutlaka incelenmiştir. Ancak bunun farklı bileşenleri ile ele alınmışlığı ve değerlendirilmesinde görülen olumsuz yansımaların olabilirliği de dikkatten kaçırılmamalıdır. Uygulama ile Millî üretime etkisi ne olacağı da önemli bir sorudur. Ekonominin küreselleşmesi ile oluşan durumun ülkemiz üzerinde yansımaları, bu alanda yapılan çalışmalar ve alınması gereken yol önemlidir. Türkiye’nin yaşadığı ticari kayıplar AB ile Asya ekonomileri arasında durumun değerlendirilmesi sıkıntılarında saptanması önemlidir. AB ile serbest ticaret anlaşması (STA) imzalamış olan üçüncü ülkelerin Türkiye yaklaşımları da bu kapsamda değerlendirilmesi gereken bir detaydır.  Gümrük Birliğinin günümüze ermesi ve güncellenmesi ile ülkemiz için yaratacağı sorunlar ve oluşmuş durumun her yönüyle araştırılması önemli sonuçlar üretecektir.”