21 Ekim 2017 Cumartesi

Türkiye'de 50 yaş üstü her 3 kadından 1'inde osteoporoza bağlı kırık görülmektedir
 
Osteoporoz ya da kemik erimesinin yaşlılığın doğal bir sonucu olduğu düşünülse de, aslında engellenebilen ve tedavi edilebilen bir hastalık. Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, Türkiye'de 24.000 kalça kırığı gerçekleştiğini ve kırıkların %75'nin kadınlarda olduğunu vurgulayarak, kemik ölçümlerinin ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Osteoporoz hakkındaki toplumsal farkındalığın artması için çalışan ve bu amaçla “Kırılmak İstemiyorum” isimli bir film yayınlayan Lilly İlaç, 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü kapsamında osteoporozda teşhis ve tedavinin önemine dikkat çekiyor.

Uluslararası Osteoporoz Vakfı'nın paylaşımlarına göre tüm dünyada her üç saniyede bir, osteoporoza bağlı bir kırık oluşuyor ve 50 yaşından sonra her üç kadından biri ve her beş erkekten biri osteoporoza bağlı kırık yaşıyor. Bu nedenle osteoporoz çok önemli bir toplum sağlığı sorunu olarak öne çıkıyor. Ortalama yaşam süresindeki artış ise osteoporozun yaygınlığının gittikçe artacağına ve giderek daha önemli bir sağlık sorunu haline geleceğine işaret ediyor.

Sigara, alkol ve kortizon kullanımı osteoporoz riskini artırıyor
Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, Türkiye'nin osteoporoz konusundaki durumu hakkında önemli bilgiler verdi: “Türkiye'de kırık görülme sıklığı ile ilgili olarak yapılmış araştırma sayısı maalesef çok fazla değildir. Bu konuda yapılmış en önemli ve güncel veri Türkiye Osteoporoz Derneği öncülüğünde yapılmış olan 50 yaş üzerindeki kişilerde kalça kırığı insidansı ve osteoporoz prevelansı araştırmasına dayanmaktadır. Bu araştırma sonucunda ülkemizde bir yılda 24.000 kalça kırığı gerçekleştiği ve kırıkların %75' inin kadınlarda olduğu hesaplanmıştır. Kadınların %33'ünde, erkeklerin ise %7,5'inde osteoporoz saptanmıştır. Yaptığımız başka bir çalışmada ise Bornova, İzmir'de 50 yaş üzeri 1.317 kişi taranmış ve bu kişilerin %10,3'ünde osteoporoza bağlı kırık olduğu gözlenmiş ve kırık için risk faktörlerinin kadın olma, sigara içme, alkol kullanma, kortizon kullanımı, diyabet, tiroit hastalığı ve romatoid artrit hastalığı olduğu saptanmıştır. 2010 yılında kalça kırıklarının devletimize maliyeti 72 milyon dolar iken, 2050 yılında bu tutarın 205 milyon dolara ulaşması beklenmektedir. Ne yazık ki artık Türkiye, dünya kırık riski haritasında kadınlarda kalça kırığı için yüksek riskli grupta yer almaktadır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder