NİĞDE HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ BAYRAMDA BESLENMENİN ÖNEMİ KONUSUNDA VATANDAŞLARI UYARDI
"Bayramlar aile bireylerinin bir araya geldiği, yiyecek
çeşidinin bol olduğu sofraların kurulduğu ve dini geleneklerin yerine
getirildiği keyifli zamanlardır.
Kurban Bayramı’nda şerbetli tatlı, çikolata tüketimine ek olarak kırmızı et tüketiminin
miktarı artmaktadır. Kurban bayramı boyunca dikkat edilmeden tüketilen etler
ile kalp damar hastalığı, diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastalığına sahip
bireyler risk altına girmektedir. Bu nedenle bayramda da sağlıklı, yeterli ve
dengeli beslenme prensiplerine göre beslenmeye özen gösterilmelidir.
Brusellozis, şarbon, kist hidatik, tüberküloz gibi hayvan
hastalıkları ülkemiz için sorun oluşturmaktadır. Bu hastalıklara yakalanmamak
için kurbanlığınızın, satın almadan önce
veteriner kontrolünden geçmiş olması ve
uygun steril ortamlarda kesimin gerçekleştirilmesini sağlanması
gerekmektedir.
Yeni kesilmiş hayvan etinde gerçekleşen ölüm sertliği
etin sindirimini zorlaştırır, hazımsızlık yaratır. Özellikle mide ağrısı ve
krampları, hazımsızlık, reflü, kabızlık gibi sindirim sistemi şikayetleri olan
bireyler, etleri en az 24 saat beklettikten sonra tüketmelidir. Kahvaltıda
kızartılmış hamur işleri, yağlı ürünler, kaymak, sucuk ve salamlı omletlerin
yer aldığı kahvaltılardan uzak durulmalı, sofrada peynir çeşitleri, bol
salatalık, domates,maydanoz gibi sebzeler, haşlanmış yumurta veya yağsız
sebzeli omlet, kepek, çavdar veya tam tahıllı ekmeklerin bulunduğu sofralar
tercih edilmelidir. Mümkünse 3 ana öğün yapılmalı, özellikle de sindirim
problemleri yaşanmaması için kırmızı et, geç saatlerde değil öğle yemeğinde
tercih edilmelidir.
Yağlı etlerin, sakatatların doymuş yağ ve kolesterol
içeriği daha yüksek olduğu için; kalp-damar hastalığı, diyabet ve
hipertansiyonu olan kişiler, yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli ve
aşırıya kaçmamalıdır. Etin görünen yağı mümkün olduğunca ayrılmalı ve
pişirirken ilave yağ eklenmemelidir. Etleri çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme
ve kızartma B1 ,B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına ve çeşitli kanser yapıcı maddelerin oluşumuna
neden olabileceği için, haşlama ve
ızgara gibi pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.
Etler bütün olarak değil, küçük parçalara bölünerek bir
yemek içinde tamamen kullanılacak şekilde parçalara ayrılıp buzlukta ya da
derin dondurucuda muhafaza edilmelidir. Mikroorganizma oluşmaması için
dondurulan etler buzdolabında çözdürüldükten sonra kullanılmalı, çözünen etler
tekrar dondurulup kullanılmamalıdır.
Sağlıklı bir tabakta et yemeklerinin yanında sebze,
meyve, tahıl ve süt gruplarının yer alması gerekir. Sebzelerde bulunan C
vitamini etin içerisindeki demirin emilimini artırır. Tahıllar, sebzeler ve
meyveler yüksek lif içerdiği için posa kaynağıdır.
Ziyarete gidilen yerlerdeki ikramlardan küçük miktarda ve
şerbetli hamur tatlıları yerine sütlü ya da meyveli tatlılar tercih
edilmelidir. Mümkün olduğunca açık çay içilmeli ve günde 2 fincandan fazla
kahve tüketilmemelidir. Çay ve kahvenin aşırı tüketilmesi uykusuzluk, mide
rahatsızlıkları ve ritim bozukluklarına neden olmaktadır. Su tüketimi ihmal
edilmemeli günde en az 10-12 bardak su tüketilmelidir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder